Öncelikle kendimi fazlasıyla unutturduğumun farkındayım.Aylardır yazmıyordum ama son zamanlarda olanlardan dolayı yazmaya sığındım.Umarım beğenirsiniz..Vote ve yorumlarınız çok önemli.Özellikle yorumlar.Daha fazla tutmak istemiyorum sizi iyi okumalar..
-24-
Eylül'den
Zeyneplerin kapısını çaldığımda kapıyı yardımcıları Buse açtı
Eylül:Naber Buse?
Buse:Gördüğünüz gibi..haber bekliyoruz
Deyip gülümsemeye çalıştı.
Eylül:Bugün çok güzel bir gün.
Kaşlarını çattığında yüzümdeki gülümsemem dahada yayıldı.Merdivenlere yönelip tırmanmaya başladığımda
Eylül:Bugün Melih evine dönüyor
Diye neşeyle bağırdım.Zeynep'in odasının önüne geldiğimde tıklatmadan içeri girdim.
Eylül:Günaa-
Zeynep'in yatağında Zeynepten fazlası vardı.Ay delireceğim resmen birlikte uyumuşlar.İçimden cırlayasım geliyordu ve sessizliğimi korumakta çok zorlanıyordum.Topuklu ayakkabılarıma dikkat ederek yavaşça geri adımlarla odadan çıkmam gerekiyordu ama içimden dahada kurcalamak geliyordu.Yatağa biraz daha yaklaştığımda onlara kuşbakışı bakmaya çalıştım.Zeynep Kerem'in göğsünde gelmiş geçmiş en güzel uykusunu çekiyordu.Canım benim ya.O kadar tatlı gözüküyorlardıki bir an içimden yanlarına uzanasım gelmedi değil.Artık çıkmam gerektiği aklıma gelince yüzüm asılmıştı.Sanki uyuyan masum bir bebeği izliyormuşum gibi oluşan yüzümdeki tebessümle onları saatlerce izleyebilirmiş gibi hissediyordum.Cebimden cep telefonumu çıkarıp bikaç tane fotoğraflarını çektikten sonra odadan çıkıp aşağı geri indim.
Mutfağa geçip bişeyler atıştırıyor Buseyle sohbet ediyorduk.Esin Zeynep'e ulaşamadığı için bana haber vermişti.Bugün büyük gündü.Zeynep'in hayatında herşey yavaş yavaş düzene giriyordu.Melih eve dönüyordu,Keremle araları düzelmişti.
~
Zeynep
Gözlerimi açtığımda başımın çatlamak üzere olduğunu hissetmiştim.Yüzümü buruşturduğumda kafamı koparmamın benim için ne kadar iyi olacağını düşündüm.Eğer kafam olmazsa ağrıda olmazdı.Derin bi nefes alıp baş ağrımı unutturacak türden bi yüzle karşılaştım.Ne kadarda mükemmel ve kusursuzdu.Yüzündeki ifadesizlik bile hayranlık duyduruyordu.O hiç uyanmasın öylece uyusun ben de onu izleyeyim.Böylece herşey çok daha güzel olabilir.Yüzündeki ifadesizlik değiştiğinde telaşlanmıştım.Sanırım uyanıyordu.Onunla yüzleşmekten korktuğum için gözlerimi yumdum hemen.Uyuyorum sanması çok daha iyiydi.Hareketlerinden uyandığını anlayabilmiştim.Başım onun göğsünün hizzasındaydı.Gözlerim kapalıyken siyahlığın içinde hareketlilik hissediyordum.Düşüncelerimi ise yakınlaşan nefesinden anlamıştım.Nefesi yüzüme çarptığında heycanlanmamak elimde değildi.Şuan gözlerimi açmak istiyordum.Ona bu kadar yakından bakmak istiyordum.O yanılmıştı.Ben ona kızmıştım ona kırılmıştım ama hala ondan vazgeçmemiştim.Aksine saçma bir şekilde her geçen gün ona dahada bağlanıyordum.Bunları Eylüle anlatsam beni döverdi heralde ya da hasta olduğumu filan düşünürdü.
Bikaç dakika geçmişti ama hala bi hareket yoktu.Yavaşça gözlerimi açtığımda uyuyor olduğunu farkettim.Yüzümde garip bi tebessüm oluşmuştu.Göz kapakları,burnu,kaşları,dudakları..Ve tekrar dudakları.
Elimi kirli sakallarının üstünde dolaştırmak ve ona bir nefes daha yakın olmak istiyordum.Onu uyandırmamak için yavaş hareket etmeye özen göstererek başımı yastıkta onunkine daha yakın bi yere koydum.Elimi örtünün içinden çıkarıp işaret parmağımı yanağına götürdüm.Sonra ortanca parmağım,yüzük parmağım ve sonunda sağ yanağı avcumdaydı.Başımı yastıkta biraz daha kaydırdırdığımda belimdeki eliyle beni kendi daha çok çekti.Burnumu hareket ettirdiğimde onunkine değecek,verdiği geri nefes dudaklarıma çarpacak kadar yakındık birbirimize.Kalbimin sesini duyabiliyordum.Gözlerimi yumdum.Yarım dakika kadar sonra uyandığını hissetmiştim.Biraz uzaklaşmıştı ama hala yakındı.Belimdeki elini çekip saçıma götürdü ve saçımı kulağımın arkasına doğru düzeltti.Ürpermiştim.Acaba o da yüzümü inceliyor muydu?Elini yanağıma götürmek istiyor muydu?Ne fark ederdiki..Birazdan kalkacaktı ve evine gidecekti.Sonra kopacaktık.Arada bi evlerimizin yanyana oluşundan karşılaşacaktık belki.Saçlarımdaki elini geri çekti.Yatakta doğrulduğunu hissetmiştim.Bacaklarımın üstüne doğru üstündeki pikeyi ittirdi.Sırtının bana dönük olduğunı tahmin etmek zor değildi.Yataktan kalkmıştı.Duyduğum seslerden komidinin üstündeki saatini ve telefonunu cebine attığını çıkarmıştım.Kalkarken açılan üstümdeki pikeyi düzeltip üstümü örttü.Adımlarından odadan çıktığını anladığımda gözlerimi açtım.Derin bir nefes alıp iç geçirdim.Başlıyorduk..