🌸21

25 2 2
                                    

Selam, nereden ve nasıl başlayacağımı hala daha bilemiyorum. Günlerdir kendi beynimin içinde kendimle dertleşirken buluyorum kendimi. Bazen bazı düşüncelerimin katili oluyorum, bazen de yeni hayaller kuran bir gezgin. Henüz ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

Bu aralar geceleri göz attığım bir başucu kitabım var; Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe.

Adı sırf bana kiraz çiçeğini hatırlattı diye almıştım. Yalan yok şimdi, aklımda varsa yoksa o, gerçi buraya yazmamıştım. Sanırım arkadaşlık evresine geri döndük. Tam olarak akıbetimiz ne alemde bunu söylemek güç. Ama bir kere daha buraya da yazayım. Çok sevdim, hepsi bu. :)

O kitaptan alıntılar yapmak istiyorum.

....

"İyi de bunun benimle ne alakası var? Ben gerçekte önemli olan şeyin ne olduğunu bilmiyorum ki."
"Küçük Prens için önemli olan şeyin, yani vazgeçilmez olan şeyin ne olduğunu biliyor musun?"
"Herhalde gülüdür."
"Peki onu görebiliyor muydu?"
"Hayır, çünkü onu gezegeninde bırakmıştı."
Bir süre sessiz kaldık. Ne demek istediğini anlatmasını bekliyordum ama o açıklama yapmazdı. Ayağa kalktı ve ellerini omzuma koydu şöyle dedi:
"Gülünü bul Mafalda, senin için vazgeçilmez olanı bul. Gözlerin olmadan da yapabileceğin bir şey."
....

Bu kitapta kahramanımız Stargardt hastalığı olan küçük bir kız. Ve bu cümleleri söyleyen ise onun akıl hocası gibi biri. Bu kısa bilgiden sonra bahsedilen konuya değinmek istiyorum.
Birini görmeseniz, onu yanınızda hissetmeseniz bile, bir kişi sizin vazgeçilmez insanınız olabilir. İşte ne bileyim, insan olur, hayvan olur, çok sevdiğiniz bir eşya olur. Benimkisi belli zaten. Neyse. Umarım onu gezegeninde bir başına bırakmam Küçük Prens gibi. Bırakacak da değilim gerçi. Aramızda hiçbir şeyin ayıramayacağı özel bir bağ var. Bunu kolay kolay kimse koparamaz. Sadece ipleri birazcık salıveririz o kadar. 🙃

Ve kitapta sevdiğim bir başlık var. Benim hayatımın tam ortasındaki bir liste gibi. Resmini bırakayım hemen;

" Çok sevdiğim (ama artık yapamadığım) şeyler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Çok sevdiğim (ama artık yapamadığım) şeyler. "

Ve bu bölümün kapanışını şiir ile bırakayım. Ece Üner'den Gökkuşağı şiiri;

Ben gökkuşağıyım,
Renklerini al da gel.
Mesela;
Sükunet ve şiddet gözlerimde antlaşma imzaladı,
Ruhuma ömrün kum saati aktı.
Hayat, aldığım nefesi bana ödünç bıraktı.
Ayaklarım, direnişle istila arasında adım attı.
Ellerim, keman taksimi, buruk seslere uzandı,
Dilim, keskin sözleri tekmeledi dışarı fırlattı.
Kalbim, kanatlarını kırana aşık oldu, sulh olanla âşık attı,
Lakin sevmek, varlığımı çoğalttı.
Bazen kafir, bazen münkir, bazen asil, bazen asi...
Başımı kesince kanım ;
Kırmızı, sarı, turuncu, yeşil, mavi, lacivert, mor,
Aktı...
Yerin yüzünü yıkadı.
Ben gökkuşağıyım!
Renklerini al da gel.

Olduğun gibi.

Rengarenk, sevgi ile kalın. 🌈🌸

Trikru2 dostum, umarım gecikme için kızmazsın. Sen de renkli kal.  🌈🌈

whether you know it or notHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin