Biz Genç Kızın Günlüğü

BAŞLANGIÇ

KİMSE BOŞUNA GİRMEMİŞTİR HAYATINIZA .
YA İMTİHANDIR YA DA ARMAĞAN...

Beyaz sayfaları içinizden geçen kelimelerle, düşüncelerinizi dökerek kirleten insanlardan olun. Anlatmaktan yana değilde yazmaktan yana olun her zaman . Yazmak kaçış değilde kurtuluş olduğunu anlayanlardan olun . Duygularınızı belli edin çünkü insanlar sizi anlamaya çalışamayacak kadar bencil.
Unutmayın zehir kim olursa olsun panzehiri başkasında aramayın .
Kendinizde bulun . Hayatın bana kattıklarını size aktarabilmek dileğiyle iyi okumalar

BÖLÜM MÜZİĞİ :

Kaan BOŞNAK - BENIMLE KAYBOLDUN

                 On yedi  yaşın hep güzel olduğunu söylerler, her yaşın güzelliğini fark edemeyenler. Bana kalırsa önemli olan yaşını değil de geçirdiğin zamanın güzelliğiydi . Elimdeki tepsiyi masanın üzerine bırakıp yerleştirdikten sonra son bir kez kontrol ettim.  Her şey eksiksiz olmalıydı . Muntazam görünümlü bir masayı arkamda bırakarak annemlerin odasına çıktım. Kapıyı tıkladığımda içeriden gelen "Gel canım" sesi ile annemin çoktan uyandığını anladım içeri girdiğimde tüm güzelliği ile hazırlanmış annemi görünce samimi bir gülümseme bahşediverdim yüzüne " Günaydın Kahvaltı hazırladım soğumadan Gelin hadi "dedigime şaşırmış halde onları bırakıp mutfağa indim. Merdivende olduklarını belli eden adımları heyecanlanmama neden oluyordu, çayları doldurdum bu sefer istediğimi almalıydım " ne oluyor Kayra Sabah sabah bu ne enerji kızım" babam şaşkınlığını ifade eden sözcükleri dile getirirken masayı bakan gözleri olayı tamamlıyordu "Hadi geçelim ben Afra'yi alayım önce"  onaylar bakışlarını hissettiğimde umursamaz bencil bir ikize sahip olduğum için kendime bir kez daha lanet okudum .  Bu planı Milyonlarca kez anlattım Sadece gözlerine girip ne kadar tatlı ve ustu Kızları olduğumuzu kanıtlama mız gerekiyordu ama Afra Hanım ne yaptı onlarca kez denedik olmadı bence kabullenelim Kayra diyerek kestirip attı merdivenleri çıkarak afran odasına yöneldiğinde odadan çıkmış uykulu gözlerini bana doğru edef aldığını gördüm Günaydın Kış uykusuna mı Yattın kızım Bu son şansımız biliyorsun beni takmadı yanından Gözde vererek geçti İnanmıyorum ya yatılı Okulu bir ben sorun ediyordum galiba zaman kaybetmeyi fazla adımlarımı alt kata yönelttim yoğun iş temposu yüzünden bırak bizimle ilgilenmeyi kendileri ile bile ilgilenmeyen aileme baktım çoktan başladıkları kahvaltıya Ben de katıldım biraz vakit geçirmesini Daha doğrusu uygun zamanı kolluyorum tabağımdaki zeytinlerle oynamayı bırakıp masadan kalkma yakın olduklarını fark ettim anne baba işte tüm dikkatler bendeydi her her çocuk gibi ben de çocukların ebeveynlerine yaptıkları iyiliklerin Bedel olduğuna inanıyordu kendimiz içeceğim verdiğimiz karar ne kadar doğru yani yeni okul ve yatılı okul tekrar düşünemez misiniz babamın sakince sözlerimi dinlemesini Tabii ki de umuyordum her an patlayacak fizyolojik bir silah gibiydi yüzünden okunan siniri kelimelerle çıkıyordu sanki yüzüme kararlarımı sorgulayabileceksiniz sanmıyorum küçük hanım okula gidilecek ve bu konu burada bir daha açılmamak üzere kapanmıştır gözümden Firar edecek yaşların habercisiydi boğazıma oturan Yumru zar zor toparlamaya çalıştım kelimeler boğazıma diziliyor gibiydi Peki baba diyebildim sadece masadan kalkarak devam ettim sözlerime Ben odama çıkıp hazırlanayım yani okula geç kalmak istemem gözümden akan yaşlar odama doğru yönelttiğim adımlarımı hızlandırıyor du merdivenlerini ara çıktı mı ya da ne ara ama var değil mi bile fark etmemiştim tek farkında olduğum şey okula gitmek zorunda olduğum du afra'nın bu durumu sorun etmemesi doğal the ortama çabuk uydurabilen bir yapıya sahipti Ben sayılardır dostum diyebileceğim bir grup insan dışında kimseyle muhatap olmuyordum bilinçli bir şey değildi sadece pek samimi gelmiyordu samimi kılıflara uyumaya çalışan bir grup yapmacık insanlar sadece olmasa da olur cinstendi akan gözyaşlarımı aldırmadan Bavulumu çıkardım ihtiyacım olacak birkaç giysi ve kişisel malzemelerini doğuda yerleştirdim akan makyajını silmek için banyo ilerledim Aynen Sadece bu iş için işler için bakıyordum zaten hemcinslerim gibi değildim Kendimi o kadar da güzel bulmuyorum şişman gözlüklü diş tellerine sahip bir sivilce yumağı değildim hatta çok da bakayım dedim sadece alışılmışın dışında yüz hatlarına sahip ela gözlü Dolgun dudaklara sahip olmam çirkinliğimi örtüyordu maalesef bunları açmıştım artık kendilerini dünya mankenleri gibi güzel sanan öyleler kızların bulunduğu bir çevrede büyüdüm Afra ise benim tam Tersim de mavi gözlerin ayıp yüzünü tamamlıyor gibiydi Yani anlayacağınız çirkin kadın diye bir şey var makyajımı silip daha fazla bakmadın odama döndüm hazırdım yani galiba afran yanına gittiğimde neşesinin yerinde olduğunu gördüm Hazır mısın Afra gözüne Işık tutulmuş tavşan gibi bakıyordu yüzüme tuhaf bir şey mi söylemiştin önceden hazırlamıştım dedi gitmeye ne kadar da meraklı bir ara kardeş. Ne kadar gitmek de istemesem buna mecburdum babam öyle istiyorsan yapacak bir şeyim yoktu Alışmak Zorundayım kendi benliğim için iyi kalıbının dışına çıkmak zorundaydım galiba yeni okul 1000 değiştirecekti bunun farkındayım yani öyle olmasını umuyorum yeni arkadaşlar Yeni Hayat istiyorum Belki de yeni dostlar yeni maceralar kısacası ben yaşamın güzelliklerini tanıtmak istiyorum dünyada silinmiş gibi kalmak değil de bir şeyler başarabileceğini göstermek istiyorum ve bunu başarmak için elimden geleni yapacağım Bavulumu elime alarak Merdivenlerden aşağı inmeye başladım merdivenin Sonunda beni bekleyen annem babam Hatta gıcık İkiz kardeşim beklemeyi umuyordum dünden razılar zaten bizi göndermeye ya neyse yeni okul yeni maceralar dileğiyle bakalım başımıza ne gelecek..
 

             ____________________________________________

Yolu izliyordum sadece gözlerimin önünden kayıp giden ağaçları orman var yeşillikleri gel kıyılarını ana yolu ek tek gözümden kayıp git İşlerini izledim okul önüne Vardığımızda bagajdan babalarımızı çıkararak yurdun önüne geldik Aman ne güzel erkek ve kız yurdu kesinlikle eğlence olacak değil mi Ne demezsin babalarımızı babalarımızı okulun arkasına geçerek yurdun girişinde bekleme odasına bıraktık okul neden sessiz diye düşündüm de büyük ihtimal bugün geç kaldığımı düşündüğüm için belki de ders olabilecekler aklımdan geçmemişti annemle babamı gitmeleri için ısrar ettim gerisini ben hallederim hallede bileceğim iyi söyledim afra'nın umursamaz bakışlarını göz devirerek annemle babamın gidişini izledim hızlı adımlarla okul bahçesinden geçerek binaya girdim O kadar gösterişli bina değildi kırık beyaz tonuna boyanmış binayı 3 bilemediniz 4 kat a sahipti okula girdiğim gibi omzuma sert bir darbe gelmesiyle sendeledim bir adım  geriye daha atarak yüzüne baktım öküz müydü? Önüne döndüğünde sert bakışlarını destekleyen koyu mavi ile gri arasında hapis olduğumu hissettim.  düz yolda  önüne bakarak yürümeyi bile duzgun beceremiyordu . Özür  bile dilemedi yanımdan sadece çekip gitti belaya kalmıştım. Uzak durmam insanlar başinda bu cocuk geliyordu. Ilk saniuelerden kara listenin basinda kendine yer edinmisti bu kaba şey. Bence bu okulda böyle insanlar varsa çekeceğim ben eminim cehennemden farkısiz geçecek iki yıla merhaba demiştim  bugün. Müdürün odasını bulup içeri girdiğimizde şaşırmıştım .
Bakımlı genç bir kadın beklemiyordum açıkçası. Daha çok kel ve göbekli bir adam bekliyordum. Bu okul beni şaşırtmaya devam ediyordu. Bize bahşettiği sıcak gülümsemsine karşılık vererek klasik yeni gelen konuşmasını yaptıktan sonra musdire hanım "ders başlayacak gitseniz iyi olur" bu da öğrencilere kibarca defolun gidin deme biçimiydi bana kalırsa. Kapıya yönelttiğimiz adamlarımız müdüre hanımın sesiyle bölündü doğruya sınıflar "Kayra'cim 11-C Afra sen 11A canım iyi dersler" teşekkür ederek odadan çıktık. Demek ikizle bu sefer ayrı sınıflardaydık . Afranin   adımı seslenmesiyle ona döndüm " Bu sefer ayrı sınıflar bizi bekliyor ikiz arkani derslerde kurtaramayacak kadar uzağım. " "sanırım bende sınavlarda kicını kurtarmak icin kopya veremeyecek kadar uzagim sana ikiz. " verdigim cevaba gülümsemeyle karşılık vermekle yetindi. Siniflari bulup ayrıldığımız da bulunduğum sınıfın kapısını açarak içeriye girdim demek isterdim ama malesef sınıfın kapısına duvar örmüşler resmen. Kafamı kaldırıp çarptığım şey ile göz göze gelince ağzımdan dökülen kelimelere engel olamadim"yine mi sen?" Cidden bu öküzün kasti mi vardı bana. Kaldırdığı kaşı ile ne kadar urkutse de o da liseliydi. Aldığı derin nefes yanıt vereceğinin habercisiydi . Gözlerimi devirerek sınıfta  ilerleyerek  cam kenarında boş bulduğum bir yere geçtim . Ilk günden sorunlarla boğuşmak gibi bir niyetim yoktu. Bir hışımla geri dönerek bana doğru yöneldi. Beni kurtaran bu sefer sınıfa giren öğretmendi. Arkamdaki sırasına oturduğunda kendime bir kez daha lanet ettim. O kadar sınıfta bula bula bu yerimi bulmuştum kendime yer edinecek. Bir kütük ile bu kadar az mesafe can güvenliği için zararliydı. Bakışlarında vardı bir değişiklik ama hayırlısı diye geçirdim içimden derse verdim tüm dikkatimi. " kural 1 yer faresi ASLA BANA DOKUNMA , BIR DAHA ASLA. " arkamdaki canavar sessizce kükredi. Sessizce kukreyen insanda gördüğüme göre kesin belayı sarmiştim . Şaşırdık  mı?  Tabiki hayır bela mıknatısı  yanım yüzde  yüz çalır durumda . Bu duruma tenefuste bir açıklık getirmeliydim. Hem de bi an önce.

       Yorumlarınızın değeri çok çok bende. O bana ait kitabını sildikten sonra yeni sayfalarda buluşmak heyecan verici. Okur kazanmaktan çok minik kalplere dokunmayi istedim her zaman . Yazar değil sıradan bir yazan olarak tekrar buluşmak dileğiyle kendine hep iyi bakin:);)
Yazım hataları için özür dilerim .