Multimedya: Seray Soylu.
Bölümün şarkısı: La Isla Bonita (Şarkıya aşığım...)
Selam meleklerim! <3
Bir önceki bölümde bu bölümü eğlenceli yazacağım demiştim. O yüzden okurken güldüğünüz yerler olabilir, garipsemeyin. Yani artık ne kadar komik replikler yazabilirsem...
İyi okumalar.
...
''Lan Bora!'' diye bağırdı Bulut mutfaktan. Bulut eve arkadaşlarını toplamış, beni de davet etmişti. Bende evde boş boş oturmak yerine teklifini kabul etmiştim. Aynı zamanda Bulut'a söyleyecektim. Hasta olduğumu ve... Öleceğimi.
''He?''
''Olum sana demedim mi şu pastaları parmaklama!''
''Abi çok güzeldi dayanamadım.''
''Çatal diye bir şey duydun mu hiç?''
''O anki şeyle aklıma gelmedi valla.''
''Allah'ım sabır değil, akıl ver.'' diye söylenerek elinde tepsiyle salona geldi Bulut.
Bulut, Derin, Bora, Oğuz ve Bulut'un iki arkadaşı daha vardı. Ha bir de ben. Beni neden çağırmıştı bilmiyorum ama hoşuma gitmişti.
''Şimdi önce tabu mu oynuyoruz,'' diye sordu Bulut abur cuburlarla dolu tepsiyi sehpaya koyarken.
''Evet.'' diye onayladı Derin.
''Önce takımları kuralım o zaman.'' dedi adının Seray olduğunu hatırladığım uzun, kızıl saçlı kız.
Kura ile takımları kurduk. Ben, Bulut, Bora ve Seray bir grup. Derin, Oğuz, Riyaz ve Mira bir grup olmuştu. Bora'yla barda tanışmıştım ama Seray, Mira ve Riyaz'la ilk defa tanışıyordum. Seray kızıl saçlı ve oldukça güzel bir kızdı. Mira kahverengi gözleri ve kahverengi, kısa saçlarıyla güzel bir fiziğe sahipti. Riyaz uzun boylu, yapılı ve gören birinin dönüp de tekrar bakacağı bir çocuktu.
İlk Bora bana anlatacak ben de bilmeye çalışacaktım. Bu oyunda kötü olduğumu söylemiş miydim?
İç ses: Hangi konuda iyisin ki?
-Uyumak?
''Masal hazır mısın?'' diye sordu Bora elindeki küçük kartı tutarken.
''Hazırım, yolla!'' dedim heyecanla. Telefondan zamanlayıcıyı 2 dakikaya getirdi ve hemen başladı.
''Ee, şey...'' deyip duraksadı.
''Ney?''
''Diyelim ki, biz sevgiliyiz...'' diye devam ederken Bulut girdi araya.
''Hop! Yavaş gel lan.''
''Sana ne oluyor sevgilim?'' diye atladı Derin.
Cidden Bulut'a ne oluyordu?
''Diyelim ki biz sevgiliyiz ama ben kabayım. Sen bana ne dersin?''
''Kaba, derim.''
Seray ve Mira gülerken Bora da sırıtarak tekrar anlatmaya devam etti.
''Yok öyle değil. Benzetme yap.''
''Kaba gibi mi? Kabası mı yoksa? Daha çok ayrıntı ver!''
Bulut kahkaha atarken onun kahkahasına odaklanmamaya çalıştım.
''Daha fazla ayrıntı veremem, yasaklı kelimeler var.''
''Geç o zaman.'' dediğimde başını sallayıp diğer kartı eline aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLMEDEN ÖNCE (Sonsuzluk Işığı)
Novela Juvenil"Yıldızların gidip, bulutların gelişini izleyelim mi?"