And now my bitter hands cradle broken glass 💔☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾
''Sevmek, ne uzun bir kelime...''
Bakugou, Kirishima'nın karşısında kahvesini yudumlarken söylemişti bunu. Üzerinde yoğun bir alkol kokusu olmasına rağmen sarhoş gözükmüyordu. Fakat tüm gece uyumadığı belliydi. Göz altları torba torba olmuştu. Sanki gecenin sessizliğinde bugün diyeceklerini düşünmüş gibi bir tavırla sözlerine devam etti.
"Kirishima, ben aşık oldum.
Ben hayatımda hep bunu duyan biri oldum kızlardan, hep bu pozisyonda oldum.
Benim de söyleyeceklerim vardı ama onlar bazen fiziksel bazen de ruhsal olarak çok uzaktalardı.
Fırsatım mı olmadı söylemeye, suçlu ben miydim söyleyeceklerim var derken? Hayatımın en zor dönemlerinden birinden geçtiğimi sanıyorum hep ama her zaman daha zora daha mı uğraştırıcı şekle bürünür hayat. Ben hayata güzellikleri görmek mutlu olmayı istemek ya da mutlu olmak için geldiğimizi düşünürken niye şu cümleyi duyduğumda sevinmem gerektiğini düşünüp içten içe üzülüyorum...
Ne var iki insan birbirine aşık olmuş olamaz mı ?
Peki dünya üzerinde bu kadar insan, bir kova suyun ortasına bırakılmış şarap şişesi mantarı gibi mutlaka kovanın bir kenarına giderken benim ruhumun mantarı niye en ortada duruyor, bir tarafa gitmemek için çaba mı sarf ediyor bu dünyaya aykırı içinde bulunduğun kovanın tüm gücüne karşı koyamazsın ki mutlaka bir tarafa gidiyor olmam gerek ya da kovanın altı delik olabilir mi, ben de oluşan girdapta takılıp kalmış olabilir miyim, o girdap benim ruhum olabilir mi?
Bir şeyler yaratmak, bir şey meydana getirmek, gücümü başka yerlere harcamak girdabı biraz durdurur mu acaba? Ya da girdabı görmezden gelip başka bir şeye mi kafa yormalı girdabın içine gelmek isteyen başka ruhları mı beklemeli?
Mutluluğu elde etmek basit mi zor mu, yoksa delirdim mi mutluluğu göremeyecek kadar ?
Dünya bir çöplük olsa ne fark eder sinek olmayı göze alabilenler için."
Kirishima bir şey söylemedi, çünkü Bakugou konuşmasına hala devam ediyordu. Sadece Bakugou'nun göz yaşlarını salmamak için yukarı bakmasını bacağıyla ritim tutmasını izledi.
"Bu acıyı Bakugou Katsuki olarak çekmiyorum. Şu anda ne bir üniversite öğrencisi, ne bir insan, hatta ne de bir canlı varlık olarak acı çekmiyorum. Bu acıyı bir Katolik , bir Muhammedi yahut dinsiz olarak çekmiyorum. Yalnızca acı çekiyorum bugün. Adım Bakugou Katsuki olmasaydı da çekecektim bu acıyı. Öğrenci olmasaydım, aynı acıyı duyacaktım yine. İnsan da olmasaydım, hatta canlı varlık ta, böylesine çekecektim bu acıyı. Katolik'te olmasam, tanrı-tanımaz da olmasam, Muhammedi de olmasam yine acı içinde olacaktım. Bugün en dipten başlayarak acı çekiyorum. Yalnızca acı çekiyorum bugün.
Açıklamasız bir acı içindeyim şu anda. Öyle derin ki acım bir sebebe bağlanamaz, bir sebebe de bağlanamaz. Sebep ne olsun ki? Ona sebep olabilecek önemdeki şey nerede? Hiçbir şey sebebi değil, hiçbir şey ona sebep olacak güçte değil. Bu acıdan doğan şey ne işe yarar. Benim acım bir tuhaf kuşların kuzey ve güney rüzgârlarından döllenip saldıkları tarafsız yumurtalardandır. Sevdiğim çocuk ölseydi, acım çektiğim acı olmakta devam ederdi. Boynumu kesselerdi usturayla, ben yine şimdi duyduğum acıyı duyardım. Bu hayatta değil bir başka hayatta olsaydım çekeceğim bundan başka bir acı olmazdı. Bugün en yücelerden başlayarak acı çekiyorum. Yalnızca acı çekiyorum bugün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴅᴇᴀʀ ❧ ᴋɪʀɪʙᴀᴋᴜ
Fanfiction『 Yeni bir hayat kuruyorum kendime. Yeni bir hayat inşa ediyorum. Ve temelinde senin de olmanı istiyorum. 』 ❧ Bakugou x Kirishima ❧ Quirkless Au