29. bölüm

591 64 108
                                    

Kirishima'dan

Babam uyandığında - ki saat akşam 5 'e geliyordu...- hızla kalktı ve coşkuyla bana bağırmaya başladı.
Evi bok götürdüğü için zaten sabahtam beri temizlik yapıyordum.
Şimdi de yeni daldığım uykudan zorla uyandırılıyordum. Harika bir gün  boyle  tam gaz devam .

"Yaşadık lan . Bu sefer turnanın gözünü çıkarttım velet."
Bağırarak konuşurken başım zonkluyordu. Aynen kesin olmuştur bu .
" noldu ?"
"Babanla gurur duy . Kaz gelecek yeri buldum . Şimdi tavuğu esirgememek için gidiyoruz. "
Gözlerimi yavaşça kapattım. Sakin ol eijirou sen çok sakinsin böyle devam et Kral.

"Deyimler sözlüğünü kenara usulca bırakıp artık nolduğunu söyleyecek misin?"
Sert bakışları beni bulduğunda irkildim. Bana bakışlarını bir şey demeden önüne döndürüp  terli gömleğini çıkartmaya başladı. 

"Barda tanıştığım adam kumarda baya parayı gömdü. Kaç el kazandı bilmiyorum ama bugün buluşacağız  unutmamak için  koluma bile yazdım."

Tükenmez kalemle yazdığı yazıyı  gösterip  çok zekice  bir iş başarmış gibi övgü bekleyen gözlerle bana baktı.  Göz devirdim. "Iyi tebrikler. "
Hevesten çok uzak olan sesimle mırıldandım.

Göz devirdi. "Senle de bi bok paylaşılmıyor nankör piç."
Sinirle bedenim kasılırken odadan çıkmak için adımladım.
"Gel buraya beraber gideceğiz senin yaşında oğlu varmış.  Sen de bi iki bir şeyler içersin. Çocuğa da yakın dur ki arada seni falan bahane ederim. Çocukluğundan beri ilk kez bi işe yazayacaksın "

"Istemiyo-"
"Sen iyice şımardın seni elimden kim alır sanıyorsun . Annen öldü. 
Git giyin ikiletme."
Gözlerime dolan yaşları geri yolladım ve boğazımdaki yumruyu yutmaya çalıştım.

Senin annen öldü. 
Odama girdim ve çizim yapmaya başladım. Düşünme  .. 
Çizimi çekmeceme attığımda odamın kapısı tekmelendi.
"Acele etsene geç kalıyoruz. "
Odadan çıktım.  Gözleri alevlenirken yaklaştı. "Hemen sikik pantalonunu giy. " her kelimeyi bastırarak söyledi ve çalan telefonuyla benden uzaklaştı.

Sinirle pantalonumu giydim ve evden çıktık.  Nefret ediyordum. Karşı koyamamaktan. Ama 18 olmama çok az kalmıştı... bilmiyorumsadece buna güveniyordum. Başka eve çıkacak param falan yoktu.

Bakugou'nun mesajlarına baktığımda  cevap verecek halim yoktu.

Katsuki:naber (3:48)

Katsuki: halâ uyuyor musun aptal?
Her neyse uyanınca bana yaz (5:24)

Katsuki: NERENE SOKTUN O TELEFONU AQ (6:18)

Kirishima:  meşgulüm biraz  yazacağım sonra tamam mı?  (7:15)

Katsuki: ne işin var amk bu kadar uzun sürüyor? 

Babamın bağırışıyla o tarafa döndüm 
"Telefonunu kırmadan adam gibi dur. Dinliyor musun?  Çocuğa diyorum en ufak bir yanlış yapamayacaksın anlaşılmayan bir şey?"

Dişlerimi sıkmaktan  zonkluyordu.
"Yok."

Katsuki :nerdesin sen? 

Kirishima: sonra dedim katsuki  Niye üsteliyorsun?

Telefonu sinirle cebime tekrar attım. Bildirim sesi duduğumda ise önemsemeyerek yürümeye devam ettim . Cidden bir de onun canını sıkmaya gerek yoktu.
Düşünememek için adımlarımı hızlandırıp babamla ilerlemeye devam ettim.   "Heh geldiler. Bana bak sakın aptalca bir şey yapıp beni utandırma." Kendisi hergün beni utandırıyordu. Bi kerede ben utandırsam nolurdu ki ?
Hayır kirishima saçma sapan şeyler düşünmeyi bırak. Kapıya doğru baktığımda gördüğüm yüzme tüm bedenim kasıldı.

Bana doğru ilerledikçe ne düşünmem gerektiğini bilmeden gergince dikleştim. Babam coşkuyla gelen adamı karşılarken gelip başımı okşayan adam  bir kaç göstermelik soru sorup babamla muhabbbete daldı.  Tetsutetsu da beni gördüğüne şaşırmış gibiydi.

"Kirishima seni burada gireceğimi hiç beklemezdim. Demek senin baban da  seni zorla getirdi..  "
Ben de beklemezdim...

"Öyle oldu."  Soğuk sesimle konuştuğumda yutkundu.
"Bakugou'yla konuştun mu?"
Yüzüme çirkin yapmacık bir gülümseme yerleştirdim.
"Hımmm konuştum. Mesela senin ona neler dediğinden konuştum. Mesela yalan söylüyor olduğundan.  Beni kandırdığından."

"Dur dur bak kirishima özür dilerim tamam mı?  Biliyorum yaptığım iğrenç bir şey ama yemin ederim sarhoşlukla gaza geldim bak ben .... se-senden hoşlanıyorum ve o yüzden sarhoşlukla öyle demiştim.  Özür  dilerim ne desen haklısın. Aptalın tekiyim. Kendimdem iğreniyorum."
Ağlamaya başlamasıyla gözlerim açıldı.  Ta-tamam bunu beklemiyordum...

Babamlardan biraz uzağa  oturmuştuk ve onun arkası dönüktü.
Masamıza konan içkilerle  babam diğer masadan göz kırptı. 
Nasıl bir insansın sen?

Tetsutetsuyu sakinleştirmeye çalıştım.
"Ta-tamam biz barıştık."
Gözleri parlarken bana sarıldı. 
"Özür dilerim.  Se-senin için mutluyum." Buruk bir gülümsemeyle  bakarken ben de ona gülümsedim. 
Göz yaşlarını silerke  kıkırdadı. 
"Mirodiya ve todoroki sen gittiğinde devamlı konuşup durdular ve bi ara midoriyanın saçı sarılırken todorokinin gömleğine takıldı.  Çırpınışları çok komikti. "

Kendimi tutamayıp kıkırdadığımda  sohbet etmeye devam ettik.

Bakugou 'dan

Touya: fotoğraf*



.
.
.
BÖLÜM SONU

(kiribaku)pes etmiyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin