Baekhyun yanında uyuyan figüre baktı.Sabırla Chanyeolun alnından sol yanağına akan teri sildi.Dev sonunda ateşini uyuyarak geçirmek yerine gününü Baekhyunla geçirmek istediğine dair sonsuz dırdırlarından sonra tekrardan uykuya dalmıştı.Ama tabikide,Baekhyun ona izin vermemişti.Her ne kadar o da günün geri kalanında onunla konuşmak,oynamak ve onu öpmek istesede,en azından ilk olarak Chanyeolun iyileşmesi gerektiğini biliyordu.
Chanyeolun hırıltılı nefes sesleri odayı dolduruyordu ve Baekhyun yalnızca Chanyeol her nefes aldığında zorlanıyormuş gibi göründüğünde istemsizce hareket ediyordu.Odadaki sessizlik yüzünden Baekhyunun aklı Chanyeolun ona itiraf ettiği ana gidiyordu.
"Seni seviyorum."
Baekhyunun kalbi tepetaklak olmuştu.Chanyeolun sesi Baekhyunun karnına batan bir his bırakmıştı.Chanyeolun derin ama hala yumuşak olan bakışları onu titretiyordu.Fakat her şeyden önemlisi Chanyeolun ona söylediği kelimeler onun pelteye döndürmüş,ve Baekhyun oturma pozisyonunda olduğu için biraz minnettardı yoksa bu duygularla başa çıkamadığından şimdi dizlerinin üzerine düşerdi.
“Neden?” Baekhyun bir kelime etmeyi başarabilmişti.
Chanyeol şaşkınlıkla kaşlarını çattı.Peki, beklediği tepki bu değildi.
"Ne neden?""Neden beni seviyorsun?"
Baekhyun Chanyeolun şaşkın bakışlarının uysal bakışlarına geri döndüğünü hissedebiliyordu."Dünyada bir nedene ihtiyacı olmayan bazı şeyler vardır."demeden önce dudakları basit bir gülümsemeye dönüşmüştü.
"Ve benim sana olan aşkımda bunlardan biri.Seni seviyorum.Neden olduğunu sorma Byun Baekhyun."
Baekhyun Chanyeolun itirafına karşılık hiçbir şey söyleyemediği için pişman olmuştu.Hayır,bu Baekhyun Chanyeolu sevmediğinden falan değildi.Erkek arkadaşını olan hislerinden emin olmadığındanda değildi.Çünkü,ne olursa olsun Chanyeolu sevmek Baekhyunun hayatında emin olduğu tek şeydi.
Bunu Chanyeole söylemek için doğru zaman olmadığını düşündü.
Chanyeolun öksürük sesi ve titreyen vücuduyla ona bakması Baekhyunu kendi hayal dünyasından çıkarmıştı.Öksürüklerini hafiftetmek amacıyla sırtını ovmak için Chanyeole yanaştı.Baekhyun çoktan Chanyeolun ilaçlarını alıp bir saatten fazla uyuduğu gerçeğine rağmen,ateşinin düşmeyecek gibi göründüğünü gördüğünde iç çekti.
Baekhyun umutsuzlukla vücudunu Chanyeola yasladı ve en azından devin acısını azaltmasını umarak dudaklarını Chanyeolunkilerinin üzerine yerleştirdi.
Hasta olduğunda ve sen acısının yarısını onunla paylaşıp hafifletmek istediğinde birine aşık olduğunu anlardın.
"Bende seni seviyorum.İyileş." diye fısıldadı Baekhyun.
~
"Kaplumbağa kabuğundan çıktı." Kris bimbapını ağzına atarken alay etti.
"Biliyorum,değil mi?" Jongin kıkırdadı."Baekhyun Hyung yokken,onu neşelendirmek için elimizden geleni yapan bizdik."
"Şimdiyse Baekhyun oppa geri geldiğinden,Chanyeol Oppa onun yanından bir saniyeliğine bile ayrılmıyor." diye surat astı Namjoo.
"Onları başbaşa bırakın,değil mi çocuklar?On beş gündür birbirlerini görmediler."
Kyungsoo müdahale etti.
Diğer dört kişi gözlerini onlardan çokta uzakta oturmayan çiftin üzerine dikti.Kısa olan neşeli bir şekilde güldüğünden uzun olan komik bir şeyler anlatıyormuş gibi görünüyordu.Sonra kısa olan yaramazca uzun olanı beslemiş ve diğeri başta geri çevirmiş,fakat kısa olan ona vurduktan sonra uzun olan yiyeceğini yemişti.Kısa olan gülümsemiş ve hızla uzun olanın yanağından öpmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Fortune-Teller Said That You're My Future Husband
Fanfic"Merhaba ben Park Chanyeol.Çok ani olduğunu biliyorum ve sen beni zerre kadar tanımıyorsun fakat...Ben senin gelecekteki kocanım" Çeviri bir hikayedir. Yazar: Otpismyoxygen Orjinal: http://www.asianfanfics.com/story/view/591693/the-fortune-teller-sa...