Aşkın Hafızası adlı kitabıma göz atarsanız sevinirim. :)
-
Telefonun çalmasıyla yeni güne gözlerimi açtım.Arayanın kim olduğunu telefona bakmadan da tahmin ediyordum.Telefonu açmaya gerek duymadan kapattım.Okulun ilk günü ve sabahın bu saatinde sadece Can arardı.Bir süre sonra kapının açılma sesini duyunca yatakta gözleri açmadan kıvranmaya başladım.Odanın içini Can'ın sesi doldurunca kıvranmayı bıraktım.
"Ooo benim çokoprensesim daha uyanmadı mı?" Allah'ım bu sesi duymak için ne günah işlemiştim ben.Okulda duyduğum yetmezmiş gibi birde sabah sabah...
"Kapıyı çalmadan bir daha odama girme!" Sesim her sabahkinden daha yüksek çıkmıştı.
"Çokoprensesimiz bu sabah fazla sinirli.Peki." Gözlerimi açıp kapıya doğru ilerleyen Can'a baktım.Kapıyı kapatıp bu sefer kapıyı çaldı."Girme!" diye bağırdım.Gerçekten sinirlerimi bozmak zorunda mı?
İçeriye girip "Öykü okula geç kalacağız.O yataktan kalkmazsan ben kaldıracağım ve inan bana bundan zevk alırım." dediğinde gözlerimi devirip "Tamam .Aşağıda bekle." dedim.
"Uyandığın zaman daha seksi oluyorsun." deyip odadan çıktı.Onun bu şımarık tavırları bende ki saç yolma isteğini arttırıyordu.
Yataktan kalkıp banyoya gittim.Yüzümü yıkadıktan sonra dolabın karşısına geçtim.Geçenlerde aldığım yeni elbisemi giyindikten sonra çantamı alıp aşağıya indim.
Can koltuğa yayılmış elindeki telefonla uğraşıyordu.Kafasını telefondan kaldırıp bana bakarak gülümsedi.
"Kalvaltıyı dışarıda yapalım mı?" dedi.Kafamı onaylarcasına salladım.Konuşmayı pek seven biri değildim.Karşımda Can olunca zaten konuşma isteğim gelmiyordu.
Annemi öptükten sonra dışarıya çıktık.Can her zamanki gibi farklı bir arabayla gelmişti.Ailesi ona fazla değer veriyor, ne isterse yapıyorlardı.Bu yüzden fazla şımarıktı.
Arabaya bindikten sonra yol boyunca hiçbir şey konuşmadık.Cafeye geldiğimizde suskunluğu bozan Can olmuştu.Bir yandan kalvaltıyı yaparken diğer yandan okul ve dersler hakkında konuştuk.
Can ile yedi yaşından beri tanışıyorduk.Babalarımız çok yakın arkadaşlardı.Ne kadar benden hoşlandığını söylesede ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum.Kalvaltıyı bitirdikten sonra arabaya binip okula gittik.
-
İki ders saati boyunca Beren'in tatil maceralarını dinlemiştim.Beren ile çok yakın bir dostluğumuz vardı.Yazın çoğunluğunu Miami'de geçirdiği için görüşememiştik.
Beren gözlerini irileştirerek "Öykü onbirinci sınıfa geçtik.Hâlâ inanamıyorum." dedi.
"Bende."diyerek kahkaha atmaya başladık.
Teneffüs zili çaldığında Beren'e "Bahçeye çıkıyorum geliyor musun?" diye sordum.İki ders boyunca sınıfta olduğum için bunalmıştım.
"Sen bahçede bekle.Ben kantine uğrayıp geleceğim." dedi.
"Tamam." deyip sınıftan çıktım.
Boş bir bank bulup oturdum.Bakışlarımı bahçede gezdirirken birden yükselen bağrışma seslerine bakışlarımı çevirdim.
Bir grup kızın zavallı gibi aşağıladıkları kızı gördüm.Bu iğrenç hareketi kimin yaptığını tahmin edebiliyordum.Kesinlikle Melis'in işiydi.Nasıl bu kadar kendini beğenmiş biri olduğuna şaşırıyordum.Her zaman çok ileri gidiyordu.Okulun daha ilk gününde olamamıza rağmen hemen bir kıza kafayı takmıştı bile.
Onları izlerken Beren yanıma geldi ve dikkatimi dağıttı."Nereye o kadar dikkatli bakıyorsun?" diye sorduğunda gözlerimi diktiğim yerden ayırmamıştım.Bakışlarımı takip ederek Melis'in olduğu yere baktı.
"Kesin Melis'in işidir.Yine güçsüz birisini bulmuş ona kafa tutuyor." dedi.Sinirle yerimden fırladım ve öfkeli adımlarla Melis'e doğru ilerledim.Melis benim geldiğimi görünce bağırmayı kesti.
"Ne yaptığını sanıyorsun?" diye çıkıştığımda "Sen karışma" diye karşılık verdi.Melis'i kolundan tutup kenara çektim.
"Burada millete üstünlük taslayamazsın.Bu yaptığın çok çirkin." dedim.
Kolunu ellerimin arasından çekip "Sana mı soracağım?" dedi.
"Evet ona soracaksın."
İkimizde sesin geldiği yöne kafamızı çevirince Can'ı duvara yaslanmış biçimde bize baktığını gördüm.Can Melis'in kolundan sertçe tutup okulun içine girdiler.
Ben de Melis'in bağırdığı kızın yanına gidip "İyi misin?" diye sordum.Kafasını olumlu anlamda sallayınca gülümsedim.
"Adın ne?" diye yeni bir soru yönelttim.
"Pelin."
"Ben de Öykü.Tanıştığıma memnun oldum."Tokalaşmak için elimi uzattım.
"Bende" deyip elimi sıktı.
"Yenisin galiba."
"Evet yeniyim.Burslu olarak geldim." diye yanıt verdi.
"Melis yeni gelen herkese bulaşır.Bir daha bulaşırsa bana söyle.Neyse görüşürüz." deyip yanından ayrılarak sınıfa doğru yöneldim.
Zil yeni çalıyordu.Sırama oturacakken Beren "Bu akşam bizim sınıftan bir kaç kişi buluşacağız sen de gelsene" dedi.
Gezmeyi fazla seven biri değildim.Genelde evde oturup ya müzik dinlerdim yada kitap okurdum.
Gelmeyi istemediğimi anlayınca "Öykü ne olur.Zaten üç ay boyunca görüşemedik." deyip yüzünü asınca "Tamam." dedim.Beni nasıl ikna edeceğini iyi biliyordu.
Sevinçle boynuma sarılıp yanaklarımı öptü."Teşekkür ederim." dedi.Öğretmen sınıfa girince yerimize geçtik.
-
Çıkış zili çalınca çantamı aldım.Can yanıma gelip "Seni eve bırakayım."dedi.
"Gerek yok ben-"
"İtiraz etme ." dedi.
Otoparka gittiğimizde arabanın kapısını açınca gözlerimi devirdim.Arabaya bindiğimizde konuşacağını anladığım için kulaklıklarımı taktım.
Evin önüne gelince kulaklıkları çıkardım."Teşekkür ederim." dedim.Arabadan indim.Can'da arabadan inip yanıma geldi.
"Akşam saat yedide hazır ol." dedikten sonra yanağımı öptü.Gözlerimi devirerek arkamı döndüm ve eve doğru yürüdüm.
Neden böyle davranıyordu ki?Onu sevmediğimi biliyordu.Ama hâlâ bana karşı boş olmamaya devam ediyordu ve bu durum beni gerçekten üzüyordu.
Hızla eve girdim ve odama doğru ilerledim.Saate baktığımda vaktin yaklaştığını gördüm ama gitmeyede hiç hevesli değildim.
Ağır ve isteksiz bir şekilde hazırlanmaya başladım.Duş aldıktan sonra dolabın karşısında dikildim.
Dizlerimin bir karış üzerinde biten siyah elbisemi giydim.Saçlarıma maşa yaptıktan sonra hafif bir makyaj yaptım.Siyah platformlu ayakkabılarımı giydim.
Saate baktığımda vaktin geldiğini gördüm.Babamı arayıp akşama geç geleceğimi söyledim.Telelefonu çantama koyduktan sonra aşağıya inip Can'ı beklemeye koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Dedikleri
Ficção AdolescenteÖykü masumiyeti ve güzelliği ile çoğu kişinin dikkatini çeken bir genç kızdır.Asosyal olmasının yanı sıra öğretmenlerinin gözde öğrencisi ve okul başkanıdır.Kendisi mükemmel olmasına rağmen aile hayatı o kadar da mükemmel değildir. Okula gitmeyi sev...