ÇK-26 'orman evi'

62 14 3
                                    


HAZELDEN:

Dikişlerimdeki sorunun üzerinden birkaç gün geçmişti ve taburcu oluyordum. Tarif edilemez ağrılardan sonra bu kadar hızlı ayaklanmamı kimse beklemiyordu.

Peşimde bela varken yan gelip yatmak zoruma gidiyordu. Kendimi toparlamak için çok çabaladım. Şimdi çocuklar eşyaları toplarken ben Aras'ı köşeye çekmiş çocukları bir süre uzaklaştıracak şeyler düşünüyorduk.

"Senin bu dağ evi mi ne ona gidip bakalım gece"

"Orman evini mi diyorsun"

"Her neyse işte orayı bilen var mı? Gidelim güvenliyse yollarız çocukları"

"Olur olur da neden gece?"

"Çınar karşı çıkar daha iyileşmedin falan der. Bir de onunla uğraşmayalım"

"Hazel... Biliyorsun bende seni yormak istemezdim ama söz konusu canın. Ölmene izin veremem"

"Biliyorum biliyorum. Neyse tekrar konuşuruz "

Arkamı dönüp ne yaptıklarına baktım. Kızlar kıyafetleri, erkekler diğer eşyaları topluyordu.

"Ya hazel odaya mı taşındın topla topla bitmiyor"

Çınar söylenirken hepimiz ona gülüyorduk. Doktor son kontrolu yaptıktan sonra hiç gelmedi. Yavaş yavaş ayaklandık.

Hep birlikte odadan çıktık. Kapıyı ardımızdan örterken kapıya yapıştırılmış bir kağıt dikkatimi çekti.

" Geçmiş olsun - M.A "

Aras benen hızlı davranıp tek hamlede buruşturarak aldı. Ortamda gergin bir hava olunca yüzüm düştü.

"Neyse gidelim hadi"

Sessiz sessiz ilerledik koridorda. Hastaneden çıkınca arabalara bindik. Ben Aras'la diğerleri taksiyle eve dönüyorduk.

Yolda ne olacağı belli olmaz diye ayrı ayrı gidiyorduk. Zaten sığmazdık tek arabaya. Kafamı cama yaslamış yolu izliyordum.

Arabanın içinden bir ses yükseldi. Onur Can Özcan'dan paha biçilmez bir parça doldu kulaklarıma (şarkı medyada)

"Sen dağıttın bak
Ben topluyorum beni
Madem anlat biraz
Yolunda mı her şey senin gibi?
Benim değil
Olmuyor o söylediğin
Hoşçakal demek kolay
Güle güle giden için"

Şarkıya odaklanmışken Aras'ın seslenmesiyle ona döndüm. Bana bakmadan konuşmaya başladı.

"Diyorum ki hazır baş başayken  gidip bakalım şu eve. Eksik falan varsa halledelim."

"Olur. Ben Çınar'ı arıyım o zaman"

Telefonu kulağıma koyup açmasını bekledim ama açmadı. Defalarca aradım açmadı. Son bir kez deyip tekrar aradım.

Telefonu bağırarak açtı. O kadar hızlı konuşuyordu ki anlamıyordum ne dediğini

"Çınar ?"
_______

"Gerizekalı pubg oynamanın sırası mı?"
______

"Tamam sus. Bak bizim Aras'la işimiz var siz eve geçin."
______

"Yahu sana ne ne işimiz varsa var. Kapıları iyice kilitleyin. Benden habersiz kimse dışarı çıkmasın."
______

"Abla sözü dinleyin hadi görüşürüz"
_____

Telefonu kapatınca Aras'ın çoktan orman yoluna yaklaştığını fark ettim. Ev hakkında birkaç soru sorup sustum.

Uzun bir yolculuktan sonra eve gelmiştik. Yakınları geçtim yol üzerinde bile bina yoktu.

ÇİFT KİŞİLİK ~sen kimsin?~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin