‘Yokluğuna alışmak. Yokluğunda nefes almak sanki aşka ayıpmış gibi. Utanıyorum. Elimde olmadan bir şeye mutlu olduğumda hemen kendi kendime "ne yapıyorsun , sen mutlu olamazsın" diyorum. Özlüyorum. Özlemek günden güne insanın içini çürütürmüş gibi. Sabah uyandığımda telefonumda bulduğum mesajları özlüyorum. . Elimde telefon "şimdi arıcak şimdi mesaj atıcak" demeyi özlüyorum. Tam telefonu kapatırken "bir şey diyeceğim” derken araya laf girince söyleyeceğimi unutup seninle buna gülmemizi özlüyorum. Sabaha karşı uyanıp bir sürü mesaj atmayı özlüyorum belki. Hayal kurmayı özlüyorum. Özlüyorum işte. Bize dair ne varsa her anını dolu dolu özlüyorum. Kendi kendime saate bakıp şimdi o şunu yapıyordur diyorum. Bazen o varmış gibi davranıyorum. Uyumadan önce onu düşünüyorum. Belki biraz hayal kuruyorum. Sonra DANK ediyor. Birden bire. Gözlerimi açıyorum. Her yer karanlık oluyor. Gerçek bu diyorum. Gerçek siyah. Gözlerim doluyor ama ağlamıyorum. Sabah oluyor. Sabah her şey daha kolay sanki. Kabullenmişim gibi açıyorum gözlerimi. Saatler geçtikçe kalbim patlar gibi oluyor. En çok gece olunca özlüyorum. Gece insanın yalnızlığını yüzüne yüzüne vuruyor. Gece insanı 78 farklı yerinden bıçaklıyor
ama katiyen öldürmüyor..🍯
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKI KAN
Chick-LitBir ömür sürecek sandığın hikaye bir kalbe sığmadığında anlarsın. Herkesle yürünmezmiş o yol. Ve hayat sana öyle ya da böyle öğretir; Küçük insanlarla büyük hayaller kurulmayacağını...✨