_8_

291 25 15
                                    

Hemen arkamı dönüp bir basamak yukarı çıktığımda jungkook ve tae in bakışları ardından ise suga'nın "Konuşmamız lazım" sözü beni durdurmuştu. Derin bir nefes verip gözleri kapadım ve geri suga ve jae bom 'a döndüm. Sonra tekrar suga söze girdi"Bir düzine adamın dışarıda dua et insaflı çıktım. "dedi ve ardından yamuk ağız gülümsedi. Hızla merdivenlerden indim ve jiminin yanına oturdum. J_Hope bana bakıp" Adın ha_eun' Du dimi? "dedi. Tam ağzımı acacakken yavaş adımlarla yanımıza ilerleyen taehyung araya girdi." Evet adı Ha_eun"dedi ve bana gülümsedi. Jae_bom tek kaşını kaldırmış taehyung 'a baktı ve yanıma ilerlemeye başladı. Yanıma oturacağını anladığımda hızla ayağa kalktım ve koltuğa kolunu atmış jungkook' un kolunun arasına girdim. Jungkook bana şaşkın bir şekilde bakarken jimin biraz eğilip önce bana sonra jae_bom'a baktı. "Bir sorun mu var Ha _Eun?" dedi yüzünü ciddiyet kaplarken yine ben tam ağzımı açacaken bu sefer araya jae _bom girdi. "Biz tanışıy-" dediği anda hemen lafa atladım. "Seni tanımıyorum" dedim ona bakarak arkama yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim ve kafamı yanımdaki jungkook'u çevirdim. Gözleri bir benim birde Jae_bom 'un arasında mekik dokuyordu. Jungkook suga' ya dönüp "Bu kim suga?" dedi. Suga bana bakarak"Babanın emri yanımıza yollattı bizde şimdi tanisacagiz bakalım kimmiş"dedi gözlerini herkez in üzerinde gezdirirken. Birden bakışları bende durdu." Tanımadığına emin misin Ha_eun? "dedi şüpheci bir tavırla. Yerimde diklesek dirseklerimi dizlerime koydum ve suga'ya baktım. Herkez in gözü benim üstüde ne dicegimi merak ediyordu bir kişi hariç. Jungkook gözlerini hiç kırpmadan Jae_bom 'a bakıyordu. Tekrar bakışlarımı suga' da sabitledim ve"Tanımış olsam bile benim yapımda hayatımda yeri olmayan insanları hatırlamak yok suga"dedim ve ayağa kalktım. Jae _bom ile gözlerimiz buluşunca bana "Vay be öylemi" der gibi kafasını salladı (O nasıl oluyorsa artık jshsgs😂) "Demekki hatırlamıyorsam " dedim ve gözlerimi suga 'ya çevirdim. "Değersiz biridir. Sizde ciddiye almayın dedim ve kapıya doğru ilerledim. Hızla ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Sonra birden" Suga!! "diye bağırdım ve bakışlarımı kapıya sabitledim. Birden bütün herkez dışarı çıktı Jae_bom da dahil. En önde olan suga bana bakarak tek kaşını kaldırdı." Suga? "dedi soru sorarcasina." Bay kim ona Taehyung dememi istedi. Bay Jeon hariç sizede isimlerinizle seslenebilecegimi düşünüyorum. Ama  şimdi  konumuz bu değil. Ben 1 düzine adamı mı istiyorum"dedim. Suga bana yamuk ağız gülümsemesini sunduktan sonra diğer altılıya baktı. Jae_bom 'u eş geçti ve tekrar bana döndü. "Pekiiiii" dedi sondaki "i" harfini uzatarak. "Kwang!!" diye arkamızdaki adamlara seslendi. Adam yanımıza gelince önündeki düğmesini ilikledi ve sugaya döndü. "Adamları arkadaki depoya getir. Geliyoruz şimdi." dedi. Ben sanki depoyu biliyormuşçasına evin arka tarafına doğru ilerledim. Arkamdan gelen 8 kişinin adımlarını duyabiliyordum. Şerefsiz jae_bom araya girerek. "Ne oluyor?" dedi telaşla. Sanki gerçekten telaslaniyordu şerefsiz. Suga araya girdi ve "Ne oldu endişe mi ettin?!" dedi ve bir an duraksadi. Jae_bom devam ederek"Evet endişe ettim. O bir kız "dedi hafif yüksek çıkan sesi ile tam araya gireceksen jungkook hemen lafa atladı." Kızları hafife alma sonra bu dediklerinden çok utanırsın "dedi ve bakışları beni buldu bende ona dönmüştüm ve gözlerimiz birbirini bulusmuştu. Yandan bir gülüş atarak" Bunu anlamış olmanız güzel bay Jeon "dedim ve hızımı kesmeden tekrar depoya doğru ilerledim. Birden kolumun tutulması ile duraksadım. Bu şerefsiz jae_bom 'dan başkası degildi. Kolumu kendime çektim ve" Ne var?! "dedi sert mizacimla." Ne yapıyorsun saçmalamayı kes ha_eun"dedi kaşlarını catarak. Kolumu sertçe çekip
"Adımı bir daha ağzına alma o kadar yakışmıyor ki ağzına ismimden iğreniyorum resmen birde benim sinir olduğum şeyleri yapmayı bayılıyorsunuz HEPİNİZ" dedim ve ardından gözlerimi diğerlerinin üstünde gezdirdim.Ardindan tekrara jae_bom 'a dönerek "Bana 3 metreden fazla yaklaşmıcaksın anladın mı?!" dedim sonlara doğru yüksek ve tiz çıkan sesimle. Cevabını bekledin arkadaki kapıya geldim ve hiç el kullanmaya gerek duadan tekme ile açtım. İçeri girince 7 tane koltuk vardı. Orta alan boştu ve köşede sandalye, ip, kerpeten gibi aletler vardı. Ne fantazi ama. Benim arkamdan 11 tane iri yarı adam girdi. Ananı satayım vur dedik öldürdü buda. Bu adam benim üstüme atlasa zaten bende kemik diye bir şey kalmaz ki ben düşüncelerimi fark ettirmemek istesemde belli oluyordur herhalde. Ardından 7 tane mafya bozuntusu ve 1 tane şerefsiz ajan içeri girdi. Suga 'ya dönüp. "Tasarruf mu yaptın bir adamim  eksik " dedim gülerek o sırada kapıdan yaklaşık 300 kiloya yakın bir adam geldi. "Sıktır" diye sesli bir küfür ettiğimde Suga araya girdi. "Nasıl beğendin mi hediyemi senin için özel getirirdim" dedi o an aklıma geln şeyle kahkaha atmıştım. Sanırım TLC kanalındaki "Ağır yaşamlardan" getirdi bu adamı suga ya dönüp. "Bu kadar aptal olduğunu düşünmezdim" dedim yandan bir gülüş atarak Ağır yaşamlar programı dan yanımıza fırlamış olan devasa adama ilerledim ve sert bir tekme savurdum adam düşmemiş sadece sendelemisti. Sendelemesini fırsat bilip diz kapağının arka kısmından ittir em ile önümde diz çöker pozisyona geldi. Adama dokunsam ağlıcaktı zaten son olarak diz çöken kilolu bedenindeki ayaklarına yardımcı olmak amacı ile gövdesinden itirmemle ayaklarından kırılma sesi gelmişti. Suga'Ya dönüp ellerimi silkeledim. Karşımda oturan 7 mafya bozuntusunun çıkan sesle yüzü buruşmus ve ardından tekrar bana dönmüşlerdi. Jimin ayağa kalkarak yanıma geldi ve önümdeki saçımı kulağımın arkasına verdi. Herkez bize bakarken jae_bom sinirden kuduruyorum. Doğru ya zaten köpekler kudururdu. AA ama buda köpeklere hakaret oldu. Jae_bom 'un eline baktığımda yumruk yapılmış bir şekilde duruyordu bende onlara bir oyun oynamak istedim. Görürsünüz siz şimdi. Bu oyunda bir tek jimin zararlı çıkacaktı. Jimini kendi olduğum yere çekerek üstüne doğru yürümeye başladım. Jiminde olay psikolojisi ile geri doğru gitmeye başladı. Tam tersi olmasi gerekirdi aslında. Bunu bir erkeğin bana yapması lazımdı ama bana bunu yapacak bir erkek yüreği olmadığına göre iş bana düşüyordu. Jimin'i duvarla arama aldığımda jimin yamuk agiz gülüyor ve eminimki diğerlerinde kuduruyordu. Pardon köpekler bugün soyunuzu baya bir batırdım. Kusura bakmayın. Jimine bakmaya devam ettiğimde eli çeneme gitmesi ile  jae_bom ayaklanmış gelirken jiminin elini kavrayıp yüzünü duvara döndürdüm ve kolunu arkaya katlandım. Jiminin ağzından acı dolu bir bağırmış çıktığında geriye kalan 6 mafya bozuntusu ayaklanmış ve jae_bom da bize yaklaşmakta olan yolunda duraksamisti. Jiminin kulağına egilip"Eger..... Bir daha... Bana dokunursan.... O dokunduğun parmaklarını tek tek bıçakla kopartırım bay park"dedim ve geri çekildim. Hemen diğer adamlara ilerledim ve birine yumruğu geçirdim. Adam kafasını kaldırdığı anda saçlarına yapıştım ve duvara doğru ilerledim. Kafasini duvara sürdüm kenara ittirdim. Arkamdan gelen 2 adamın kol boşluğundan geçtikten sonra birinden diğerinden destek alarak kafasına tekmeyi geçirdim. Daha sonra kendimi duvara vererek diğerini yere ittirdim. Arkadan bir ses geldi bu sesin sahibi J_Hope du"DÖRT!!! "diye güçlü bir sesle bağırmış ve beni daha fazla gaza getirmisti. Önüme geçip bacaklarını ve kollarını sanki gecemicekmisim gibi iki metre açmış olan gerzek herifin bacak arasından geçtim ve kafasını çevirdiğim anda yere yığılmıştı. Diğerlerine durun anlamında elimi havaya kaldırdım ve eğilip kafasını çevirdiğim adamın nabzına baktım. İşte bu. Suga ya bakıp "Nakavt" dedim oda bana ilk önce kaşlarını kaldırarak bakmış sonra ise gülümsemisti. Tekrara ayağa kalktığımda Suga da ayağa kalkmış ve ellerini cebine sokup bana"Yeterli "demişti. Ona bakıp" İstersen hastane masrafı çıkmasın şu 4 sakatida hallediyim ne dersin? "dedim ve göz kırparak kafamı salladım. Bana yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı ve elini uzattı. Yarım ağız gülümseyerek" Memnun oldum Ha_eun"dedi. Aslında kendime en yakın onu görüyordum. Çünkü o benim ilk aşkıma çok benziyordu. Eğitimde beraber olduğumuz sonra onun alınıp başka bir yere yerlestirilmesi ile bir daha asla karşılaşamamız ve ondan sonra yalnız büyümem. Annemi babamı kaybettiğimde geceydi ve zifiri karanlık kaplamıştı etrafı. Araba ile bir yere yuvarlamistik. Annemle babamı uyandırmadim.Daha 6 yaşındayım arabadan zor bela ağlayarak çıktım. Korkuyordum. Kimse yoktu burada koşarak uzaklaşmaya başladım. İlerledikçe bir ormanliga girmiş ve kaybolmuştum. Gecenin karanlığı ve esareti beni içine hapsetmis soğuğu ise üstüne beni zorlamak üzere bir düzenek gibi gittikçe artıyordu. Nefes almakta zorlanıyor ve zaman geçtikçe daha çok susuyordum. Küçük bedenim titremeye başlamış ve yardım diliyordu. Her saniye tanrıya yalvarıyor ve ondan yardım istiyordu. En son dayanicak gücüm kalmadığında kendimi bir ağacın gövdesine bıraktım. İnce hırkama sarılıp kendimi uykunun derinliklerine bıraktım. Bir zaman sonra yanımda sesler duymaya başladım. Gözlerimi bile aralayamıyordum.Titreyen bedenim benle olan irtibatını kesmiş benim isteklerimi değil kendi ne derse onu yapıyordu. Birden havalandigimi hissettim ama insanlar ucamazdıki babam hep öyle derdi dedim küçücuk aklımla. Ben kendimi dahada kaybederken etrafımdaki sesler yükselmeye başladı ve ben en sonunda bedenime yenik düştüm. Kalktığımda bir yerdeyim. Burası bir odayı başımda olan biri vardı elimi tutmuş sanki uyanmamı bekliyordu. "Ben neredeyim?" diye ilk cümlemi kurduğum sırada yanımdaki kadın başını kaldırmış ve gülümseyen gözlerle bana bakmıştı. "Biz seni bulduk küçüğüm. Sen orada tek başına ne yapıyordun?" dedi elimi okşayarak "Benim" dedim ve ağlamaya başladım aklıma gelenler rüya değilmiş demekki annem benim biriciğim, kahramanım benim babam yok artık. Hemen karşımdaki kadına sarıldım. O sırada içeri bir amca girdi. "Ajan Alan" dedi ve bir bana bir karşımdaki kadın'a baktı. "Bulduk ama....." dediği sırada karşımdaki kadın kafasını yavaşça sallamış ve bana dönmüştü. Elimi okşayarak bana baktı"Artık bizimle kalacaksın küçüğüm biz sana burada bir şeyler öğreticez aynı okul gibi burasıda bir okul aslında" dedi kafamı salladım ve kadına tekrara sarıldım. Beni kucağına alarak bir odaya götürdü. Orada bir sürü arkadaş vardı. Beni boş bir yatağa oturtturduktan sonra diğerlerine döndü. "Evet çocuklar bu yeni arkadaşınız 3273 onunla iyi anlaşın" dediğinde şaşkınlıkla ağzım açılmıştı. Kadın bana dönerek yere eğilip benim boyuma geldi. "Burada bazı kurallar var. Bizim sözümüz den çıkmayacaksın ve adını kim olduğunu kimseye söylemek yok, hiç kimseye bundan sonra senin adın 3273. Tamam mı?" dedi. Sessizce ve ürkekçe tamam diyebilmistim sadece. İlerleyen zamanlarda eğitime başlamıştık. Dövüş öğreniyorduk.Yemek veriliyordu ama tatlı yoktu. Tatlı yemek için dövüş müsabakaları kuruluyordu. Bir arkadaşım olmuştu ismi 2431 di. Onun çok güzel gözleri vardı masmavi deniz gözleri o yüzden hep ona "Deniz gözlü kız" diyordum. Hep onunla yemek yiyor, eğleniyor ve çalışıyordum. Burada öyle bir sistem vardı ki kimsenin adı yoktu herkeze verilen numaralar vardı sadece. Zamanla birini fark ettik çok yalnızdı kimseyle konusmuyordu ve daha önce onu hiç burada görmemiştik. O gün çok kuvvetli bir buz fırtınası vardı. Çok güzel bir ahenkle buz fırtınasına hayran kalmıştım. Buz fırtınasıni izledikten  sonra  öğle yemeği arasında yanına gitmistik. Yemek yerken bir gün adımı Icestorm koyucagimi söyledim ona bakarak beni sadece başıyla onaylamıştı. Çok çekingen ve içine kapanıktı. Zamanla oda bizle konuşmaya başladı herşey üçümüz yapıyorduk ve hiç ayrılmıyorduk. Kızlar ve erkeklerin yeri ayrıydı ve erkeklerin bu bölgeye girmesi yasaktı. Ama ben onu ve deniz gözlü kızı çok seviyordum bazen gizli gizli onu odamıza sokuyor ve gece sohpet ediyorduk. O benim ilk askımdı.Onunda gözleri çok güzeldi . Çekik ve küçük aynı zamanda çok tatlı duruyordu. Ama ilk önce deniz gözlü kız daha sonra o gitti. Ben yalnız kaldım. Büyüyünce bize takma ad alabileceğinizi söylemişlerdi. Çekik gözlü çocuğa söylediğimi yaptım ve adımı "Icestorm" seçtim. Bundanda hiç bir zaman pişman olmadım.

Karşımdaki bedene gülümseyerek bende elimi uzattım. "Memnun oldum...." diye bilmiştir sadece çünkü bay min mi yoksa suga mi diyeceğimi bilememiştim. "Suga" diye araya girdi karşımdaki beden. "Peki..... bende memnun oldum suga" dedim elini sıktım. "Bir şey denememe izin verir misin?" dedi ve aniden yumruğunu üzerime sallaması ile eğildim. Bayan Alan 'in öğrettiği gibi bacağımı bükmeden kendimi sağa verdim ve kendimi arkaya attım. Suga sanki hamlemi biliyormuşçasina benim gittiğim yöne geldi her yaptığım hamleyi önceden biliyordu ama bu çok sasirticiydi. Bunlar sadece Xun4' un 3.nesil ajanlarının verdiği eğitimdeki hareketleri yani Bayan Alan 'in hareketleri. "Dur!" dedim suga' ya yerden kalkmam için elini uzattı elini tutarak ayaja kalktığımda jae_bom saşkinca bize bakıyordu. Çünkü oda biliyordu bunların sadece Bayan Alan 'a ait hareketler olduğu. Ben ihtimallerin üzerine düşünürken suga bana göz kırptı ve kapıya doğru ilerledi. Jungkook ve diğerleri de kalkıp yanıma geldi. "Ne oluyor?!" dedi jungkook Merak siz bir ifadeyle. "Yok bir şey" dedim ve aralarından geçtim. Jae_bom bana bakıp kafasını iki yana sallarken ihtimaller zincirinin bir anda kırıldığı noktaya geldim. Aklıma gelen şeyle olduğum yere çivilenmisti ve bedeninle iletişimini koparmistim. Beynim iyice saçmalıyor ve bana bir oyun oynuyordu. Umarım öyle yapıyordur yoksa bu hiç mantıklı bir şey degil
😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫
Evet arkadaşlar bu bölümü nasıl buldunuz çok uğraştım 3 gündür yazmamıştım bugün yazdım oylarınız yorumlarınızı bekliyorum. Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın. Sizi seviyorum ❤️ ❤️ ❤️ ❤️ ❤️ ❤️ ❤️

Not:Bu bölümü kontrol edemicem yazım yanlışı varsa kusura bakmayın daha sonra düzelticem

𝐌𝐲 𝐒𝐞𝐜𝐫𝐞𝐭 𝐃𝐞𝐯𝐢𝐥-𝐇𝐚𝐜𝐤𝐞𝐫 𝐀𝐠𝐞𝐧𝐭(𝐉𝐉𝐊)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin