🗝2

1.1K 13 0
                                    

❤️

Evin kapısını açıp hızlıca ayakkabılarımı dolaba koyup açık mutfağa girdim. Yemek masasını hazırlayıp salona geçtim. Babamla o adam koyu bir muhabbet içindeydi. "Çok özür dilerim sormayı unuttum. Bir şey içer misiniz çay, kahve?" Benim konuşmamla ikisi de bana döndü. "Hayır." Adam sertçe reddederek tekrardan babama döndü. "Pekala yemek hazır isterseniz mutfağa geçelim." İkiside ayaklanınca kapıdan çıkıp muyfak kapısının yanına geldim. Adam bana kısa bir bakış atıp mutfak kapısından girdi. Haspam!
Adam ve babam masaya oturunca eksik bir şeyin olup olmadığını kontrol edip kenarı çekildim. Adam dikkatlice bana bakıp "Sen neden oturmuyorsun?" diye sordu. "Şey ben oturamam." dedim kısık sesimle. "Neden?" diye ısrarla sormaya devam etti. Cevap vermeyerek başımı eğdim. "Otursana kızım." dedi babam çatık kaşlarıyla. Gözleri adeta oturursan seni öldürürüm gibi bakıyordu ki yapardı. "Yok sağ olun ben aç değilim." Adam arkasına yaslanıp bir bana bir de babama baktı. "Bu it mi tehdit ediyor seni?" Babamı göstererek. Şaşkınlıkla adama baktım. Telaşa kapılmıştım. Eminim adam gidince sinirini babam benden çıkaracaktı. "Hayır, hayır öyle şey olur mu? Lütfen sözlerinize dikkat edin." dedim. "Etmezsem ne olur?" dedi ukalaca. Neden sadece kendini düşünerek konuşuyordu ki? Yüzümdeki morluklarla bile anlayabilir di şiddet gördüğümü. "Sözleriniz sonum olabilir." dedim sakince. Babam sinirle kalkıp yanıma geldi. "Ben sana bu konuyu başkasının yanında açmayacaksın demedim mi?!" diyerek bağırdı. Hemen yüzümü koruyup yere çöktüm. "B-baba bir şey yapmadım. Sadec-.." sözümü kesip bağırmaya başladı. "Sadece ne ulan! Yettin artık sonunda senden kurtuluyorum. Yarın Yaman beyin hamını olacaksın! Topla eşyalarını siktir git." dedi ve saçımdan tutarak ayağa kaldırdı. "N-ne han-ımı? Baba lütfen yapma. Nolursun, her istediğini yaparım ama beni evlendirme lütfen!" dedim acı içinde. Babam saçlarımdaki elini sertçe sallayınca gözüm bir anlık Yaman denilen adama takıldı. Sinirle sıktığı elini masaya vurup dikkati kendine çekti. "Benim olana dokunmanın cezasını biliyorsundur umarım. Yoksa sana güzel sürpsiz olacak." dedi tehditkar sesiyle. Babam beni sertçe yere fırlatıp Yaman denilen adamın yanına gitti. "Bilmez olur muyum Yaman bey. Lütfen artık alın bu kızı yanımdan." dedi dizlerinin üzerine çökerken. Şaşkınlıkla babamın hareketlerini izliyordum.
Yerden kalkıp üzerimi düzelttim. Dağılan saçımı açıp tekrardan topladım. "Siktir git ayağımın dibinden. Aden eşyalarını topla sende." huzursuzca yerimde kıpırdadım. Evlenmek istemiyordum, ben daha 18 bile olmamışken evlenmek zor bir durumdu benim için. "Lütfen başkasını bul evlenecek. Ben seninle evlenemem ben daha 17 yaşındayım lütfen." dedim ağlayarak. "Elimde kalacaksın git eşyalarını topla dedim sana." Yaman bağırınca korkuyla odama gittim. Çekmecemdeki bir kaç kıyafetimi sırt çantama koydum. Kitaplığımda ki ders kitaplarımı ve kitaplarımı da küçük bir koliye koydum. Tekrardan mutfağa geldiğimde babam oturmuş yemeğini yiyordu. "Ş-şey Yaman nerede?" diye sordum babama. Sinirle bana bakıp "Dışarıda. Kurtuluyorum artık senden. Siktir git bu evden hadi oyalanma." dedi babam. Ne kadar kırgın olsamda "Herşey için teşekkürler." diyerek evden çıktım. Ne kadar benim için bir şey yapmamış olsa da babamdı o benim. Yaman arabasının yanında durmuş sigara içiyordu. Benim geldiğimi görünce bagajı açtı. "Bagaja gerek yok arka koltuğa koysak ta olur." dedim sakince. "Valizin nerede?" diye sordu. Utanıp kafaöı eğdim. "Şey.. benim eşyalarım bu kadar. Babam yeni bir şey alıp para harcamamı istemiyordu." dedim kısık seste. Derin bir nefes alıp bagajı kapattı. Eşyaları arka koltuğa koyup ben de arka koltuğa oturacaktım ki Yaman'ın "Öne." demesiyle ön koltuğa oturdum. Arabayı çalıştırıp son gaz çıktı mahalleden. Hâlâ sigara içiyordu. "Bana da verir misin?" diye sordum. Anlamayarak bana gönüp "Ne?" diye sordu. "Şey sigaradan." dedim. "Torpidoda var bir paket al sende dursun." dedi. Torpidodan paketi alıp bir dal çıkardım. Paketin içindeki çakmakla sigaranın ucunu ateşledim. "Hep böyle kısa ve simsiyah mı giyinirsin?" diye sordu. Sigaramdan derin bir nefes çekip "Fazla kısa giyinmiyorum bugün böyle denk geldi." dedim. Bana tek kaşı kalkık bakıyordu. "Daha 17 yaşında olduğunu söyledin. Sigara ne iş?" diye sordu. "Bağımlılık oldu. İlk ders çalılırken falan derken uzadı." dedim sakince. "Benim kim olduğumu bilmiyor musun. Hiç garip bir tepki vermedin şu ana kadar." dedi. Kaşlarımı çatıp ona baktım. "Hayır, kimsin ki?" diye sordum. "Dünya'nın en iyi iş adamlarından birisiyim. Haberlerde magazin sayfalarında hatta okulda arkadaşlarının yanında durmuşsundu ismimi." dedi ve ekledi. "Yaman Karan." "Hayatım boyunca hiç televizyon izlemedim. Arkadaşlarımın da ilgilendiğini düşünmüyorum. Maalesef bilmiyorum." dedim.

MinikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin