ÖNCEKİ BÖLÜMDEN
Prens Airick peşinde Charles ile geçite ilerlerken aklındaki tek şey kardeşini bulduğunda ne yapacağıydı ona gerçekleri nasıl anlatacaktı.
***************************************************************
Aurick ve Charles geçitten geçtiklerinde hava daha yeni aydınlanmıştı.
Aurick ve Charles ormanda ilerlerken Charles bir ağacın dibine oturdu ve:-Daha saat çok erken biraz zaman geçirmeliyiz.
Aurick Charles'ın haklı olduğunu biliyordu bu yüzden itiraz etmedi ve Charles'ın yanına oturdu.
Dakikalarca sesizce oturdular sessizliği bozan Aurick oldu Charles'a doğru döndü ve:-O gece neler oldu?
Charles Aurick'e döndü ve :-Duymak istediğine emin misin pek iyi bir hikaye değil.
Aurick derin bir nefes aldı ve:
-Benim ne istediğim önemli değil bilmeliyim buna mecburum.
Charles derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı:
-O geçe kıyamet gibiydi yağmur gök delinmişçesine yağıyor rüzgar ağaçları kökünden sökmeye çalışıyordu.
Doğum saatlerce sürmüştü gerçekten çok zor bir geceydi bebek doğduğu anda yağmur ve fırtına dinmiş kızıl ay gök yüzündeki yerini almıştı.
Kızıl ay kehanetin ilk işaretiydi kral hızla odaya girmiş ve bebeğe sadece bir kez bakıp meclise doğru ilerlemişti o gece kral orda bebeğin ölüm emrini verdi.
Oysaki kızıl saçları ve buz mavisi gözleriyle o kadar güzeldi ki.
Bu infazı isteyenler ise su ve hava kullanıcılarıydı.
O gece kral bebeği istediğinde bebeği mutfakta Aida'nın kucağında buldum.
Kraliçe bebeği beslemeyi reddetmiş hatta yüzüne bile bakmamış.
Kral bebeği öldürmemi istediğinde neredeyse yapacaktım fakat yakınlardaki bi ağaca düşen yıldırım ve çıkan alevler bana engel oldu.
Çünkü o bebek daha yeni doğmuş olmasına rağmen ateşi kontrol etmeye başlamış ve etrafa gülücükler saçıyordu.
Onun gülen yüzüne baktığımda yapamadım ve onu bu dünyaya bıraktım işte.Prens Aurick derin bir nefes aldı ve :
-Annem ve babam nasıl böyle bir şey yapabildiler anlamıyorum.
Charles Aurick'e baktı ve :
-Bende anlamıyorum prens inanın bende anlamıyorum.
Charles ve Aurick'in arasında geçen son konuşma buydu.
Charles ve Aurick Trenton Yetiştirme Yurduna ulaştıklarında Aurick heyecanla nefesini tuttu birazdan kardeşini bulacaktı.
Aurick ve Charles hızla müdürün odasına ilerlediler içeri girdiklerinde orta yaşlı bir kadınla karşılaştılar.
Charles hemen konuya girdi ve:-27/06/2002 tarihinde sabah saatlerinde buraya kızıl saçlı buz mavisi gözlü bir çocuk bıraktım onu arıyorum şu an nerede acaba?
Yaşlı kadın acı bir şekilde gülümsedi ve:
-Siz Alexis'i arıyor olmalısınız fakat o burada değil başına gelenlerden sonra buradan kaçtı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENTA
Viễn tưởngAY KIRMIZIYA DÖNDÜĞÜNDE DOĞACAK HAVA VE SU'DAN BİR ATEŞ GÖZLERİ BUZ SAÇLARI ATEŞ KÖTÜ GÜNLER GELECEK ÖLÜMLER VE KAYIPLAR BAŞ GÖSTERECEK DÜZENLER YIKILACAK KARANLIK ORTAYA ÇIKACAK KİMİNE GÖRE ŞEYTAN KİMİNE GÖRE MELEK KRALLIKLARI YIKACAK EFSANELE...