Yağmur bulutlarıyla kaplı olan gökyüzü ekimin geldiğini haber ediyordu adeta.
Yine uyuyamadığı için gözleri kızaran Luke, dolabının önünde yarı uykulu şekilde kalın kahverengi hırkasını arıyordu.
Bütün gece yine onu düşünmüştü ve her bir kıtasına onu adamıştı.Luke oldum olası şiirlerden hoşlanırdı. İlk şiirini yedi yaşındayken çizdiği bir penguen resmine yazmıştı. Ve o günden beri buna devam etti.
Tabi geçen sene tanıdığı O kişi, bu durumu daha da arttırmıştı. Michael Clifford. Geçen sene bu kasabaya taşınmışlardı ve Luke ile aynı okula gidiyordu. Edebiyat dersleri ortaktı ve Michael her derste uyuyordu.
Luke onu ilk koridorda farketmişti. Parlak kırmızı saçlarıyla oldukça dikkat çekiyordu, geniş ceketleri ve karışık bileklikleriyle görünümünü tamamlıyordu.
Luke önce bunun küçük bir hoşlantı olduğunu düşünmüştü. Ama onu piyano çalarken gördüğünde bunun sadece küçük bir hoşlantı olmadığını anladı.Michael müzik sınıfında yalnız başına piyanosunu çalarken, Luke onu sınıf kapısının küçük camından görmüştü. Gördüğü her bir an gözünün önüne satırlar ve kelimeler geliyordu, ve bu hissi çok seviyordu. Bunu daha çok yapmaya karar verdi ve Michael her müzik sınıfına girdiğinde o da elinde defteriyle kapının arkasından onu izliyordu.
Sonra edebiyat derslerinin ortak olduğunu farketti. Luke'un en sevdiği ders edebiyattı ve hep en önde otururdu. Sınıfa geç girdiğinde en arkada kafasını sıraya gömen Michael'ı yeni farketmişti. Ve bu derse odaklanmasını zorlaştırıyordu. İster istemez gözü hep arkaya kayıyor, kızıl tutamların ne kadar harika göründüğü hakkında düşünceler içinde kayboluyordu.
Ve defterinin sayfaları bitince anlamıştı.
Luke, Michael'a aşıktı.*************
Evet muke yazıyorum. Bölüm yazma hevesim gelsin die yazdıkalarımı atmaya başlıyorum. Umarım beğenirsiniizz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ulalume | muke
FanfictionMichael Clifford edebiyatın saçma olduğunu düşünüyordur. Luke Hemmings ise gizlice defterlerine Michael hakkında şiirler yazıyordur.