İmpress (Bts - blackpink)

1.5

Lalisa manoban...

Lalisa: ben gelmek istemiyorum ya.

Jungkook: geliceksinnn.

Lalisa: zorla mı?

Jungkook: zorla.

Dudaklarımı büküp kafamı eğdim. Yarın Okuldan birisi parti veriyordu. Ama ben gitmek istemiyordum. Sabahtan beri bunu tartışıyorduk.

Gitmek istemediğim için jungkook beni zorla götürme kararı almıştı.

Jungkook yanıma oturup kolunu omzuma attı. Kolunu ittirip ondan biraz uzaklaştım.

Sırıtıp kulağıma eğildi.

Jungkook: sen gelmezsen bende gelmem bu evde sadece ikimiz kalırız gerisini sen düşün.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Bana benim isteğim olmadan birşey yapmayacağını biliyordum. Beni partiye götürmek için yapıyordu. Piç!

Sadece onun duyabileceği şekilde konuştum.

Lalisa: böyle birşey yapmayacağını biliyorum.

Jungkook: o kadar emin olma.

Histerik bir gülüş atıp önüme döndüm.

Sonra tekrardan ona dönüp konuşmaya başladım.

Lalisa: han nehrinde biraz yürüyelim mi?

Jungkook: olur.

Ayağı kalktım ve kapıya ilerlemeye başladım. Oda arkamdan geliyordu. Siyah Deri ceketimi alıp dışarı çıktım.

Üzerimde düz siyah ve dizlerimin bir karış üstünde bir elbise ve beyaz bir spor ayakkabı vardı. Sarı saçlarımı açık bırakmıştım. Ve vişneli nemlendirici sürmüştüm.

Jungkook'unda üzerinde siyah kot, beyaz bir tişört ve siyah deri ceket vardı.

Han nehrine doğru ilerlemeye başladık.

Bayılmamın üzerinden 1 hafta geçmişti ve bu bir hafta içerisinde neredeyse 4 kere bayılmıştım.

Bir sorunum olduğunu biliyordum. Ama o sorunun ne olduğunu bilmiyordum. Kızlar biliyorlardı ama bana söylememeye yemin etmiş gibilerdi.

Yolda ilerlerken jungkook'la sohbet ediyorduk.

Han nehrine geldiğimizde tekrardan ne kdar büyüleyici olduğuna baktım. Daha önce gelme fırsatı bulmuştum. Ben hayran bakışlarımı nehire sunarken jungkook sırıtıp konuşmaya başladım.

Jungkook: bakıyorum da nehire aşık oldun

Lalisa: çok güzel çünkü.

Onaylayan mırıltılar çıkartıp kolunu omzuma attı. Biz ilerlerken yolda yandaşlarıyla fotoğraf çekine hyuna'yı gördük.

Hyuna nehirle arasına giren çitlere yaslanmıştı. Hep götünde dolaştırdığı ve sanırım yoongi'nin eski sevgilisi olan kızda onun fotosunu çekiyordu.

Bu arada bizimkiler bu sürtüklerden ayrılmışlardı. Daha doğrusu buna ayrılma denmiyordu.

Yoongi kızla bir anda konuşmamaya başlamıştı. Ama kız hala onun götünden ayrılmıyordu. En sonun yoongi sıktın artık diyerek kızı terk etmişti.

Taehyung'da yoongi ayrıldı diye ayrılmıştı(!)

Jimin ise hani'nin bize yaptığı şeyleri ögrendikten sonra onunla konuşmayı kesmişti.

Anlıyacağınız kedi olalı bir fare tutmuşlardı.

Hyuna'yı sinir etmek fena olmazdı. Bende zihnimi harekete geçirerek hyuna'yı nehire düşürmüştüm.

O iğreç sesiyle çığlık atarken onu takmayıp yanından geçtik.

Eve geldiğimizde jungkook anahtarla kapıyı açınca içeri girdik. Deri montumu çıkarıp içeri geçtim. Jungkook arkamdan gelirken salona gidip taehyung'un yanına oturdum.

Jungkook'ta chaeyoung'un yanına oturmuştu.

Chaeyoung sadece ağzını oynatarak bana doğru konuştu.

'Öpüştünüz mü?'

Bende hemen dudaklarımı oyanatark cevap verdim.

'Oha'

Sırıtıp telefonuna tekrardan döndü.

Taehyung: öpüştünüz mü kız?

Lalisa: heeee yedik birbirimizi.

Gülüp telefonuna geri döndü. Şuan tam konuyu açma zamanımdı.

Lalisa: söyleyin ben neden hep bayılıyorum?

Kızlar birbirine bakarken iyice sinirlenmeye başlamıştım. 1 haftadır beni sürekli geçiştiriyorlardı.

Lalisa: söyleyin!

Jisoo unniem derin nefes alıp konuşmaya başladı.

Jisoo: lalisa bayılmaların normal değil. Çok sıklıkla bayılıyorsun bu yüzden sen ve ben ateş krala gidicez.

Ne?!

Lalisa: ne zman?

Jisoo: 2 hafta sonra

Lalisa: tamam ben odama çıkıyorum.

Orada daha fazla durmak istemiyordum. Telefonunu alıp hızla odama çıktım ve yatağa oturdum.

Kendi dünyamıza gidince neyle karşılaşıcağımı bilmiyordum. Ve şimdiden korkmaya başlamıştım.

Hellooooo

Son olarak bu kitabada bölüm attım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Öpüldünüzzzzz♥