Chanyeol huzursuzun ötesinde hissediyordu.
Doğrusu böyle hissediyordu.Daha önce neredeyse hiç böyle hissetmemişti ve nefes aldığı her anda kusmak istiyordu.
İki gün önce plajdayken aralarında geçen o küçük olay ve tartışmadan beri Baekhyunla hiç konuşmamıştı.Ne Baekhyun ne de Chanyeol aramayı ya da birbirine mesaj atmayı denemişti.Aslında Chanyeol Baekhyunun en azından ona ulaşmayı ve onunla konuşmayı denemesini bekliyordu.Fakat hiçbir şey almamıştı.
Plajdan eve dönüş yolunda Baekhyun birkez daha arkaya oturmuştu.Bu seferki sanki Chanyeolun yakınına gelmek istemiyormuş gibi kendi isteğiyleydi.Araba süren Chanyeol ve ıPodunu dinleyen Baekhyun haricinde çoğu uyumuştu,fakat onlarda bir kez bile konuşmamışlardı.Chanyeol hala öfkesini korumaya çalışıyordu ve açıkçası Baekhyununda neden sessiz olduğunu bilmiyordu.Belki suçlu hissediyor diye düşünmüştü Chanyeol.
Chanyeol birer birer onları evine bırakırken,Baekhyun arabadan Jongdaenin evinde inmiş ve Jongdaenin aklı neden arkadaşının onun evinde indiği hakkında karışana kadar hiçbir şey söylememişti.
O günden sonra Chanyeol Pazar gününü kendini odasına kilitleyerek ve video oyunları oynayarak geçirmişti.Namjoodan kaçmak istiyordu ama en çok neden telefonunun hiç çalmadığı ve ekranında Baekhyunun ismi görünmediği hakkında düşünmeyi kesmeyi istiyordu.Denemişti.Chanyeol günlerini Baekhyunsuz geçirmeyi siktiğimin kadar çok fazla denemişti ve lanet olsun ki cehennem kadar berbattı.Aslında beklide erkek arkadaşına karşı fazla sert olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Madem ki pazartesiydi Chanyeol Baekhyunu bulabileceğini düşündü fakat diğeri görünürde yoktu,hatta yemekhanede bile.Jongade yüksek sesli adımlarla ve Chanyeolu öldürmek üzereymiş gibi görünürken Chanyeol ve arkadaşlarının yemekhanedeki masasına geldiğinde tamda Chanyeol yerinden kalkmış ve Baekhyunun sınıfına gidecekti.Jongdae Jongin ve Kyungsoonun sandalyeleri arasından öfkeyle geçti ve uzun olanında ayağa kalkmasını sağlayarak Chanyeolun yakasını çekti.
“Jongdae,ne yapıyor-“
“Cidden Baekhyunun bu kadar alçakça bir şeyi yapabileceğini mi düşündün?” Jongdae hırıldadı.Chanyeol gözlerini kırpıştırdı ve hala Jongdaenin ne hakkında konuştuğunu anlamamıştı.
“Tüm okula onun gelecekteki kocan olduğunu söyledin ama şimdide ona böyle mi davranıyorsun?Peki,ne olduğunu biliyorsun Park,sen” Jongdae Chanyeolun yere düşmesine neden olacak kadar sertçe onu itti.
“Wow,Jongdae,dur.” Kris Jongdaenin omzundan tuttu.
Jongdae Krisin elini ittirdi ve tekrardan Chanyeole baktı.
“Evinin nerede olduğunu bilmediğim için şanslısın.Yoksa o bana anlattıktan sonra evine gelir ve seni dövmek için bugüne kadar beklemem gerekmezdi.”
“Cidden,neden bahsediyorsun?” Chanyeol inledi.
“Jongdae gözlerini devirdi ve yüksek sesle alay etti. “Dinlemede bir problemin olmadığına eminsin,değil mi?”
~
Baekhyun sırt çantasının fermuarını kapatmış ve sırtına asmıştı.Başını cama çevirmeden önce bir süreliğine onu ayarlamıştı.Dışarıda yağmur yağıyordu ve Baekhyun neden okul bittiğinde ve şemsiye getirmediğinde yağmur yağmak zorunda olmasına lanet etmişti.
Genelde otobüs durağına doğru sadece biraz koşması gerektiğinden bu bu kadar büyük bir problem değildi.Fakat bu sefer annesi ona okulun yakınındaki markete gitmesini söylemişti.Yani bu Baekhyunun daha fazla koşması gerektiği anlamına geliyordu ve kesinlikle ıslanacaktı.Derince iç çekti.Baekhyunda asla şemsiye getirmeyen o insanlardan biriydi.Ve geçen birkaç ay boyunca ne zaman şemsiye getirmese onunla şemsiyesini paylaşan Chanyeol her zaman yanında oluyordu.Fakat şu an araları iyi değildi ve Baekhyunun aptal erkek arkadaşından şemsiyesini onunla paylaşmasını istemesinin hiçbir yolu yoktu.Baekhyun Chanyeolun orada durduğunu fark ettiğinde henüz sınıf kapısına doğru dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Fortune-Teller Said That You're My Future Husband
Fanfiction"Merhaba ben Park Chanyeol.Çok ani olduğunu biliyorum ve sen beni zerre kadar tanımıyorsun fakat...Ben senin gelecekteki kocanım" Çeviri bir hikayedir. Yazar: Otpismyoxygen Orjinal: http://www.asianfanfics.com/story/view/591693/the-fortune-teller-sa...