Selam.Şimdi öncelikle o eski, saf, her denilene inanan, insanlara yalan söyleme ihtimali yokmuş gibi yaklaşan kişi yok artık..
Mesela biri yaklaştığında, fazla samimiyet kurduğunda hani; her şeyimi anlatacak dereceye geldiğimde o anda bir dakika duruyorum. Gerek yok diyorum mesela, laflarımı yutuyorum. Yani belki 12-13 senelik arkadaşım bile bilmez pek çok huyumu. 1) Anlayacağın kimseye kolay kolay kendimi açmama huyumu geliştirdim. Açmam kendimi o konu hakkında. Belki çok kötü bir anım var, anlatmam. Kimseyle paylaşmam artık. Dışarıdan bakan sert duygusuz birini görür. Yani hala ağlayabiliyorum ama güçlü durup kimseye bunu göstermiyorum. Ve biliyor musun? Eskiden ağladığım birçok şeye ağlamıyorum, ağlayamıyorum ya da eskiden korktuğum hani olası bir şeyin sonucundan korkuyorsam artık o şey her neyse beni korkutamıyor. Evet, 2. değişen özelliğim 2) Hissizlik... Hissiz olup şu an tek hissettiğinin 'yalnızlık hissi' olması ve diğer duygular olmadan hiçbir hissi hissetmeden tek bir hissin kalbimi durduracakmış gibi kalbime çökmesi niye peki? Niye bu his kendini bu kadar hissettiriyor? Az çok bir şey daha hissediyorum. Ama o şeyi hissettiğimde kendime telkinlerde bulunup kalbimin yükünü azaltıyorum. Ne mi o his? Yalnızlığın getirdiği şey o; sevilmediğini düşünmek. --> Sevgisizlik.. Aşırı kötü bir his. Hani insan düşünüyor, düşündükçe çıkmaza giriyor ve kendini suçluyor. 'Beni sevmemelerinin sebebi ne' diye. Ama o sorunun cevabını bulamıyorsun ve o yalnızlık hissi bu sefer en yakını "sevgisizlik hissiyle" geliyor ve kalbinin tam ortasına çöküveriyor. Onun bile arkadaşı var. Yalnızlık bile yalnız değil..
(Tanıdığım bir arkadaşımın yazısından alıntı yaptım. Ne kadar güzel anlatmış öyle değil mi?)
Benim de bu aralar tam da kalbime çöken bir his var. Bilmiyorum tam olarak ne. Halen keşifteyim. Sanırım araftayım. Heh bir de özlem var işte. O çok ağır basıyor kalbime. Bekliyorum sadece. Her şeyin hayırlısı ya. En hayırlısı olsun. :)
Bu arada belki merak edenler vardır. Kedim büyüdü. Dana, 4 aylık oldu. Yarın aşı günü. Macera yaşayacak yine. Kara şopar. Ayrıca buradan demek isterim ki; ulan dgs'ye gireceğim. Geçen hafta öğrendim. Tek güvencem %75 burstu. Ne istediniz onu kaldırıp. Vicdansızlar.. Neyse.. Yine kendimle başbaşa, kendi dünyamdayım. Ne tanımadığım birine ihtiyacım var, ne de aramaya lüzum var.
.
.
.
.
.
Sensiz geçen günlerimi, hep hatırlayacağım.
Çünkü yanımda yoktun, gülüşün yoktu. Ve ben kayıptım sen yokken, seninle beraber.
Bana baktın ve güldün.
Gözlerinde kayboldum.
Sanırım cennet orası ve ben oradayım. Seninle birlikte geçen günleri hep seveceğim.
Çok fazlası, daha çok.
Cennet sen gibi bir yer aslında.
Sensiz geçen her ömrüm benim için bir kabus.
Sen hep bana bak, sensiz kalmak istemem.
Sen bana çok iyisin.
Sen bana iyi geldin.
Umarım ben de sana.
Çünkü çok sevdim.
Bana baktın ve güldün.
Gözlerinde kayboldum.
Sanırım cennet orası ve ben oradayım. Seninle beraber geçen günleri hep seveceğim.
Cennet sen gibi bir yer aslında.
Sensiz geçen her ömrüm benim için bir kabus.
Sen hep bana bak.
Sensiz kalmak istemem.
Sen bana çok iyisin balım benim.
Çok, çok güzelsin.
Hep böyle kal.
Bir melek gibi.
Aç gözünü etrafa bir bak.
Sen bir meleksin ve çok da güzelsin.
.
(Yaşadığım birçok güzel anıya ithafen yazdığım şarkının sözleri. Bana bu anıları verene teşekkür ederim bir kez daha. Ve bunu görüyorsan eğer, nolur ağlama. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Ve ağlamalarının benim sevgim olduğunu bilmek, ne bileyim üzüyor işte. Sözler de burada da kalsın. Hoş.)
.
.
.
.
:')
.
.
.
.
Sevgi ile kalın. 🌸🙏🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
whether you know it or not
RandomHayatta inişler de var çıkışlarda. Ben de kendi yaşamımdan bazı şeyleri anlatacağım aslında. Hayatıma dahil olup okumak isteyenler, hoşgeldiniz. Her duygunun en sonunda bitişi de vardır. Nefret mesela, en sonunda yoruluyor ve o duyguyu bir zaman son...