Multimedya: Yağmur Güney
"Sabrın zorladığı yerde kavga biter, insanlık konuşmaktan geçer..."
O akşam her şey normaldi, çaylarını içtikten sonra kahve içip odalarına çekildiler. Sultan birkaç güne istinaden daha iyiydi, evine nazaran burada daha mutluydu.
Deniz de bu gece için salona yatak açmıştı. Biricik'le bir gece daha koyun koyuna yatamazdı.
Biricik salona yerleştikten sonra, "İyi geceler." dedi.
"İyi geceler, Allah rahatlık versin."
"Sana da."
Deniz kapıyı usulca çekip çıktı. Kendini fazlasıyla yorgun hissediyordu ama bu yorgunluk tembelliktendi. Deniz evde durup uyuşukluk yapmaya alışık değildi. Zaten buna hiç de istekli olmamıştı, çocukluğundan bu yana hem çalışıp hem de okuma telaşı vardı. Bu tempoya alıştığı için duraksamak onu yormuştu. Uzandığı yerde öylece uyuyakalmıştı.
***
Gün ışığı evlerden uzaktı bu sabah, hava kara bulutlarla kaplıydı. Deniz, açık kalan camın arasından süzülen keskin soğukla titredi. Gözlerini araladığında elleriyle kollarını ovdu. Bu gece Melek'in yanına gelmediğini fark etti. Saatin henüz erken olduğunu düşünerek yorganın altına girip cenin pozisyonunu aldı. Ellerini birleştirip iki bacağının arasına sokuşturdu. Dışarıdan görünümü bebekten farksızdı. Bedenini ısıtacak bir çift ele muhtaçtı.
Birkaç saat sonra güneş kendini belli etmiş, gün aymıştı. Deniz kolunu gıdıklayan bir şeyle gözlerini açtı. Gördüğü ise minik Melek'ti. Babasına sokulmuş, açık saçları Deniz'in kaslı kolları altında bir yuva oluşturmuştu. Sessizce sokuldu boynuna, gözlerini kapatıp sadece kokuyu hissetti. Tarif edilemez derecede güzel kokuyordu. Kokusu manzara gibiydi. Tazecik dudakları aralanmış, ritmik bir şekilde nefes alıyordu. Dolgun yanaklarını hızlı hızlı öptü.
"Uyan bakalım, uyuyan güzel."
"Hayır," gözleri kapalıyken kaşlarını kaldırdı ve "Daha erken." diyerek babasına daha çok sokuldu.
Deniz, "Ah güzel kızım, ne tatlı şeysin sen?" derken Melek onu duymadan uykusuna kaldığı yerden devam ediyordu. Mırın kırın etse de babasının onunla oynamasına uyanmıştı.
"Günaydın dünyanın en yakışıklı babası."
"Bak sen! Yakışıklı demek. Bana bak küçük bücür, okulda sevgilin falan yok değil mi?"
Melek telaşla kalktı yataktan, dün gece bıraktığı puf terliklerini geçirdi ayağına. Bu tepkiyi beklemeyen Deniz şaşırmıştı. "Kız gel buraya!" dedi. "Baba ya, ayıp ama sorulmaz ki."
"Melek, ben şaka yapmıştım. Sen kendi kendini ele verdin."
"Bana ne ya, annemle sende çok küçükken sevgili olmuşsunuz."
"Kızım sen hâlâ uykudasın herhalde. Ben annenle sevgili olduğumda on beş yaşındaydım, yedi yaşında değil!"
Atışmaların arasında Deniz sinirlenmiş, Melek ise üzülmüştü. "Hem sevgilim değil." dedi üzülerek. "Sadece çok yakışıklı." Sallanarak hava bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK (Raflarda)
ChickLit"Saçının her bir teli imtihanım olsaydı da keşke yanımda olsaydın..." Melek, Luna Yayınları farkıyla raflarda! Instagram: *lunayayinlari *semabayramoglu0