Perdenin arasından odasının içine süzülen güneş ışığıyla uyandı Chanyeol.Kuşlar cıvıldıyor , sabahları herkesin duymaya bayıldığı şarkılar söylüyorlardı.Yaprakların üzerindeki çiğ damlalarının kokusu sabahı daha fazla ferahlatıyordu.Her şey yeni bir başlangıç gibiydi.Yeni bir gün.Yeni bir hayat.Yeni deneyimler.
Chanyeol hariç.
Onun için bu sabah alışıldık diğer sabahlar gibiydi.Bugün geçen diğer günler gibiydi.Aynı manzara.Aynı insanlar.Aynı oda.Aynı oyunlar.Aynı TV programları.Özetlemek gerekirse Chanyeol'ün hayatı sıkıcıydı.
Oysaki değildi.Yakında.
Hayatında yeni bir şeyler yapmak için hiçbir isteğe sahip değildi.Hayır, her günü dolu dolu yaşaması gerektiğini hisseden biri değildi.Hayatını sıradan bir şekilde sürdürüyorduBir lise öğrencisinin hayatının olabileceği kadar sıradan.
Onu yanlış anlamayın.O bir inek değildi.Aslında yakışıklı yüzü ve rapteki ve gitar çalmadaki yetenekleri yüzünden Yeolshin Lisesinde oldukça popüler bir son sınıf öğrencisiydi.Herkesin sevdiği şen şakrak karakterinden bahsetmiyorum bile.Fakat o hayatının sıkıcı ve boş olduğunu kendine itiraf ediyordu.
O sıkılmıştı.Hergünü okulda ders çalışarak , öğle aralarında arkadaşlarıyla konuşarak , arada bazen gitar çalarak geçiriyordu.Eve gelir gelmez, sadece oyun oynuyor ya da favori programını izliyordu.Aslında , Chanyeol şu an yaz tatilindeydi , fakat hayatı hala taş kadar durgundu.
Hayatında kayda değer şeylerin gerçekleşmesini istiyordu.Belki bir yetenek şirketi ona gelir ve onunla aniden bir anlaşma imzalayabilirdi , ya da belki bir milyon wonluk bir ikramiye kazanabilir ya da en basitinden aşık olabilirdi.
Odasının kapısının en yakın arkadaşı Kim Lanet Jongin tarafından çarparak açıldığını duyduğunda bu gerçekleşmesini beklediği şeyden tamamen uzaktı.
"Uyan , seni uykucu ! "
Jongin büyüğün sızlanmasına neden olarak , sert bir şekilde yatağa zıpladı.
"Yah , ne halt ediyorsun ?Odamdan çık.Sabahın daha sekizi , seni moron ! Chanyeol Jongini yataktan itti , genç olanın dik durabilmek için tökezlemesine neden olmuştu.
Jongin iki elini beline koydu , en yakın arkadaşı uzun hyungunu yagılayıcı bakışlarla süzdü.
"Bugün haftasonu , aynı zamanda tatilin son günü" dedi Jongin
"Yarın cehenneme geri dönmeden önce günün geri kalanını yatağımda geçirecek olmamın asıl nedeni bu "
Chanyeol hala yatakta yatıyordu.Misafiri var diye doğrulup oturmaya zahmet etmemişti.
"Dün gece bana sıkıldığını söyledin .Bugün benimle gel , hyung ! Hayatını renklendireceğim."
"Hayatımı renklendirmek için senin yardımına ihtiyacım yok.Hem bu ani davetinin sebebi ne ?
Jongin omuz silkti.
"Sadece en yakın arkadaşımla takılmak istedim.Bunda yanlış olan ne ?"
Chanyeol gözlerini kıstı.Jongin şüphe uyandırıcıydı.
"Kyungsoo seni ekti , değil mi ?"
Jonginin yüzü aniden kederlendi ve Chanyeol'un yatağının ucuna oturdu.
"Hyung,nasıl bildin?Bugün benimle çıkmak için söz vermişti , fakat Kyungie ablası hastalandığı için son dakikada beni ekti."
"Eerrggh , benim önümde Kyungsooyu böyle çağırma.Bu iğrenç."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Fortune-Teller Said That You're My Future Husband
Fanfic"Merhaba ben Park Chanyeol.Çok ani olduğunu biliyorum ve sen beni zerre kadar tanımıyorsun fakat...Ben senin gelecekteki kocanım" Çeviri bir hikayedir. Yazar: Otpismyoxygen Orjinal: http://www.asianfanfics.com/story/view/591693/the-fortune-teller-sa...