Ne yaparsam yapıpıyım bir türlü hiç bir şeyi yoluna koyamıyordum.
Belkide ailem olmadığındandır nereye gitsem ya da nerede çalışsam sanki her an kovulacakmışım gibi hissediyorum , bu hayatta hiç kimseyi tanımıyordum.Ne bir dostum vardı ne de bir ailem vardı.Ben her zamanki gibi düşüncelere dalmışken ,bir müşterinin sesiyle hemen başımı kaldırdım ,Üstümde ki garson pantolonunu ve gömleği düzelttim.Seslenen müşteriye doğru ilerledim.Müşterinin siparişini alıp geri gelip müşterinin siparişini götürüp verdiğimde kadına bakıp
"Afiyet olsun" dedim ve eski yerime oturdum.****
İş çıkışı saati geldiğinde personel odasına gidip üstümüde ki garson kıyafetlerini indirip dolaptaki kıyafetlerimi alıp giyinmeye başladım.Üstümde ki beyaz şortun fermuarını çekip dolapta ki göbeğimi açıkta bırakan beyaz tişortu giyip bal rengi saçlarımı tişortun altından çıkarıp yerede ki spor ayakkabılarımı giyindim dolapta ki beyaz zincirli çantamı koluma takıp odadan çıktım.
Bugün işten erken çıktım çünkü yeni bir iş görüşmesine gidiceğim.
Otobüs durağına vardığım da tam zamanlama yapmıştım elimi kaldırdığımada otobüs yanımda durdu otobüse binip iş yerindeki müdür bana bu işi önermişti.
Otobüs durduğunda butona bastım otobüsün kapısı açıldı hemen indim ama adres burası değildi ki çantamda ki kağıtta yazılı adresi çıkardım ve önümde yürüyen amcaya sormak için hemen koşup adama yetiştim.
Adamın önünde durduğumda
"Pardon bir şey sorabilirmiyim" dedim."Buyur sor evladım"
"Amcacım bu adresi tarif edebilirmisin?"dedim ve amcanın cevap vermesini beklemeye başladım
"Kızım senin kağıttaki adres bar adresi.Emin misin?"
"Evet amcacım eminim ben oraya iş görüşmesine gidiyorum" dedim.
"Kızım bu adres iki sokak aşağıda"
"Teşekkür ederim amcacım" dedim ve barı aramaya başladım.
İki sokak aşağıya indiğimde sağıma baktığımda ağzım açık kaldı...
Karşımda iki katlı bir bar vardı resmen barın her yerinden zenginlik ve para akıyordu.
Barın büyük bir bahçesi ve bahçesinde altın rengi ışıklandırmalar vardı.
Kapı tarafına baktığımda kapıda iki tane kas yığını vardı.
Korumalara doğru ilerlediğimde "Şey ben iş görüşmesi için gelmiştim."
"Geç" dedi sağda olan diğer koruma .
Ayyy...Ne kadar kaba ve ben hiç kaba insanları sevmem.
İçeriye doğru adımladığım da , içerisi dışından daha lüks her yeri siyah ve altın rengiyle döşenmiş ve kesin buranın sahibi çok zengin.
Biraz ilerde duran garsona doğru ilerlemeye başladım.
Başımı yerden kaldırıp beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolon giymiş bir seksen boylarında yakışıklı sayılan garsona baktım "Şey... Bir şey sorabilirmiyim?"dedim.
Garson çocuk başını yerden kaldırıp bana baktı sanki şaşırmış gibiydi .
"Tabi sora bilirsin "
"Ben buraya iş görüşmesine gelmiştim müdürün odası ne tarafta?"dedim."Ben seni götüreyim"
O benim önünde ilerlerken bende arkasından ilerliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ YA DA DİRİ+18
ChickLit"Ben sana bir şey yapmadım.Ne olur bırak beni" "Seni bırakmak mı ? Senin için ölürüm de öldürürüm de... ÖLÜ YA DA DİRİ farketmez her türlü benimsin" ****** Babamın bıraktığı ses kaydını dinledikten sonra resmen başıma musallat olmuştu. Onun ki aşkmı...