Nefes nefese kalarak dizlerimin üzerinde çöktüm. Kalbim sanki dışarıya çıkmak için çabalarmış gibi atıyordu.
"İyi işti çocuklar. Şimdi son şarkımız Moondance. Minho, Felix bu provada siz varsınız yine. 15 dakika sonra hazır olun hemen."
Etrafta göz gezdirip sordu.
"Bu arada Hyunjin nerede gördünüz mü?"
Hoseok arka dansçılarla konuşurken ben prova salonundan görünmeden kaçarak koridora geri çıkmıştım.
Bazen beni boğuyordu tüm bunlar.
Adım attıkça tüm kaslarım sızlıyordu. Çalışmalara tam hızda devam ediyorduk ve vücudum bunu kaldıramıyordu bazen. Ama yine de arayı kapatmak için hâlâ daha çok eksiğim vardı. Bazen gece geç saatlere kadar pratik yapıyordum en iyimi yapabilmek için. Tüm etkenlerin birleşimi bana iyi gelmiyordu başlarda ama Tanrı'ya şükür iyiye gidiyordum artık.
Çalışma salonu en üst kattaydı ve ben şu sıralar vaktimi en çok burada harcadığım için takıldığım yerlerden birisi aynı zamanda koridorun sonundaki terastı.
Büyük ihtimal Hoseok bana güzel bir azar atacaktı ama biraz nefes almaya ihtiyacım vardı şuan. Çünkü son zamanlarda anksiyeteyle baş etmek benim için daha zor bir hâle gelmişti.
Neredeyse 2 ay oluyordu buraya döneli. Benim için biraz zorlu geçsede alışmış sayılırdım. Sadece bazen durumu unutup dışarıya normal bir şekilde çıktığımda beni gören insanların tepkileri fazlasıyla korkutuyordu. Sanırım anksiyetemi tetikleyende buydu.
Terasın cam kapısını açtığımda yüzüme çarpan temiz ve soğuk hava bile şimdiden kendime getirmişti beni. Dalgın bir şekilde dışarıya çıkmak isterken göğsüme sertçe çarpan şeyle durdum. Tiz bir sesle inlemişti birisi.
Kafamı hafifçe eğdiğimde kahverengi saçları yüzüne düşmüş birisi birkaç ince yüzükle bezenmiş elleriyle burnunu tutuyordu.
Endişe ile ona bakıp elimi omzuna koydum.
"Üzgünüm iyi misin?"
Diğer eliyle saçlarını önünden çekerek bana baktı. Saçları gibi kahverengi gözleri duyduğu acıdan dolayı hafifçe kısılmıştı ama suratımı gördüğü anda birden büyüdü.
"Taeyong Sunbae-nim! Siz olduğunuzu bilmiyordum çok özür dilerim dikkatsizliğim için."
Hafifçe tebessüm ettim ona. Taeyong buradakilerin üzerinde nasıl bir etki bıraktıysa çoğu kişi korkuyordu ondan.
"Sorun yok, sen iyi misin peki?"
Kafasını iyi olduğunu belirtmek için salladığında burnundan dudağının üzerine doğru birkaç damla kan akmıştı. Bu beni bir anda telaşa soktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Idol [Durduruldu]
FanfictionKim Taehyung ikizinin yerine geçmek zorunda kalan sahte bir idoldü..