THE QUITE

203 52 11
                                    

açıklamalardan uzaklaşıyorum,bu karmaşaya gittikçe batıyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




açıklamalardan uzaklaşıyorum,
bu karmaşaya gittikçe batıyoruz.
hissetmiyor musun?
henüz açılmadan boğuluyoruz.


bundan sonra,
Tanrı'dan ne isteyeceğime dikkat edeceğim
zihnim çalkalandıkça,
sessizlik için yalvarmıştım.
lâkin şimdiyse,
beni siken bu sessizliktense,
kan tükürmeyi tercih ederim.


aramızdaki bu ayrılık,
zaman ve boşluk,
küçük bir vahiy için.


hatırlıyorum da,
tartışacak kadar umursamamıştın bile beni.
niye?
o kadar mı soğumuştun turuncundan?
düşünüyorum,
düşündükçe boğuluyorum.
benden koptuğunu kabul etmektense,
turuncu olmayı bırakır,
nefret ettiğim siyahı,
ve amor duyduğum maviyi olmayı tercih ederdim.
mavi olup ruhunda kaybolmayı,
siyah olup seni yutmayı tercih ederdim.
ama sen bana bir şans vermedin.
tercih ettirmedin,
bir gurup olarak kalmamı sağladın.


aah,
sadece söyle bana.
uzaktan da olsa söyle,
herhangi bir şey söyle bana.
her şey bu sessizlikten daha az acıtır.


birbirimize dünyanın bir her parçasını vermek için,
eskiden,
her şey boka sardığında,
geldiğin kişi ben olurdum.
şimdi, burada,
dilimde kırgın güvenin mavi tadıyla,
toz içinde terk edildim.


sen gittin, mavi güller daha çok açtı burada.
silmeyi denedim her bir anıyı,
masmavi gökler engelledi.
öldürmek istedim seni,
ama en çok seni yaşattım.
bu mavi mahallemden,
çekip gitmeyi istemiyorum.
ama bana bir seçim bırakmadın.
burada kendi kendime konuşuyorum.


şimdi, sesini yuttun,
derince boğdun.


sildim tüm renkleri,
kaldı yalnızca gri ve mavi.
kemiklerimin kırılmasını,
kendimin taşlaştığını hissetmeyi tercih ederdim.
evet,
taş kalbini dudaklarım kuruyuncaya dek öpmektense,
nefes alamayacak kadar taşlaşmayı tercih ederdim.


haksız olduğunu bilmem, dert değil.
haklı olduğumu düşünmen, dert değil.
tek istediğim bir kavga bulmak.
bana sunduğun sessizlik dışında bir şey bulmak.
çünkü,
eğer kavga etmek bile istemiyorsan,
bu bir sondur.
mavinin turuncudan ayrılması,
bir daha güneşin doğmamasıdır.
çünkü güneş doğduğunda,
turuncu bulutlar mavi göğe sımsıkı sarılır.
benimle kavga et,
tartış,
bana bağır,
çağır,
haksız olsan da,
"haklıyım" de.

BLUE  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin