𝐌𝐲 𝐒𝐞𝐜𝐫𝐞𝐭 𝐃𝐞𝐯𝐢𝐥-𝐇𝐚𝐜𝐤𝐞𝐫 𝐀𝐠𝐞𝐧𝐭(𝐉𝐉𝐊)

_21_

HATIRLATMA:

Ha_Eun :Icestorm

Ae_cha:fullmoon

Hei_ryung:Back

So_min:Last shot

Young_mi:Last change

Erkekler:

Min_jae:Highest

Dong_Hyun:Create

Nam _kyu:Poison

Shin_il:Explosive

Min_Hee:Way

Dong_jaehyun:speed

Başlıyorum....

Ay'ın güneşten aldığı parlaklığı ile aydınlattığı bu karanlık gece ve her zaman ölenlerin bir yıldıza dönüştüğüne inancımı yitirmediğim bir gün daha ve saat 3.58....

Kafamı yasladığım camdan izlediğim bu karanlık gece ve bu zifiri karanlığa rağmen hala inatla parlayan yıldızları izliyordum...

Gözüm dikiz aynasına her kaydığında arkamızda ki way'i görüyor ve bir süre onu izliyordum.

Araba dağlık alanda olmamıza ragmen az sallanıyor ve beni o kadarada rahatsız etmiyordu.

Omzumda hissettiğim el ile kafamı yanımda olduğunu bildiğim highest'e çevirdim. Bos bakışlarla gözleri bir ben bir yol arasında mekik dokuyordu.

"İcestorm" dedi ve bir süre sessiz kaldı.

Arabanın farlarını kapatması ve sola doğru dönüp arabayı durdurması ile geldiğimiz noktaya baktım.

Ev görünüyordu. O lanet ev görünüyordu. İşte gelmiştik tekrar ve tekrar...

"Kendine dikkat etmeni istiyorum, onlara asla güvenmiyorum sende hani olur ya bir an" dediği sırada ağzında gevelediği şeyi anlamış ve sözünü kesmiştim.

"Asla öyle bir şey olmayacak Highest. Ben Xun4'e ihanet etmem!!"

demistim uyarıcı ses tonumla. Kafasını sallamış ve

"Biliyorum, biliyorum asıl güvenmediğim kişi sen değilsin onlar ve bu güvensizliğim her konuda geçerli şimdi beni iyice dinle yatarken falan odanın kapısını iyice kitlediginden emin ol, asla gizli olması gereken telefonunu onların yanında çıkartma, eğer bana ihtiyacın olursa 7 km uzağında, bir buton kadar yakınındayım unutma ki her zaman ne olursa olsun seninleyim"

diye sözlerini tamamladığında başını hafifçe önüne eğdi. Sadece benin için endişeleniyordu başka bir amacı yoktu ben ne dedim çocuğa ahh ha eun ahh.

Birden ona sarıldım. Sanki bunu bekliyormuş gibi oda bana sarıldığında güven duygusu ile gözlerimi sıkıca kapattım.

İste buydu tek ihtiyacim buydu güven....

Camdan gelen ses ile kapattığım gözlerimi actim ve camdan bize bakan way'e baktım. Highest'ten ayrılıp yavaşça arabadan indim.

Way'in omzunu iki kere patpatladıktan sonra arabanın ön koltuğunda yerimi aldım. Kapımı kapattıktan sonra kafamı tekrar way'e çevirdiğimde arabadan inmis ve bana bakan highest'ide gördüm.

Ona bakarak göz kırpmamla gaza basmam bir oldu hızla yana döndüğümde bu zifiri karanlığı bile toz dumana kattığımı gördüm.

Dikiz aynasını kontrol ettigimde elleri cebinde başı aşağıda gülen bir highest görmemle benimde yüzümde bir tebessüm olmuştu.

Gittikce arttırdığım hız seviyesi ile az önce uzaklarda gördüğüm ev gittikce kocamam oluyor ve beni cehennemine hapsetmek için bekliyordu.

Gözüm hız ekranındaki ibreye takıldığında ibrenin zorlandığını fark ettim. Kafamı kaldırdığımda çok yakınımda olmasada görüş açıma giren 10 korumaya şimdiden pis pis bakmaya başlamıştım.

Gaza sonuna kadar yüklendiğimde onları ezme gibi bir planım olmasada bu 10 salak kendilerini birden yere atmışlardı.

İnsanin doğuştan beyinsiz olması böyle bir sey oluyor demekki...

Evin önüne gelmemle ayağımı gaz pedalından çekip frene yüklensemde bu kadar hız yapmamdan olsa gerek hemen durmamış ve bir kez araba kendi etrafında dönmüştü.

Arabanın durması ile öne savrulmuş ve karnımı direksiyona sert bir şekilde vurmuştum yüzümü hafif burusturmuş ve neden kemer takmadığımı sorgulamaya başlamıştım.

Akıl mı bıraktılar sanki?? Bari bu kadar salağın arasında benide kendilerine benzetmeseler diye içimden geçirerek arabadan indim.

Yüzüme gelen saçlarımı geriye savurup evin kapısına doğru adımladığımda korumalar öcü görmüş gibi bana bakıyorlardı. Yada nasıl desem YİYECEKMİŞ gibi

Evin kapısına yaklaştığımda arkadan gelen yüksek fren sesi ile kafamı refleks olarak arkama çevirmiştim.

Arabadan inen bir diger dünyada oksijen israfı olan şahsiyetin bana dogru koşarak gelmesiyle kafamı kapıya doğru çevirdim ve zile bastım.
Arkamda duyduğum adim sesleri ile aniden

"EĞER...... 1 ADIM DAHA YAKLAŞIRSAN DÜNYADAN SENİN GİBİ BIR GEREKSİZİ KURTARICAGIM"

diye bağırdığımda adım sesleri durmuş ve kapı açılmıştı. Hiç beklemeden büyük salona doğru adımlamıştım.

Siluetim büyük salonda görünebilir duruma geldiğinde gözlerim last changeyi aramıştı ama onun yerine 2 mafya bozuntusu ile karşılaşmıştım.

Onlarında beni fark etmesi ile ayağa firlamaları bir olmuştu. Jimin

"Herkez seni arıyor nerdeydin?"
diyerek bana baktığında

"Ordan sana hesap vericek biri gibi mi görünüyorum acaba???

Gerçi biz insanların zekasını verdiği cevaplardan değil, sorduğu sorulardan anlarız"

dediğimde derin bir nefes vermiş ve bana bakmaya devam etmişti. Gözlerimi tekrar etrafta gezdirdim ve

"Arkadaşım nerede? "demiştim. Jin bana boş boş bakmaya devam ederken

"Bön bön bakmaya devam mı edersin yoksa ben bu evi başınıza mı yıkayım?! "

dedigimde" Chung!! "diye geçenki çocuğa seslenmişti.

"Ha_eun'u depoya götür. "

dediginde jin'in üzerine yürütmüştüm.

" NE DEDİN SEN?!! "

diye bağırdığımda ellerini cebine sokmuş ve bana bakmaya devam etmişti.

" Depoda arkadaşın gitsene hadi" diye bana ayar verdigini sandığında ona igrenici bir bakış attım.

"Sana insan ol demiyorum. Hiç olmazsa taklit yeteneğini geliştir! Çünkü beceremiyorsun" diyip hizlı depoya gittim.

koşar adımlarla depodan içeri girdiğimde 7li koltukların birinin dolu olduğunu fark ettim çok geçmeden sandalyeye bağlı ,her yeri sırıl sıklam ,başını bile taşıyamayacak duruma gelmiş lasta changeyi gördüm

acilen onu burdan çıkartmam lazımdı.....

😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢

Cici kızlarım nasılsınızz??
Özledim siziii Bayadır hackera yb atmamıştımm.

Bakalım yb mi nasıl buldunuz biraz kısa oldu ama bugün belki bir bölüm daha atarım

Sizi seviyorum cici kızlarımmm ❣️