Mektup

157 15 2
                                    

Multimedia-Mercan

Gözlerimi araladım. Hava hala karanlıktı. Selin uyuyordu. Saate baktığımda 3:23 tü sabah Denizin verdiği poşetlere baktım. Bir hırka vardır herhalde diye içimden geçirirken bir kağıt gördüm elim titiremeye başlamıştı. Hemen açtım kağıdı ve okumaya başladım.
Deniz Berk Sayman; egolu, bencil ve karaktersizin teki. Hatta başıma gelen felaketlerin tek sebebi. Evet gençler duydum ki beni çok merak ediyormuşsunuz çok fazla gizemli bi yapım yoktur merak etmeyin en kısa zamanda size kendimi tanıtacağım ve emin olun ben bu hayatta görebildiğiniz son kişi olacağım hepinizi ayrı ayrı bıçaklıyorum ha pardon öpüyorum diyecektim ;)
Not:Son günlerinizi güzel geçirin benden size tavsiye ölüm çok yakın.

Kağıdı katladım. Poşetin içinden hırkayı bulduğumda hemen giydim. Kağıdı da cebine koydum. Hava almam lazımdı. Ayaklarım artık tutmuyordu. Hemen merdivenlerden aşağı indim. Deniz oturuyordu. Bu saatte neden diye düşünürken arkasını döndü. Ve beni gördü. Bende yanına doğru yavas yavaş gittim. Geldiğimde yana kaydı. Bende oturdum. "Neden uyumadın" diye sordum. Bana bakmadı bile "sen neden uyumadın" diye sordu. "Ben su içmek için kalkmıştım." dedim. O mektup söylesemmi çok kararsızdım. Ama biz bu yola birlikte çıkmıştık bu yüzden söylemeliydim "Ben birşey söyleyecektim" dedim. Hiç birşey söylemedi. Devam ettim "şey ben poşetlerin içine bakarken bir mektup buldum." dedim. Cebimdeki mektubu ona uzattım. Hemen elimden aldı. Kaşları çatık bir sekilde okudu. Sonra kafasını bana çevirdi. Sonra yine ormana çevirdi. Burası dağ evi gibi bir yerdi. Bizim oturdugumuz evden başka birşey yoktu. Yani biraz korkutucuydu. Hemde bizim peşimizde olan bir psikopat var iken. Deniz "neyse sen yat ben biraz düsünmem lazım" dedi. Bende kafamı salladım. İçeri girdim. Yukarı çıkıp hemen yatağa girdim. Selin hala uyuyordu. Ona sabah söyleyecektim. Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
...
Gözlerimi yavaşça açtım. Pencereden vuran güneş gözlerime geliyordu. Yanıma baktım. Selinde gözünü araladı. Bana baktı. Gülümseyip yatakta doğruldu. "Günaydın" dedi. Bende "günaydın" dedim. Ve ayağa kalktım. Banyoya girdim. Çıktığımda Selin arkamdan girdi. Bende poşetlere baktım. İki tane daha poşet vardı. Poşetlerden birini açtığımda diş fırçası şampuan  gibi şeyler vardı. Biraz daha karıştırdım. Diğer poşete baktım. Bir sürü elbise vardı. Ve elbiselerin hepsi abiye gibiydi. Günlük giyilecek şeylere benzemiyorlardı. O sırada Selin banyodan çıktı. Koşarak yanıma geldi. "Bunlar ne" dedi. "Şu poşetin içinde Diş fırcasi gibi şeyler var ama bunda abiye türü elbiseler var" dedim. Selin gülerek elbiselere baktı. O kadar çok vardi ki ama bana göre değillerdi. Ben hemen dün getirdiklere üstlerden bir kaç parça bişey aldım. Ve Selinle aşağı indik. Kahvaltı hazırlıyorlardı. Yanlış duymadınız iki erkek kahvaltı hazırlıyor. Denize baktım. Çok yakışıklı duruyordu. Ona baktığım anlayınca kafasını bana çevirdi. Tuna"İsterseniz bir yardım edin" dedi. Hızlı adımlarla yanlarına gittim. Elime domates aldım. Doğramaya başladım. Selin, Tunanın yanına geçti. Bende Tunanın ve Denizin tam ortasına geçmiştim. Herkes çok sessizdi. Bu sessizliği bozan Tuna oldu. "Akşam partiye gidiyoruz" dedi. Coşkuyla, o an bir acı hissettim parmağım kanıyordu. Selin hemen yanıma geldi. Başım 
dönüyordu.
...
Gözlerini açtığımda Denizi gördüm. "Ne oldu bana" dedim. Selin "bayıldın kan seni tutmuyodu bildiğim kadarıyla" dedi. "Sanırım açlıktan oldu" dedim. Hafifçe doğruldum. Deniz kollarından tuttu. "Biraz daha dur kahvaltını ben buraya getiririm" dedi. Aklıma Tunanın dediği geldi parti de neydi şimdi hemde  peşimizde biri varken biraz daha gözlerimi dinlendirdim. Koluma birinin dokunduğunu anlayınca gözlerimi açtım. Deniz duruyordu. Neden Selin değilde Deniz getirmişti. Tepsiyi kucağıma koydu. Ona bakmayı sürdürünce "ye" dedi kısa ve öz  yemeye başladım. O da kitap okuyordu. "Tunanın dediği de neydi" dedim. Kafasını bana çevirmeden "peşimizdekilerin bu akşam orada olacağını öğrendim. Tunada abarttı zaten bir marka açılışı" dedi. Soğuk bir sesle sonrası sessizlik ben kahvaltımı yaptım o ise sadece kitap okudu. Kahvaltıyı bitirince kalktım mutfağa  koydum. Selin ve Tuna neredeydi acaba hemen yukarı çıktım. Odaya girdiğimde Selinin elbise denediğini gördüm. "Selin hanım arkadaşınız aşağıda can çekişiyo sizin yaptığınıza bak" dedim. "Ben yanında bekliyordum ama Deniz ısrar etti bu arada ilk defa bu kadar kibar gördüm. Ben bekliyim gibi şeyler dedi bende kıramadım" dedi.ne yani şimdi  Deniz benim yanımda durmak mı istedi bunları düsündükçe içimde kelebekler uçuşuyordu sanki.

Güzellerim lütfen oylamayı ve yorum atmayı unutmayın😘💓

Hatta şöyle yapalım bir daha ki bölüm için önerilerinizi yorumlara yazın ve kitabın kurgusunda sizin de hayal gücünüzün ürünleri yer alsın hepinizi çok seviyorum benim küçük ve sevimli okurlarım (ailem)📖💓
                    

DENİZİN DİBİNDEKİ MERCANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin