Mucize Dedikleri

-Bölüm 2-

Aşkın Hafızası adlı kitabıma göz atarsanız sevinirim.
-

Can'ın geldiğini görünce dışarıya çıktım.Arabasına yaslanmış etrafa bakarken benim geldiğimi görünce doğruldu.Siyah dar pantolonu ve üzerindeki beyaz tişörtüyle gayet iyi gözüküyordu.

Beni baştan aşağı süzdükten sonra "Çok güzel olmuşsun." derken gözlerinin içi parladı.

"Teşekkür ederim." dedim.

Arabaya bindik."Bugün Melis ile neden tartıştınız?" diye sordu Can.

"Yeni gelen bir kızla tartışıyordu.Bende uyardım." dedim.

Gözünü yoldan ayırmayarak "İyilik meleğim." dedi.

Hiçbir şey demeden dışarıyı izlemeye başladım.

Bugün ki o olayı hatırlayınca sinirleniyordum.Melis her önüne gelene sataşan bir kızdı.Bu yüzden okuldaki hiç kimse onu sevmiyordu.Orada eğer Can olamasaydı tatışmamız biraz daha uzayacak ve büyüyecekti.Bir aralar Can'dan hoşlandığını ve bu yüzden beni kıskandığı söyleniyordu.Bunu ben duyunca şaşırdım.Ama Can koca bir kahkaha patlatıp "Nedense hiç şaşırmadım." demişti.

Araba durunca geldiğimizi anlamıştım.Arabadan inip bara doğru baktım.Daha önce gelmediğim bir yerdi.İçeri girdiğimizde Berenlerin oturdukları koltuğa doğru yöneldik.Hepsiyle selamlaştıktan sonra Beren'in yanına oturdum.

Hoş bir yere benziyordu.Siyah rengi duvarlarla bir başka koyu renk masalar ortama güzel bir görüntü veriyordu.Canlı müzik için bir de sahne vardı.Bakışlarımı etrafta gezdirmeye devam ettim.Siparişleri verdiğimde ben vişne suyu istedim

Beren bana doğru dönüp "Nasıl mekânı beğendin mi?"diye sordu.

"Evet gayet güzel bir yere benziyor."diye yanıtladım.

"Mekânı ben seçince tabi güzel olur.Bir kaç kere gelmiştim buraya.Canlı müzik olduğu için tercih ettim." Bende gülümseyerek karşılık verdim.Önümüze verdiğimiz siparişler geldi.

Can sürekli bana bakıyordu.Bundan rahatsız oluyordum.Bakışlarımı ona doğru yönlendirdiğimde tebessüm ederek önüne döndü.Önüne dönmesi için ona bakmam mı gerekiyordu?

Beren kulağıma fısıldayarak "Ayrıca canlı müzik veren çocuk çok yakışıklı." dedi.Çokta umurumdaydı sanki.

Vişne suyumdan bir yudum aldığımda içeriyi hoş bir ses ve ardından gitar sesi doldurdu.Başımı kaldırıp sahneye doğru baktım.

Beren'in bahsettiği çocuk sahneye çıkmıştı.Beren ona bakıp iç çekince bakışlarımı çocuğa doğru çevirdim.

Beren'in dediği kadar yakışıklı biriydi.Önündeki mikrofon ve elindeki gitar ona ayrı bir hava katıyordu.Havalı saçları sert yüz hatlarını ortaya çıkarıyordu.Etkileyici bir sesi vardı.Ona bakaken bende Beren gibi iç çektim.Kendimi toparlamaya çalışsamda gözüm sahnedeki çocukta takılıp kalmıştı.Kendine gel Öykü!Kendini toparla...

Can benim dikkatlice baktığım yöne bakışlarını çevirdikten sonra kaşlarını çattı.

Bir anda masanın altından bir ayağın ayağıma çarptığını hissettim.Can'ın bu hareketi dikkatimi dağıtmak için yaptığına emindim.Yüzündeki ifade onun ne kadar sinirlendiğini anlamama yetiyordu.

Birden yükselen alkışlar ve çığlıklarlar bakışlarımı sahneye çevirdim.Müziğin çoktan bittiğini yeni farketmiştim.

Gecenin sonunda pek bir şey olmamıştı.Sahneye baktığımda bir daha o çocuğu görememiştim.Can'ın sinirlendiğini anlamıştım.Gecenin sonuna kadar hiç bir şey söylememişti.

Eve gittiğimde yatağa uzanıp kendimi uykunun kollarına teslim ettim.