Keyifli okumalar
Gözlerimi kapattım ama bir türlü uyuyamıyordum. Sürekli aklıma o mektup geliyordu. Seline söylememistik. Yarın ne yapacağımız hakkında da hiç bir fikrim yoktu.
...
Gözlerimi açtığımda yanımda Selin yoktu. Hemen dışarı çıktım. Ev harabeye dönmüştü. Kanepeler ters duruyordu. Yerde cam parçacıkları vardı. Yavaşca aşağı indim. Selin ve Tuna yerde kanlar içindeydi. Yanlarına giderken biri ağzımı kapattı. Bağıramıyordum. Sesim o kadar boğuk çıkıyordu ki istesem de ses çıkartamıyordum.
...
Sıçrayarak uyandım. Selin, Deniz ve Tuna yanımdaydı. O kadar rahatlamıştım ki bir kabustu bu gördüğüm, Selin elindeki bezle yüzümü siliyordu. Denizde bana endişeli gözlerle bakıyordu. "Kabus gördün sanırım" dedi. Deniz, bende derin bir nefes aldım. "Evet" dedim. Selin beni kaldırdı. Banyoya götürdü elimi yüzümü yıkadım.
...
Saat 18.30' du. Evde büyük bir sessizlik hakimdi. Sessizliği bozan Tuna oldu. "Şimdi planımız şu gittiğimiz açılışta o malum şahıs orada olacak biz ilk başta ona çaktırmadan bir masanın etrafına toplanacağız. Sonrasında bu kişi kimse zaten aramızdan biriyle iletişime geçer yani tabii bu kişide deniz olur çünkü beyefendi ile aralarında bi husumet var ama bir türlü anlatmıyor. Ha bu arada deniz bu adam senden ne istiyor ne alıp veremediği var bize de anlatırsan çok güzel olacak. Çünkü ben iyice sıkılmaya başladım bu gizemli işlerden " Bir bana birde Seline baktı. Denizin yüzü bi anda düşmüştü. Bu durumdan rahatsız olduğu her halinden belliydi ama kaçırdığı birşey vardı ki en az onun kadar biz de rahatsızdık bu durumdan.
Her şey hazırdı tek eksik açılışa gitmek için hazırlanmaktı. Şuan içimden güzel kıyafetler giymek veya makyaj yapmak asla gelmiyordu ama selin hanım sağolsun başımda dikilmiş hâlâ giyeceği elbiseyi seçmesi için benden yardım istiyordu. Aslında böyle işlerden anlamazdım ama yinede fikrimi belirtmiştim. Ve işte sıra bana gelmişti. Kendimi selinin maheretli ellerine ve zevkine bıraktım. Beni güzelce hazırladı. Açılış için. Aslında şuan ki halim benimde hoşuma gitmişti. Umarım deniz beğenir dedim içimden neden durduk yere böyle bir hisse kapıldım bende anlamadım ama sanırım deniz yavaş yavaş yörüngeme dahil oluyordu.Denizin ağzından
Aklıma hiç birşey gelmiyordu. Bu adamdan nasıl kurtulacağımız hakkında o açılışta yapıcağımız plan belki de işe yaramayacak. Diye düşünürken merdivenlerden inen Mercanı gördüm. Sürekli onu gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyordu. Çok güzel olmuştu. Tunaya baktığımda onun da Mercana baktığını gördüm. Kolumla vurdum. Kafasını başka yere çevirdi. Neden Mercana baktı. Diye sinirlenmiştim ki "Hazırsanız çıkalım" dedim. Mercan bana bakıyordu. "Hazırız" dedi. arabaya doğru ilerledik. Mercan çok yakınımda duruyordu. Yürürken ellerimiz değiyordu. Ben her değdiğinde çok değişik hissediyordum. Arabaya bindik. Yol boyunca kimse konuşmadı. Mercan sürekli bana bakıyordu. Gideceğimiz yer çok ihtişamlı bir yer değildi. Tabi bana göre değildi. Uzun ve sessiz bir yolculuk olmuştu. Kapıya baktığımda iki adam vardı, yaklaştık. Adamlardan biri "çift olarak mı geldiniz" dedi. Tunaya baktım. Selinle yan yana duruyordu. Bende Mercana kolumu uzattım bir süre bana baktı. Sonra koluma girdi. "Evet" dedim. Yüzüme bakıyordu hala. İçeri girdik. Boş bir masaya geçtik. İlk dakikalar pek kimse yoktu zaten. Herkes daha yeni geliyordu. Bir daha göz gezdirdim. O an onu karşımda görünce neye uğradığımı şaşırdım işte oradaydı. Benim karanlık geçmişimin vücut bulmuş haliydi o. Kızlara ve Tunaya ondan bahsetmemek için çok direnmiştim ama artik onların da bilmesi gerektiğini düşündüm. Tunaya baktım. Sessizce "hadi" dedim. Mercan ve Selin duymamıştı. Hızlıca otoparka indik. Önce ona tüm olanı biteni tüm gerçekliği ile anlatmalıydım. Hatta Ferhat Aksoy neyin nesi ondan da bahsetmeliydim.
Otoparka inmiştik o sırada Ferhat 'ın adamlarından ikisi bizi takip ediyordu belki ki hâl hatır sormak için değildi bu takip. Soğuk soğuk terler akmaya başlamıştı alnımdan. Adımlarım iyice hızlanmıştı. Köşeyi döndük ve arabanın yanına doğru yaklaştık. Bizim araba tam da karşımıza duruyordu, hızlıca arabaya koştuk. Tuna da durumun farkında değildi. Şaşkın bir şekilde beni takip ediyordu. Bir an durdu ve beni Kolumdan kendine çekip" Deniz bir saniye durur musun artık, neler oluyor bana da anlat istersen?" dedi. Hemen arkaya döndüm ve baktım Ferhat'ın adamlarından eser yoktu ,nereye kaybolmuştu ki şimdi bunlar. Yoksa şu an düşündüğüm şey mi oluyordu 'olamaz' dedim ve Tuna'ya dönüp " Mercan ve Selin tehlikede. Şu an sana daha fazla şey anlatmam için yeterli zaman yok ama lütfen bana güven Tuna."dedim ve hemen asansöre binip açılışın olduğu kata çıktık. Hemen davetliler arasından mercan ve selini bıraktığımız masaya baktım. Yoklardı. O an kalbimin durduğuna yemin edebilirdim. Koşarak masaya yaklaştım bir not vardı. Hemen elime alıp okumaya başladım.En yakın zamanda buluşacağız Deniz Berk SAYMAN.
....
Selam denizin renkli mercanları
Bence güzel oldu. Neyse bu bölümü yazmak için çok uğraştım. Kısa oldu biliyorum ama yavaş yavaş çoğaltıcam. Biraz heyecanlı oldu. Biraz aşk dolu bence güzel bir bölümdü. Hem de Deniz artık Mercana karşı birşeyler hissetmeye başladı. Umarım beğenmişsinizdir. yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİN DİBİNDEKİ MERCAN
Teen FictionKadın; denizini kaybetmiş bir mercan, Adam ise dalgaları gökyüzüne uzanan bir deniz ve onları bir araya getiren mucizevi bir aşk... Deniz psikoloji bölümü okumuş ve işinin ehli bir psikolog. Mercan ise rüyalarının peşinden giden duygusal ve bir o...