for him.

138 44 24
                                    

çok hızlı koşuyorduk,ve asla bakmıyorduk arkaya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




çok hızlı koşuyorduk,
ve asla bakmıyorduk arkaya.


neyim eksikse,
sen tamamlıyordun.


gerçekten iyi bir takım olmuştuk.
kimsenin görmemesine rağmen,
biz,
aramızdaki bu çılgınca kimyayı tutturmuştuk.


bin şu turuncu arabaya.
artık katlanamıyorum mavi mahalleme,
başka bir şehire gidelim,
renkli sokaklarda dolaşıp,
gökkuşağı altından geçelim.
başka bir mahalledeki bakkaldan,
elektronik sigara alalım.
çünkü gerçek sigaralar,
çiçek doldurduğum ciğerlerine zarar verir.


gezelim,
küçük turumuza yeni klişeler ekleyerek,
tozalım.


biliyor musun,
"seni seviyorum."
demek için,
"seni seviyorum."
demek zorunda değildin.


şimdi tüm kayan yıldızları unut,
gümüş renkteki ayı da unut.


biz,
morun gölgesindeki mavi ve kırmızıları,
umursuzca söküp atabilirdik.
gitmeseydin bunu kesinlikle yapardık.
ama gittin,
ve yapamadık.
ne büyük kayıp ama.


insanı hasta eden,
bal gibi tatlı paraya da ihtiyacım yok.
benim tek ihtiyacım olan,
sensin.


geç uyumaya çalışırdık,
fâkat Jack Daniels ardından,
ikimiz de sarmaş dolaş sızardık.
önceki gece hakkında,
sevişip sevişmediğimizi bile hatırlamaz olurduk.
evet,
ikimiz de iyi içemezdik.
çok kolay sarhoş olurduk.


biz bir kalbin iki yarısı gibiydik,
dört odacığının ikisi bana aitti,
dört odacığımın ikisi sana aitti.


mavi, mavi mahalleme değil,
bana gel.
burası çok hüzün dolu,
dayanamıyorum.


bana söz vermiştin,
hiçbir şeyi hatırlamıyorsan bile,
ne olursun bunu hatırla.
"eğer gerçekten,
beni pespâye bir avukat gibi,
ucuz bir takım elbise içinde istersen,
bu gece evlenebilirim seninle.
ve eğer 'hayır' diyerek,
benim kalbimi kırarsan,
önemli değil,
çünkü bu benim için bir onurdur."


o gece yalnızca gülmüş,
çıplak tenimi asil tenine bastırıp,
kiraz dudaklarından seni güzelce öpmüştüm.
keşke hiçbir şey dememek yerine,
bir "evet," sunsaydım sana.
mavimin her tonunu kabul eden ben,
niye sustum ki o an?


tüm kayan yıldızları,
parlayan kocaman ayı unut.
ama ne olursun,
verdiğin bu sözü unutmuş olma.


ister fakir bir avukat,
ister zengin bir burjuva ol.
ben mavinin her tonuna çok âşığım.
insanın zihnini kirleten paraya ihtiyacımız yok,
tek ihtiyacım sensin.
inan bana,
evlenmek için,
altın bir çift yüzüğe bile ihtiyacımız yoktu.
yalnızca,
yüzük parmağını,
yüzük parmağıma dolayıp,
bir buse kondursaydın parmaklarımızın üzerine,
bu beni,
mavinin sonsuz sarıldığı bir turuncu yapardı.
ama yapamadık, yapmadık.


terk ettin beni, mavi.
ve bu,
kaldıramadığım tek şey.

BLUE  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin