İlk bölümler biraz acemice. Lütfen bir sonraki bölümlere de şans verin. Ortalara doğru düzlettiğime inanıyorum. İlk bölümler ile son bölümler arasında okunma sayısı olarak dağlar kadar fark var. 💕💕💕💕Renksan ve tripodun hazır olunca kamerayı nazikçe yerleştirip zamanlayıcıyı açtım. Video köşemdeki sandalyeye oturdum ve gitarı kucağıma yerleştirdim.
SON 3 2 1
"Herkese merhaba arkadaşlar bugün uzun zamandır istediğiniz şarkıyla karşınızdayım...başlayalım" sıcak bir gülümsemeden sonra parmaklarım tellerin üzerinde naif bir şekilde gezinirken sözler bir bir dökülüverdi ağzımdan.
"Bir yerlerde çiçekler açıyor
Benim bahçem küllerle dolu
Sana bensiz bahar gelmiş
Benim mevsimim kışlarla doluBirileri mutluluk saçıyor
Benim tenim yaşlarla dolu
Sana bu aşk ağır gelmiş
Bana düşen ayrılık yoluSaçlarımı okşuyor yokluğun
Gözyaşıma, yetmiyor toprağın
Söndü gökyüzünde yıldızlarım
Ortasındayım kör karanlığın""Buraya kadar dinlediğiniz için teşekkürler arkadaşlar. En yakın zamanda yeniden görüşmek üzere."
Video boyunca yüzüme astığım tebessümü sonlandırıp kahve yapmak için mutfağa indim. O sırada cebimden telefonumun melodisi yükseldi. Gelen aramayı onayladım.
"patron?"
"Merhaba hazel. Biliyorum bugün izinlisin ama bar çok kalabalık. Gelebilir misin? 2-3 şarkı soylemen yeterli."
Uzun bir nefes alışın ardından konuştum. "ücret?"
"Ah tabii ki...evet ücret...sen gel burda konusuruz."
Yine cimriliğini konusturdu diye gecirdim icimden. Uzun sure sessiz kaldigimi telefonun ardindan gelen sahte öksürükten anladım.
"15 dakikaya ordayım." ne diyecegini umursamadan telefonu kapatıp kahveye odaklandım. Bar evimden epey bir uzak olduğu için bu emrivaki istek canımı sıkmıştı ama gidecektim.
Telefonu tekrar elime alıp trafik yoğunluğuna baktım. Tam da tahmin ettiğim gibi tıklım tıklımdı. Oyalanırsam yetişemeyeceğimi anlayınca kahveyi mataraya doldurdum. Yanıma gerekli şeyleri alıp vakit kaybetmeden arabaya bindim.
Bir yandan kahveyi yudumlarken bir yandan radyodan şarkı seçiyordum. Telefonumun bildirim sesi arabanın içini doldurdu. Telefonu elime alıp gelen mesajı okudum.
"Ortalık karışmaya başladı dikkat et"
Tanıdık numaradan gelen mesaj moralimi bozsada modumu düşürmemeye gayret ettim. İnsanları mutsuzken mutlu edemezdim ama etrafımı kolaçan etsem iyi olacak. Gerçek kimliğimi ifşa edip kendi ayağıma sıkamam.
Geçte olsa bara vardım. Arabadan iner inmez arka kapıdan kulise geçtim. Hemen ardımdan patron geldi. "sorun mu var patron?"
"Hoş geldin güzellik"
yanağımdan makas alarak önüme bir kağıt parçası koydu. Bu ne bakışıyla dik dik suratına baktım
"söyleyeceğin şarkıların sırası içlerinde bilmediklerin varsa çalışman için 20 dakikan var" emirlerini arka arkaya siralayip gitti.
Kağıttaki şarkılara göz gezdirdim. Hepsini bildigim için çalışmadan uzerimi degistirmeye karar verdim. Siyah salaş kiyafetlerden kurtulup dar gece elbisenin icine girdim. Her ne kadar huzursuz hissetsem de her zamanki gibi iş kiyafeti diye kandirdim kendimi.
Perdenin arkasinda zamanimin gelmesini beklerken patron ufacık boyuyla sevimsiz ve samimiyetsiz gulumsemesiyle sahneye dalip mikrofunu eline aldi.
"Evvvet degerli misafirler hız kesmeden devam ediyoruz. Şimdii gecenin yıldızıni sahneye davet ediyorum"
Büyük bir alkışın sonunda bu konusmanin benim için oldugunu anlayıp ağır adımlarla sahneye çıktım.
"Baylar bayanlar hepiniz hos geldiniz gecenin bir kısmında birlikte olacağız. hepinize iyi eğlenceler"
Eğlenceli ve coşkulu şarkıları peş peşe söylemeye başladım. Herkes o kadar kendinden gecmisti ki masaya çıkanlar, sarhoşluktan yerde sürünenler, yarınlar yokmuşçasına dans edenler her türlü ayrı modda insan bir arada kopmuştu. Bir kişi dışında.. bu durumun tek avantajı alacağım paranın artmasıydı.
Sıra son şarkıdaydı ama bu sefer diğerlerinin aksine duygusaldı. Ortama pek uymayacağını düşünsem de herkesin alkış tutmasıyla umursamayıp şarkıyı söylemeye başladım.
Her seferinde duygusal bir şarkıya başladığımda yaptigimi yine yaptım. 'Şarkıyı gözlerim kapalı söyleyecem ve nakaratında gözlerimi açtığımda ilk kimle göz göze geleceğime bakacaktım' bu bir tür totemdi benim için.
SON 3 2 1
Gözlerimi yumdum..
"Gücün var mı? sevgilim
Derin sularda inci tanesi aramaya
Cesaretin kaldıysa
Hala benle aşktan konuşmayaSöyle canım sevgilim
Hayat bize oyun oynuyor olabilir mi?
Yorgun gibi bir halin var
Duyguların karışık olabilir mi?"Gözlerimi açıp en güzel kısmını söylemeden önce onu gördüm...
"Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi, unutmak"24.05.20
23.00
600 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFT KİŞİLİK ~sen kimsin?~
ChickLit"Ona kim olduğunu söyleyeceğim" Sert bakışlarımı hızla gözlerine diktim... Adım adım yaklaşarak içimden geçenleri söyledim "Peki O, senin küçük tatlı bir fahişe oldugunu biliyor mu minik ikizim"