Jungkook
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Kendime gelip jimin'in kaldığı odaya gittim. Ne yalan söyleyeyim uyurken baya tatlı gözüküyordu ama umrumda mı değil. Onu sarsarak uyanmasını sağladım. Hızlıca yerinden kalkıp bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı. Anlaşılan korkmuştu.
Jm: Jungkook sen beni birgün korkudan öldüreceksin
Jk: Hıh sen de yarım ötlek ile mi yaşıyorsun
Jm: Hayır saçmalama
Jk: Neyse şu dolaptan üstüne birşeyler giy daha sonra aşağıya gel bana kahvaltı hazırla
Jm: Kendi kahvaltını kendin hazırla banane
Jk: Jimin
Jm: Ne jimin banane ya kendin hazırla
Jk: İyi o zaman bende seni yerim
Jm: Hayır!! Olmaz tamam ya ben hazırlarım
Jk: Güzel
Yüzüme bir sırıtış ekleyip odadan çıktım.
Jimin
Manyak jungkook kahvaltıda beni yemeyi düşünüyor iyice kafayı yedi. Üstüme birşeyler geçirip aşağıya indim. Bay öküz koltuğa yayılmış televizyon izliyordu. Onun bu haline göz devirip mutfağa gittim.
Jm: Öküz nolucak
Jk: jimin seni duyabiliyorum
Jm: Tamam be tamam
Hızlıca bir kahvaltı hazırlayıp yedik. Tabi sonra kim topladı gene ben topladım. Salonda biraz oturduktan sonra Jungkook bir işim var deyip çıktı. Ne işi olduğunu çok merak etmiştim ama sormadım. Sorarsam kızar bay ÖKÜZ.
Duvar ile bakışırken kapı çaldı. Jin hyung gelmişti kapıyı açıp onu içeri aldım.
Jn: Jungkook yok mu?
Jm: Hayır işim var dedi gitti
Jn: Ne işi?
Jm: Bilmiyorum sormadım
Jn: Tamam ee birlikte vakit geçirmeye ne dersin
Jm: Olur derim
Jin hyung ile beraber akşama kadar çok eğlenmiştik. Oyun oynamış, sohbet etmiş ve pasta yapmıştık. Jin hyung geç olduğunu söyleyince gitti ve bende tekrar tek başıma kaldım. Jungkook hala yoktu ve ben endişelenmiştim. Sevgilim olmayabilir ama hala onu seviyorum.
Kaldığım odaya çıkıp elime bir kitap aldım ve okumaya başladım. Kitabın ortalarına geldiğimde kapı açılma sesi geldi bende aşağı indim. Ama jungkook tek başına gelmemişti. Yanında o gün okuldaki kız vardı.
Jm: Jungkook bu kızın burda ne işi var
Kız: Asıl senin burda ne işin var
Jm: Sanane be!
Kız: Jungkook hayatım bunun burda ne işi var
Jm: Hayatım mı dedin sen?
Jk: Evet dedi ne olmuş
Jm: Jungkook saçmalama
Jk: Jimin şimdi çeneni kes ve bizi rahatsız etme çünkü yapmamız gereken şeyler var
Jm: Ama jung-
Jk: Jimin kes dedim!! Hayatım hadi biz yukarı gidelim
Benim birşey dememe izin bile vermeden gittiler. Kalbim acıyordu resmen gözümün önünde kıza hayatım demişti. Kapıya yöneldim şansıma kapı kilitli değildi hiç beklemeden kaçtım.
.
.
.
.
.
.
.
Ormanın içinde koşup duruyordum. En sonunda bir yola çıktığımda kendimi yola attım. Ama uzaktan bir ışık geliyordu bunun araba ışığı olduğunu anlamam uzun sürmedi. Araba yanımda durdu ben ise oraya hiç bakmadım. Beni kaçırabilirdi. Ben hala yola bakarken o konuştu.
??: Jimin-sshi
Bu Tae'nin sesiydi. Kafamı çevirdiğimde gerçekten onu olduğunu gördüm. Arabadan çıkıp benim yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. Buna ihtiyacım vardı. Onun kolunda ağlamaya başladım.
V: Jimin ne oldu sana çok merak ettim seni bana haber de vermedin başına birşey geldi sandım
Jm: Tae bak ben iyiyim ama önce burdan gidelim sana herşeyi anlatıcam söz
V: Tamam gel
.
.
.
.
.
.
Eve geldiğimizde Tae'ye herşeyi anlattım. Jungkook'a aşırı sinirlenmişti.
V: Ben onu varya o nasıl senin gibi birini üzer ya aklım almıyor
Jm: Tae tamam boşver onu hadi uyuyalım ama sarılarak
V: Tamam sarılarak uyuyalım
Birlikte Tae'nin odasına çıkıp birbirimize sarılarak uyuduk. Bu bana gerçekten çok iyi gelmişti. Birinin desteğine çok ihtiyacım vardı ve Tae bana destek oldu. Onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum için gerçekten çok şanslıyım.
Eveet merhaba umarım beğenirsiniz. Elimden geldiğince uzun yazmaya çalışıyorum ama aklımdaki bütün fikirleri bir bölüme yazmak istemediğim için böyle biraz kısa yazıyorum. Neyse fazla boş yaptım iyi okumalar 💙💙💙💙💙💙
