— Hey, Michael. Uyudun mu?
— Hayır Luke uyumadım ama bu saatte sen niye uyanıksın.
— Şey sadece uykum yok ve aklıma geldin. Seni kırdım mı?
— Hayır, neden böyle düşündün?
— Yemekhanede öyle gidince, öyle hissettim.
— Sorun yok Luke.
— Tamam o zaman, yarın çıkışta sözleri çalışalım mı?
— Tamam olur, yarın görüşürüz.
— İyi geceler Michael.
&&&&&
Michael dolabının önünde kitaplarını yerleştirirken, aklında hala Calum ve Luke vardı.
Bunu Luke'a sormak istiyordu ama yapamazdı ve ona sıcak davranmak konusunda da kararsızdı.
"Hey, ben hazırım hadi gidelim."
Bir anda Luke'u görünce affallamıştı ama ona karşı mesafeli davranmaya karar verdi.
"Tamam, sen müzik sınıfına git bende gelirim birazdan."
Luke'un beklediği tepki bu değildi, Michael'ın soğuk davrandığını anlamıştı. Dediğini yapıp müzik sınıfına gitti.
&&&&&
"Tamam hazırsan başlayabiliriz." Diyerek Michael sınıfa girdi.
Piyanonun başında oturmuş, elinde düzenlediği kağıdı tutan Luke yana kaydı ve Michael'ın yanına oturmasını bekledi.Michael yanına oturunca kağıdı karşılarına koydu. Michael Luke'un yüzüne bakmadan, Luke'un koyduğu kağıdının yanına kendi notalarını koydu ve çalmaya başladı.
&&&&&
Bir saatten uzun süredir ikisi de piyanonun başında tek kelime etmeden, aralarındaki sessizliği notalarla doldurdular.
Michael ellerini birleştirip geriye doğru gerinirken konuştu.
"Evet, güzel oldu gibi. Bugünlük yeter ne dersin?"
Luke cevap vermemiş sadece kafasını sallayıp, yerde duran çantasını kucağına aldı. Ön gözünden defterini çıkardı ve elindeki kağıdı katlayıp arasına koydu.
O sırada Michael gözlerini Luke'tan ayırmamış onu izliyordu.
"O defterde bundan daha fazlası var değil mi?"
"N-ne demek istiyorsun?"
"Anladın işte o defterde, ona yazdığın her şey orada değil mi?"
"Gitsem iyi olur." Diyerek Luke yavaşca ayağa kalktı, çantasını omzuna takarken Michael aniden ayaklandı.
"Benden bu kadar mı korkuyorsun? Neden bana o kişiyi söylemiyorsun. Ben o sınıfındaki alçak çocuklardan değilim Luke. Bana güvenmiyorsan bu işe en başından girmeyecektin."
"Ne? Sana güveniyorum Michael sadece..."
"Sadece ne? Ona ve sana zorbalık yapıp herkesin önünde seni küçük düşüreceğimi mi sandın?"
"Michael ben asla böyle bir şey düşünmedim ve düşünmem de. Neden bana karşı önyargılısın."
"Ön gargılı olan sensin Luke. Bu işe hiç girmemeliydik. İkimiz için de zaman kaybı."
Michael son cümlesini söyleyerek hızlı bir şekilde sınıfı ter etti.
Luke ise kalbinin kırıldığını hissetmişti. Michael'a olan sevgisi yüzünden onu ve kendisini kırmıştı.
Dolu gözlerini elinin tersiyle sildi ve piyanoya baktı.
Gerçekten canı yanmıştı ve geçeceğini düşünmüyordu.
Dışarı çıktı ve derin bir nefes aldı. Michael'ın bağırışları hala kulağındaydı.Yavaş adımlarla evin yolunu tuttu, ve uyanmak istedi. Sevdiğinin onun kalbini parçalayışını gördüğü bir rüyada ise uyanmayı, eğer gerçekse de uyumayı diledi.
**************
Yine bok gibi olmuş oH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ulalume | muke
FanficMichael Clifford edebiyatın saçma olduğunu düşünüyordur. Luke Hemmings ise gizlice defterlerine Michael hakkında şiirler yazıyordur.