Bölüm 7 : Sevgili Umut.

30 11 7
                                    

Bölüm 7 : Sevgili Umut.
*Sen mavisin, mavinin her tonu güzel. Öyleyse, neden canım acır benim?*

Sevgili umut;
Hâlâ bende kalmana sevindim.
Biliyor musun?
Sadece sen ve bir parça ben kaldı bende.

Sen öyle bir şeysin ki,
Önce her şeyin iyi olacağına inandırırsın.
Sonraysa,
Bizi en büyük zaafımızdan vurursun.

Şimdi ben bataklığın içindeyim,
Ama hâlâ çıkabileceğime inanıyorum.
Sen varsın yanımda, ama
Gittikçe daha da fazla batıyorum.

Sevgili umut;
Her şeye rağmen teşekkür ederim sana.
Anlat'cak kimsem yokken sen vardın yanımda.

Hani diyorlar ya umut en kötü şeydir, diye.
Öyle misin sen?
Gerçekten de zarar mı verirsin insana?
Mutlu edemez misin aynı zamanda?

Sevgili umut;
Senin rengini hep mavi olarak gördüm ben.
Gökyüzü kadar güzel ve deniz kadar sonsuz.
Ama bir o kadar karanlık ve donuk.

Gözyaşların nedeni senmişsin.
Beklenti verirmişsin insana ve sonra onlar gerçekleşmezmiş.
Ne kadar saçma değil mi,
İnsanların umut edip sonra insanlar tarafından umutlarının ezilmesi sonucu seni suçlamaları?

İnsanlar her zaman çok daha fazlasını hakettiğini düşünüyor.
Bence, insanlar hiçliğe gitmeli ruhlarıyla.
Hiçlikte yaşamalı,
Orada acı yokmuş diye duydum.

Ama şimdi anlıyorum her şey gibi,
Hiçlikteyim,
Büyük bir hiçlikteyim...

Sevgili umut;
Hiçlikte acı yok diyorlar, ama
Hiçlik en çok acı barındıran yerdir.
Yoksa bende acı çekmezdim bu boşlukta, değil mi?

Sen varlığın kadar gerçek olsaydın,
Acının anlamı kalmazdı.
O yüzden hep böyle kal,
Bırak acı çeksin insanlar.
Çünkü insan, acı çektikçe büyür.
Eğer büyümezse insan,
Gökkuşağının renkleri birbirine karışır,
Ve insan sonsuza kadar orada asılı kalır.

Sevgili umut;
Sen mavisin, mavinin her tonu güzel.
Öyleyse,
Neden canım acır benim?

***

"Sevgili umut; Sen mavisin, mavinin her tonu güzel. Öyleyse, neden canım acır benim?" sorusuna hep bir cevap arayışı içindeydim. Soruyu mu yanlış soruyordum, yoksa sorduğum kişiler mi yanlıştı anlamıyordum. Kendime sormuştum sürekli, sonra insanlara sormuştum. Sonra gökyüzüne sordum, bulutlara sordum, yağan yağmura sordum. En sonunda anladım kime soracağımı. Umut. Umuta sormalıydım. Ama farkettim ki, benim bu soruyu soracak bir umudum da kalmamış.

O zaman şey diyelim mi?

Bu bölüm, umudunu yitirenlere gelsin...

BİR ŞEYLERE DAİR ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin