Fake Idol [Durduruldu]

|One|

|Ağızdan çıkan her söz, kadere yön veren birer tılsımdır.|

"Bu yaptığın tamamen saçmalık. Hem beni hem kendini rezil ediyorsun Taeyong!"

Kim Taeyong ağzındaki mavi lolipopu eline alarak kendi eviymişcesine rahat hareketlerle beyaz deri koltuğa oturdu. Her hareketinde canını sıkan seslerin aksine suratında onda klasik duran bir ifade hakimdi. Sorun yokmuş gibi yan tarafta duran viski dolu bardağı kafasına dikti.

Alaylı ifadesi karşındaki sinir küpüne dönmüş kadını daha da çileden çıkartıyordu. Taeyong'un zevk alacağını bilmese karşısında kendini paralardı belki de.

"Mirae, Mirae, Mirae. Seni zeki bir kadın sanardım ama tüm düşüncelerimi tersine çıkarıyorsun."

Ayağa kalkarak onun etrafında dönerek konuşmasına devam etti.

"Sence ben bir planım olmadan kendimi rezil eder miyim? Açıkçası sana ne olacağı sikimde değil. Choi Mirae sonuçta para seven bir sürtükten fazlası değil, değil mi?"

Lolipopunu sakince sinirden kızaran kadının ağzına soktu. Kulağına fısıldadığı sırada duyduğu sigara, alkol ve parfüm karışık kokusu kabul etmek istemesede Mirae için fazla, fazlaca iyiydi.

"Sana hiç güvenmediğimi biliyordun ama yine de otel odasının birinde üvey kardeşinin altında inlediğini bilemeyeceğimi sanmak gibi bir hataya düştün."

Çenesini sıkıca kavrayıp kendine çevirdi.

"Güzelim, burada kurallar tamamen benden ibaret. Sen daha oyun oynamayı bilmiyorsun. Beni kandırabileceğini düşünmen acınası derecede komik."

Çenesini sertçe bırakıp acıdan gözleri dolan kadının saçlarını yumuşak bir tavırla okşadı. Onun iyi bir oyuncu olduğunu biliyordu Mirae. Kendine lanet etti.

"Şimdi iyi bir kız ol ve sadece çıkacak haberleri bekle. Bunun için sabırsızlanıyorum bebeğim, cidden."

Taeyong zafer saydığı bu adımla evden ayrılırken arkadasında bir kadın bıraktığının farkında değildi. Birkaç kişiden fazlasının hayatını etkileyebilecek türde bir kadın..

Choi Mirae kapanan kapının ardından dizleri üzerine olduğu yere çöktü. Dolan gözlerini sertçe silerken ilk defa dağılan makyajını umursamıyordu.

Telefonunu açıp ezbere bildiği numarayı aradı. Açılır açılmaz ise karşı tarafı beklemeden hırsla bağırdı telefona.