4.BÖLÜM

79.1K 1.6K 1.3K
                                    

Keyifli okumalar 🕊


Şarkılar;

Sena Şener, Bak bana

Taylor Swift, This love

4. BÖLÜM

Pişman.

Hayır değildim bunu yaptığım için pişman değildim. Beni uyarmasına rağmen ben kararımdan vazgeçmemiştim. Çünkü bunu her hücrem ile istemiştim. Peki bu pişmanlık değilse neydi. Kendimi ruhsal olarak çökmüş hissediyordum. Dünkü o haz ve zevk güzeldi ama şimdi ki durgunluğum içler acısıydı.

Yatağın başlığına dayayarak, ne kadar süredir böyle bu pozisyonda durduğumu bilmiyordum. Gözümü açtığımda onun kolları arasındaydım. Dün gece ruhumu çırılçıplak gören Emir. Karnıma çektiğim ayaklarıma doladığım kollarım ve çenemi dizlerime yaslamış öylece karşı duvarı izliyordum. Odayı dolduran onun ağır nefesi ve zamanın ilerlediğini anlatan yelkovanın sürekli döngü içerisinde olduğu akrebin üzerinden akması olmuştu.

Bunu yapmıştım nasıl olmuştu bilmiyordum ama olmuştu. Bunda onun suçu yoktu, tüm suç bendeydi. Beni uyarmasına rağmen onu durdurmayıp devam etmesini istemiştim. Yanımda hareketlilik hissettiğimde dönüp bakmadım bile uyanmıştı. Yan profilime baktığını biliyordum. Onu görmek istiyordum.

"Pişman mısın?" fısıltılı ve boğuk sesi dünden uzaktı.

"Bunun bir önemi var mı?" gayet soğuk, ketum bir tavırla cevap verdim. Ruhsuz bir halde. Bu tavırlarımın nedenini bilmiyordum.

"Hayır, yok." dedi. Yatakta hareketlenirken.

"Beni eve bırak." dedim ve çenemi dizlerimin üzerinden kaldırdım.

Kollarımı çözüp battaniyeyi üzerimden ağırca kaldırdım. Çırılçıplaktım ama umursamadım bile dün her şeyi görmüştü zaten. Etrafa bakarken elbiselerimden eser olmadığını gördüm. Kaşlarım çatılırken ayağa kalktım ardından yatakta beni izleyen kara gözlere döndüm.

"Elbiselerim?" dedim hemen sonrasında gözlerimi ondan ayırıp daha dikkatli bir şekilde odanın içine gözlerimle taramaya devam ettim.

Yataktan kalktığını ve bana doğru yavaş adımlarla yürüdüğünü gördüm, göz ucuyla. Önümden geçip odadaki dolabın içinde bir şeyler aramaya başladı. Sonunda ona baktığımda benim gibi o da çıplaktı. Gergin sırtı, çok kaslı sayılmasa da belli olan kol kasları ve poposu pürüzsüzdü. Ay benimkinden daha güzeldi galiba. Sertçe yutkunup gözlerimi ondan ayırdım. Bunları düşünmemeliydim.

Kısa süre sonra, "Bunları buldum." dediğinde yüzüne bakmadan elinde olan elbiselere baktım.

Gri bir eşofman ve lacivert bir kazak uzattı. Uzanıp elinden almak istediğimde parmaklarım onun sıcak parmaklarına değmişti. Beklemediğim dokunuş ile gözlerimi kaldırıp gözlerine baktım. Yüzünde mimik oynamıyordu sadece bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırıp elindeki elbiseleri kendime doğru çekip almaya çalıştığımda diğer eliyle bileğimi hafifçe kavradı.

"Ben giydireyim." dedi, sözleriyle hızla kaşlarımı çattım.

"İstemiyorum." Sert bir tavırla onu reddettim.

"Ama ben istiyorum." dediğinde yutkundum.

Cevap vermemi beklemedi ve bana doğru adımladı. Tam önümde durduğunda kafamı yan çevirip yere baktım, yüzüne bakamazdım. Nedenini bilmediğim bir duygu şu an bedenim ve zihnim arasında savaşıyordu. Bir süre öylece durduğunda yüzüne bakmak istesem de bakmadım. O kısa süreyi sonlandırarak elleri havalandı. Elleri baldırımdan, kasıklarıma, kasıklarımdan göbeğime yavaşça dokunduğunu hissettim. Eli buz gibiydi çıplak vücudumda gezdirdiği parmaklarının izleri buz tutmuştu sanki, diğer elinde kalan elbiseleri üzerine bastığımız küçük halıya bıraktı. Her iki eli belimi kavradığında dişlerimi sıktım.

RAYDEZ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin