ELEMENTA

-7.BÖLÜM

ÖNCEKİ BÖLÜMDEN

Leo Alexis'in her sözüyle onunla biraz daha gurur duydu.
Alexis haklıydı o artık savunmasız bir bebek değildi ve kimse ona zarar veremezdi.
Alexis için korkmasına gerek yoktu asıl korkması gerekenler Alexis'in karşısında yer alacaklardı.
Alexis ve Leo Aurick ve Charles'la beraber saraya doğru yola çıktıklarında çoktan zırhlarını kuşanmışlardı onları dışarıdan gören hiç kimse ne düşündüklerini anlayamazdı.
Yüzlerinde hiç bir ifade yoktu ve bakışları tamamen duygusuzdu kısacası Alexis ve Leo savaşa hazırlanmışlardı ve karşılarında yer alanlar bu gün ilk yenilgilerini tadacaklardı.

***************************************************************
Alexis ve Leo görünen sarayla bir süre duraksadılar etrafta eğitim yapan askerler dışında kimsenin olmadığını gördüklerinde ilerlemeye devam ettiler.
Saraya giriş yaptıkları anda bir aker koşarak yanlarına geldi ve Aurick'in önünde eğilerek:

-Prens Aurick kral Armondo ve kraliçe Alarice diğer meclis üyeleriyle beraber sizi ve yanınızdakileri meclis salonunda bekliyorlar.

Aurick bu sözler üzerine derin bir nefes aldı tam reddedeceği anda Alexis'in sözleriyle susmak zorunda kaldı.
Alexis yaptıkları onca şeyin üzerine bir de kendisini ayaklarına çağıran insanlara öfkenmişti.
Ve öfkeli bir Alarice oldukça tehlikeliydi ne yazık ki bunu Leo dışında kimse bilmiyordu.
Alexis hala Aurick'in karşısındaki askerin önüne geçti ve tam gözlerinin içine bakıp sırıtarak:

-Madem bizi bekliyorlar gidelim değil mi Leo hem yeni doğmuş bir bebeğin üstelik kendi kızlarının ölüm emrini veren varlıklarla tanışmış oluruz.

Asker bu sözler üzerine bir adım geriledi karşısındaki kızı incelediğinde kırmızı saçlarından onun kehanetteki prenses olduğunu anlamıştı tam kral ve kraliçe hakkında bu şekilde konuşamayacağını söyleyecekken gözlerini gördü gözleri adeta bir cehennemdi alevler adeta prensesin gözlerinden kendi gözlerine geçip ruhunu yakıyordu.
Leo Alexis'in öfkelendiğini anlamıştı bu yüzden hızla Alexis'in yanına geçti ve kolunu omzuna atıp saçlarını okşadı bu hareket Alexis'i hep sakinleştirirdi ve yine aynısı oldu.
Alexis ve Leo hala karşılarındaki askere bakıyorlardı.
Asker tekrar gözlerine baktığında buz mavisi gözler karşısında önce donup kaldı sonra ise kendini hayal gördüğüne inandırdı ve onlara meclis salonuna kadar eşlik etti.
Alexis ve Leo arkalarında ki Aurick ve Charles'la beraber meclis salonuna ulaştıklarında kapıyı çalmadan içeriye girdiler ve kimseyi umursamadan en yakındaki duvara sırtlarını verip karşılarında meydana gelen tiyatroyu izlemeye başladılar.
Kral Armondo ve kraliçe Alarice dahil olmak üzere iki gündür meclis salonundan çıkan olmamıştı ve her dakika sinirler biraz daha geriliyordu.
Çünkü prens Aurick prensesi getirecekti ve bu hava ve su elementleri için kabul edilemezdi üstelik Charles'ın söylediği kadar güçlüyse kontrol etmekte zorlana bilirlerdi fakat onlar kararlarını vermişti gelecek olan kızı manipüle edecek ve güçlerini kendileri için kullanmasını sağlayacaklardı kral Armondo'da bu fikire katılıyordu fakat hiç kimse karşılarındaki kızı tanımıyordu ve bu onlar için oldukça pahalıya patlayacaktı.
Ateş ve toprak elementleriyse umutluydu gelcek olan kızın bir şeyleri değiştirebileceğine inanıyorlardı.
Kraliçe Alarice ise karşısında kendisini görmezden gelen kızına bakıyor ve Edeline'i kaybettiğini hissediyordu.
Kral Armondo gelecek olan kızı nasıl kullana bileceğini düşünürken meclis salonunun kaplıları açıldı ve içeriye uzun boylu oldukça yapılı siyahlar içinde yirmili yaşlarda bir genç kolunda ise kırmızı saçlı ve buz rengi gözleriyle o girdi o da siyahlara bürünmüştü.
İkiside kimseyi umursamadan duvar dibine geçip etraflarını incelemeye başladılar.
Yüzleri ve duygusuz bakışlarından hiç bir şey anlaşılmıyordu.
Meclise uzun bir süre sesizlik hakim oldu bu sessizliği bozan prens Aurick oldu.