13.bölüm

6.2K 210 23
                                    

Merhaba canlarım. Kusura bakmayın yorgunum. Misafirler az önce gitti. Ben de bölümü şimdi yazmaya başlıyorum.

Sınır 35 VOTE

Sınır geçildiğinde pazartesi günü bölüm gelecektir canlarım.

Yazarın anlatımından...

Dün gece saat 10:21

Zühre saate baktığında namaz vakti olduğunu gördü. Bu yüzden Baran ağayı banyoya göndermiş, üzerini değiştirdikten sonra namaz kılmaya başlamıştı. Baran ağa kocası bile olsa gelecekte yolları ayıracakları için izin vermezdi Baran Ağa'nın onun saçının tek telini bile görmesine. Namaz kılmayı bitirdikten sonra tesbih çekmiş sonra da üzerini değiştirerek Baran Ağa'nı gelmesi için çağırdı.

"Peki senin sevdiğin var mı?" Diye sordu Baran ağa. Zühre şimdiye kadar hiç bir erkeğe kalbinin kapılarını açmamıştı. Çünkü onun omuzlarındaki yük çok ağırdı ve bir ilişkiye ayıracak vakti yoktu. Okulda ona çıkma teklifi eden erkekler olurdu ama hiç birine yüz vermez iyi bir dille teklifi reddederdi. Bu reddediliş yüzünden egosu zarar gören erkekler Zühreye şiddet ve hakaret etmeye başlamışlardı. Ama Zühreyi koruyanlar da vardı. Yiğit, Zühreden 1 yaş büyüktü. Zühre onun sadece adını ve sınıfını biliyordu. Soy ismini bile bilmiyordu. Yiğit Zühreye uygulanan şiddet ve hakareti önlediğinde Zühre sadece teşekkür eder sonra ise giderdi. Zühre kendi de başede bilirdi. Ama o pislikler her Zührenin önünü kestiklerinde bir yerlerden anında Yiğit çıkar ve Zühre ğeçip gidene kadar peşinden ayrılmazdı. Bu 2 yıldır böyleydi.

"Yok. Hiç olmadı." dedi Zühre kısaca.

"Hmm. Qarip, genç kızların en az bir kez hoşlandığı olur. Hiç mi olmadı?" Dedi şaşkınlıkla Baran ağa.

"Buna bile vaktim olmadı diyelim."

"Nasıl yani?"

"Daha 7 yaşımdayken yükler benim omzuma bırakıldı. Eve de kardeşime de ben bakmak zorundaydım. Amcam aldığı paranın 100 lirasını eve verir gerisini de ya kumarda batırırdı, ya da içkiye verirdi. Hafta içi okulda çalışırdım, cumartesi ve pazar gunleri ise evlere gider temizlik yapardım. Az da olsa aldığım para yeterdi bize. Okulda zaten benden para almazlardı. Çünkü bazen para almadan çalışırdım verecek param olmadığından. Siz ağalar yokluk nedir bilmezsiniz. Daha doğmadan sizin malınız, mülkünüz, paranız hiç istemediğiniz kadar çok olur." Dedi acıyla gülümseyerek.

"Sen kaç yaşındasın?"

"17"

"Bilmiyordum...daha çok gençsin. Kuma gelmen doğru değildi...senden özür dilerim." Dedi üzgünce

"Belki de bu da kaderdir. Daha mutlu ola bilmem için... Bakın Baran ağa ben sizden bir şey beklemiyorum. Benim beklentim sevgi değil saygı. Karınıza nasıl davranıyorsanız bana da öğle davranmanız değil. Sizin karınız ola bilirim ama bu sadece kelime üzerinde kalacak. Ben size de Elvine de, ailenize de asla saygısızlık yapmam. Sizden tek istediğim beni karınız değil de dostunuz gibi görmeniz. Ben bu evde geçiciyim. Bir süre sonra çocuk olmayacağı için zaten kısır damgası yerim. Boşanırız, ben de halamı, Meldayı ve kardeşimi de alıp İstanbul'a giderim."

"Zühre sen benim kardeşim yaşındasın. Zaten Elvin olmasa bile ben sana dokunmazdım. Dokunamazdım. Ama Elvin benim hayatım, karım, herşeyim. Onla aramızda bunca yıl birbirimize duyduğumuz aşkımızı kirletemezdim. Kirletmemde. Allah katında karım ola bilirsin ama gerçekte benim kardeşimsin. Fidana öyle çok benziyorsun ki..." Dedi Baran ağa gözleri dolarak.

Kųmą {Aşk Kirletilemez}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin