"Neredeyim ben?"Diye seslendi gelin duvağı beyazlığındaki boş odada gözlerini gezdirirken. Ölmüş müydü? Ölünce mi belli oluyordu beyazın bu kadar güzel olduğu. Bakugou, çok uzun zaman karanlıkta yaşamıştı. Üzerine çöken toprağın içinden çıkan maden işçisinin gün ışığına baktığı gibi bakıyordu etrafa. İnsan dokunduğu her şeyi kirletmişti bugüne kadar. Beyaz'ı kirlettiği gibi.
Özdemir Asaf ne güzel söylemişti: "Bütün renkler kirleniyordu birinciliği beyaza verdiler" diye.
Bin yaşında gibiydi. Uyusaydı daha az yaşlanırdı. Bin yıl yaşamış gibi. Sorarlarsa ,"Ne iş yaptın bu dünyada?" diye , rahatça verebilirdi yanıtını:
" Yalnız kaldım. Kalabildim! Sekiz milyar arasına doğdum. Hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Ama soran kimse yoktu. O anda birisi önünde belirdi. Sanki saatlerce orada bekliyormuş gibi yavaş yavaş yanına doğru geldi. Bakugou'nun aklında çok soru vardı. Ama ilk adımı karşısındaki kişiden bekledi, o adım da kısa süre sonra geldi:
" Sana ne olduğunu hatırlıyor musun?"
"Evet, öldüm değil mi?"
"Evet"
"Neredeyim ben, burası neresi?"
"Araftasın"
"Peki ya bundan sonra, nereye gideceğim?"
"Ona karar verecek olan kişi sensin."
"Nasıl?"
"Üç gün önce..."
Yine ortalığı bir sessizlik kaplamıştı. Durumundan memnun olmayan bir şekilde insan görünümlü melek Bakugou'ya baktı.
"Üç gün önce bir anlaşma yapıldı. Tanrı ve bir fani arasında."
"Ne anlaşması?"
"Bir insan, yaşayabilmen adına Tanrıdan 7 gün müddet istedi. Karşılığında senin öldüğün günden 7 gün önceye hafızan silinmiş bir şekilde tekrar uyanacaksın, eğer o kişiyi 7 gün içinde ölüm saatine kadar bulamazsan o kişi aynı saatte seninle birlikte tekrar ölecek. Ve ilelebet Cehennemin 7. Katı olan Haviye'de büyük bir azaba uğrayacak. Ama sen her türlü hayatına devam edeceksin. Şimdi söyle bana ölümlü, yaşamak istiyor musun?"
" Cevabımdan önce birkaç soru daha sormak istiyorum, bu kişi neden benim için bu kadar büyük bir sorumluluğu üstleniyor? "
"İnsanlar sadece sevdiklerini kaybedince üzülmezler. Adil olmayan her ölüme üzülürler. Bu yüzden bunu değiştirmek isterler."
" Bu kişiyi tanıyor muyum? "
" Belki "
" Neden daha önceden bana yardım etmedi? "
" Her doğum, en az iki ölüm eder. Biri yaşamak, diğeri yaşatmak isteğine bağlı, iki ölüm.
Ancak hayata gelenin, hayatta kalması için, o ölümler sayesinde nefes aldığından habersiz olarak yaşaması gerekir.
Aksi takdirde, söz konusu kişi bir savaştan ibaret olur ve her gün içinden ölü çıkar."
Bakugou reddedemedi. Çünkü tek bir nedeni yoktu insanları reddetmenin. Uzun bir süreçti bu. Başıyla onayladı. Ve tekrar karanlığa düştü gözleri. Son kez seslendi konuştuğu kişiye:
" Peki ya hiç bir şey hatırlayamadığım için tekrar intihar edersem? "
" O zaman senin değerli*..." [Buradaki değerli kelimesi sıfat olan ve kitabın ismi olan "Dear" olarak kullanılmıştır. Yani yarım kalan bir cümle]
☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾☾
Önceki bölümde belirttiğim gibi uzunluk değişebilir, bu bölüm de bu kadardı, umarım konu hoşunuza gitmiştir 😊

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴅᴇᴀʀ ❧ ᴋɪʀɪʙᴀᴋᴜ
Fanfic『 Yeni bir hayat kuruyorum kendime. Yeni bir hayat inşa ediyorum. Ve temelinde senin de olmanı istiyorum. 』 ❧ Bakugou x Kirishima ❧ Quirkless Au