_10_

263 25 20
                                    

Ha_eun:Icestorm

Ae_cha:fullmoon

Hei_ryung:Back_silah kullanan cephaneci

So_min:Last shot

Young_mi:Last change_konum

Erkekler:

Min_jae:Highest

Dong_Hyun:Create_silah üreten 

Nam _kyu:Poison

Shin_il:Explosive_ ve Bomba

Min_Hee:Way_goreve çıkan 

Dong_jaehyun:speed

Başlıyoruz:~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Herkez benim odamda toplanmıştı suga'nin elinde benim telefonum vardı birden içeri girince bütün gözler beni buldu. Suga bana dönüp "Evet bakalım, bunu nasıl açıklıcaksın Ha_eun?"
Dediği anda sıkıcı gözlerimi yummak istedim ve bir Daha hiç açmamak resmen şuan Xun4 'ü ifşa etmiştim. Ajanligim elimden alınacak belkide çok şey bildiğim için sürgün edilip öldürülucektim. Tamam sakin olup onlarla konuşmalıyım. Hadi bakalım benim akıllı beynim yalan makinesi olmaya hazır mısın? Ahh değilsin ama hazır ol sana ihtiyacım var. "Ha_eun?" dedi suga  tekrar ederek. "Efendim?" dedim sakin kalmaya çalışarak ama sadece çalışıyordum asla sakin olamıyordum. "Bu ne?!" dediği sırada sıkıca gözlerimi yumdum muhtemelen telefonu bana döndürmüştü ve bana mesajları gösteriyordu. Jae_bom araya girerek"Ha _eun gözlerini aç"dedi bu neden bu kadar rahattı ayrıca resmen ifşa olmuştuk ve bana gözlerini aç diyordu." Tek bir şey sorucam" dedi suga. Allahım sana geliyorum gerçekten bu evden cesedim çıkacak o kesinde zaten bu altısı bana neler yapar kesin. Mafya bozuntu falan olsalarda yani mafya bunlar ayy saçmalama ıce storm sen kimleri dövdün bunlarımı dövemiceksin dimi ayy ama ben suga 'yi dövemedim oda var yah neyin içine düştüm ben. "Bu adamlarla alıp vermediğin ne senin sakince cekilmelerini söylesen yeticek bana hastane masrafı çıkarıyorsun" dedi sitem edercesine. İlk önce tek gözümü sonra ise diğer gözümü açtım. "Ne?!" dedim. Telefonu bana vererek hastanede benzettiğim adamları gösterdi o an derin bir nefes verdim.Ama bunun benim telefonumda ne işi vardı. "Telefonumla ne yapıyorsun?" dedim sugaya bakarak. "Telefonumla?" dedi soru sorarcasına "Bu benim telefonum Ha_eun" dedi ve telefonu geri aldı. Gözüm Jae_bom'a kaydiginda bana yavaşça kafasını salladı ve dışarıyı işaret etti. O odadan çıktıktan sonra ben tam çıkacakken jimin beni durdurarak"Bana ders versene? "dedi ona gülerek" Gülüşlerimle küfür edebildiğimi söylemiştim dimi şuan ediyorum bilgine"dedim ve diğerlerine bakıp "Bay Jeon'a bakıcam" dedim ve odadan çıktım. Salonda beni bekleyen jae_bom'un yanına gittim. Arka cebinden telefonumu çıkarıp bana uzattı tam alıcakken geri çekti. "Telefonunu ortalık yerde bırakma bir daha. Özelliklede sistem açıkken" dedi tek kaşını kaldırarak. Salak emir veriyordu resmen. O gelip başımı sikmese kapıya vurup durmasa sanki o telefon orada kalacaktı. "Oda senin yüzünden değil mi sanki? Her türlü bana zararın var uzak dur benden başka bir şey istemiyorum" dediğim sırada merdiven basamaklatindan ses geldi. Arkamı döndüğümde maskesini, şapkasını takmış,benim gibi baştan aşağı siyah giyinmiş bir Jeon jungkook'a karşılaşmayı beklemiyordum. Bana bakıp kapıya doğru ilerledi. Ona bakarken daldığım fark edip kafamı iki yana salladım ve kendime geldim. Olayın farkına vardığımda BENSİZ ÜSTELİK YALNIZ DIŞARI ÇIKTIĞINI FARK ETTİM. Hemen koşarak dışarı çıktım. Arabasına binmiş ve gitmeye başlamıştı. "Küfür jungkook, küfür" dedim ve koşarak arabama atladım. Sanki yarış yapıyormuşçasına gösterge 370 km/hz bulduğunda kemerimi baglamadigimi fark ettim ama ona yetişmiştim bir ben öne geçiyordum bir o artık bundan sıkılmışçasına arabayı baya zorladığımda artık hız göstergesinin ibresinin hareketleride hızlanmıştı. Önüne geçip aniden yolunu kestim. Dağın eteklerinde aşağı yuvarlanmadığımıza dua etmeliydik herhalde. Sinirle arabadan inip kapıyı çarptım. "Her seferinde çocuk gibi kaçıyorsunuz bay Jeon hayır komik olanda şu çocuklar annelerinden bu kadar kaçmıyor anlamdım ki?!" dedim bir hışımla arabadan inip yanıma geldi. "Sende peşimde dolaşma o zaman" dedi bana oranla düşük kalan sesiyle "O işler öyle olmuyor bay Jeon ona siz karar veremiyorsunuz. Şimdi uslu uslu arabanız binin bende sizinle geliyorum" dedim "Yoksa" dedim ve ona igneliyici bakışlar yolladım. "Yoksa ne?!" dedi bana bakarak. "Babanıza derhal haber veririm hemde hemen" dedim ve telefonumu cebimden çıkarttım. Rehpere girdiğim sırada  birden elimden alınması ile afalladim. "Babamı falan aramıcaksın ayrıca gideceğim yer sana göre değil" dedi ve ardıdan devam ettti"Bu  yüzden geri döneceksin"diye bana emir verdi resmen. "Yok ya başka?!" dedim sitem ederek. "Bana neresinin uygun olup olmadığına siz mi karar veriyorsunuz bay Jeon?" dedim ona bakarak ve bana göz devirdi. Bir dakika.... Bir dakika.... Ne yaptı o göz mü devirdi?... Bana... Hemde bana.... Ice storm'a, gözlerini oyardım seninde sen dua et seni korumam gerekiyor yoksa 2 dk yasaticagim bir insan değilsin allahım resmen bugünkü atraksiyon ve aksiyon yetmemisti birde sinir sistemim çöküşe uğramıştı. "Benden kurtulamazsınız o yüzden geç kalicaginiz bir yerse acele edin ve arabama binin ben götürücem ve bizzat yanınızda durucam ayrıca arayın çok uzaklaştık sayılmaz arabanızı gelip alsınlar.'dedim ve jungkook' un arabasına ilerledim. Kapısını açıp anahtarı aldıktan sonra arabayı kitledim ve anahtarları açık bıraktıgım bagaja koydum. Elimle kendi arabamı göstererek "Buyrun bay Jeon" dedim . Başını sıkkınca iki yana sallayarak arabaya geçti. Ardından bende sürücü koltuğuna yerleştim ve ilerlemeye başladık. Bir süre sonra seul merkeze inmistik. Başımı jungkook'a döndürdüm ve"Simdi nereye gidiyorsuz bay Jeon?" dedim gözleri  beni bulduğunda" Sağa dön ardından kavşak var düz ilerleyince recidens bar 'in önünde dur "dedi ve sessizliğine geri döndü. Başımı sallayıp sağa döndüğüm sırada aklıma dank eden şey ile aniden frene bastım." Siz az önce nerede dur dediniz?! "dedim yalnız duymuş olduğumun umudu ile ama kulaklarıma dolan ses doğru duyduğumu kanıtlamıştı." Bay Jeon sırf bar'a gelmek için mi babanızın sizi kapattığı evden çıktınız "dedim ve kahkaha attım." Bende önemli bir şey var ve gitmeniz lazım diye bay min, bay park ve diğerlerinin aramalarını reddetip telefonumu kapattım resmen "dedim ve  arkadan kornaya basan
sürücü asıl hıncımı almak istediğim kişi olmasada ona bağırmıştım." Sana sormıcam "diye karşılık aldığımda sıkıca direksiyonu kavradım ve dediği bara sürdüm. Bar'a gelince arabayı vale'ye teslim edip içeri girdik. 4. Kata çıktığımızda 3 güvenlik görevlisi bizi karşılamıştı. Jungkook'u gördükleri sırada hemen kapıyı açıp" Hosgeldiniz bay jeon"demis ve içeri almışlardı. Bende onunla girip arkasından ilerledim. Burası aşağı kattaki bar' a hiç benzemiyordu. Aşağısı leş gibi ter ve  içki kokarken burası çok güzel kokuyor ve çok topluydu belliki her isteyen giremiyordu ama ben girmiştim. Jungkook biraz mekanda göz gezdirdikten sonra en köşedeki koltuğa ilerlemiş ve oturmuştu. Banada başında gidip dikilmek düşmüştü. İçki söyledigi sırada yanımıza kızıl saçlı bir kız gelmişti. Orospu olduğunu gayet belli ediyordu. Jungkook'tan oturmak için izin istediğinde "Çok beklersin" dedim içimden ama jungkook'un kızı kucağına oturtturmasi ile ne yaşadığımı şaşırmıştım. Allahtan sabır dilenircesine yaklaşık 45 dk onların oynaşmasını izledim. Daha sonra beraber ayaga kalktılar ve ilerlemeye başladılar peşlerinden gittiğim sırada jungkook bir an duraksadı ve"Sen nereye? "dedi kaşlarını catarak içimden ebenin amina diye geçirirken" Kapıda beklicem bay Jeon lütfen zorluk çıkarmayın"dedigimde önüne dönmüş ve yürümeye devam etmişti bir üst kata daha çıktığımızda bu sefer bizi yeni bir koruma karşılanmıştı. Bizi gördüğünde çekildi ve geçmemize izin verdi. Jungkook ve kızıl şeytan odalarına girerken bende kapıda dikilen görevliye baktım çünkü bana bakıyordu. Gözlerimi sinirle devirip kapattığım telefonumu açtım. Taehyung'unda aramalarını görüp onu aramaya karar verdim. "Nerdesiniz siz?!" dedi endişe dolu sesiyle "Recidence bardayiz buraya geldi bay Jeon" dedim ve tekrar taehyung'u dinlemeye başladık. Biz seul'e indik size bakmaya geliyoruz o zaman benim mekan zaten   çok yakınız  "dedi ve telefonu kapattı bende sisteme girmeye karar verip uygulamayı açtım. Way'dan(Saha görevine çıkanlardan hani hastanede olan)
gelen mesaja tıkladığımda gözlerim şaşkınlıkla açıldı ardından telefonuma Last changeden bir çağrı düştü. Telefonu hemen açıp "Ne Oluyor Last change?!" dedim endişeyle "Tuzak!" dedi sesli bir şekilde "Tuzak kurmuşlar" dedi beni dediğine inandırmak istercesine "Sana attığım fotoğraftaki kızıl saçlı kız ajan jungkook'u öldürecek acele et Icestorm. Eğer hala yaşıyorsa tabi "

😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫😣🔫
Evet arkadaşlar bu bölümü nasıl buldunuz? Oy vermeyi unutmayın lütfen bir oyu çok görmeyin
Seviliyorsunuz❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Not:Arkadaşlar okuyucu fazla ama oy veren 2 kişi var lütfen bir oyu çok güzel uğraşıyorum bunun için emek var böyle giderse oy sınırı koyicam ve dolmadan atamicagim bilgilendiriyim dedim

𝐌𝐲 𝐒𝐞𝐜𝐫𝐞𝐭 𝐃𝐞𝐯𝐢𝐥-𝐇𝐚𝐜𝐤𝐞𝐫 𝐀𝐠𝐞𝐧𝐭(𝐉𝐉𝐊)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin