Johnny, bu yaptığına inanamıyordu. Sanki üç yıl öncesine dönmüş ve Taeil'i stalklıyormuş gibi hissediyordu. Kafasını iki yanda salladı hızlıca. Bu şekilde düşünürse hiçbir şey yapamazdı. İlerleme kaydetmesi gerekiyordu.
Taeil'in evden çıkmasıyla, gözden kaybolana kadar onu izlemiş ve ardından saklandığı arabanın arkasından çıkmıştı. Derin bir nefes aldı ve emin adımlarla eve doğru yürümeye başladı. Tam bu sırada nerden geldiğini anlamadığı Taeyong, kolunu tutup onu durdurmuştu.
"Youngho, oraya girmene izin veremem."
Taeyong'un bu cümlesi Johnny'yi şaşırtsa da kolunu çekti ve gözlerini ondan ayırmadan konuştu.
"Senden izin isteyen kim? Ayrıca nasıl buldun beni? Niye geldin?"
Taeyong sakince başını çevirip Taeil'in evine baktı bir süre. Johnny'ye ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Buraya gelirken hiçbir şey düşünmemişti bile.
"Haechan uykusunda Jaehyun'la konuşmaya geleceğini sayıklıyordu. Başta kendi gidecek sandım ama sonra senin adını söyledi ve bir şeyler daha zırvaladı."
Johnny sadece şaşkındı. Taeyong'un kendisini neden engellediğini tüm bunlardan daha çok merak ediyordu.
"Bak Youngho, geçmişte bu durum yüzünden ayrı düştük. Şimdi oraya girip Jaehyun'a görünürsen, Taeil daha da çıldırır. Sizi uzaklaştırdım, yalnız kaldım. Bu zaman için değil. Boşuna olmamalı. Her şeyin sorumlusu benim zaten. Bu yüzden bırak, ben anlatayım sana her şeyi. Jaehyun'u bu olaya dahil etmeyelim."
Johnny ne diyeceğini bilemiyordu. Taeyong gerçekten de Jaehyun'a önem veriyor olmalı, diye düşündü. Yoksa onunla konuşmak ne gibi bir sorun yaratabilirdi. Jaehyun da çocuk değildi ki gidip abisine yetiştirsin.
Johnny bunları düşünürken bir yandan da Taeyong'un ciddiliğini tartıyordu. Arkadaşlıkları bitmiş olabilirdi ama onu hala çok iyi tanıyordu. Olayın Jaehyun'a gitmesini istemediği gözbebeklerinden okunuyordu Taeyong'un."Peki", dedi Johnny dayanamayarak.
"Her şeyi, eksiksiz anlat bana. Yoksa o eve girerim bilmiş ol."
Haechan
Yeni komşu, yeni heyecan. Gidip merhaba dese miydim acaba?
"Hyuck!"
Annemin seslenmesiyle pencerenin önünden ayrılıp odamdan çıktım ve mutfağa girdim.
"Yeni komşularımızı akşam yemeğine davet et, tanışıp kaynaşırız."
Tam da içimden geçen şeydi bu. Bazen annemin aklımı okuduğunu düşünmüyor değildim.
Kafamla onaylayıp mutfaktan çıktım ve dış kapıya vardım.
Bu sırada telefonum çalmaya başladı. Cebimden çıkardığımda dışarı da çıkmıştım."Oo, siz beni arar mıydınız beyefendi."
"Daha önce aramama gerek yoktu, ben de aramadım hiç."
"Aman. Espri anlayışın da kıt senin. Ne var, ne istiyorsun? Yeni komşularımıza merhaba diyecektim tam."
"Yeni komşu mu? Karşıdaki villaya mı taşındılar?"
"Evet Mark. Artık sadede gelecek misin?"
"Yuta'yla konuştum. Öğrendiklerimi burdan anlatacaktım aslında ama daha fazla durma dışarda mal gibi. Akşam eve gelince konuşuruz."
"Bu harika! Bu arada mal sensin. Ayrıca dışarda olduğumu nerden bildin?"
Harika! Kapatmıştı. Gözlerimi devirip telefonu cebime koyduktan sonra karşıya geçtim. Elindeki minik sandıkla içeri girmek üzere olan kıza seslendim hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Billionaire | MarkHyuck
FanficSadece seni hissedebildiğimi biliyorsun. Beni aydınlat, baştan çıkar, bana her şeyini ver. Çünkü biliyorsun, sadece seni hissedebiliyorum... #Onlyicanfeelyou _____________________________________ !Argo içerebilir! Başlangıç: 10/04/20 Bitiş: 23/07/20...