T Ə N

22 6 5
                                    


Multimedya; Batın'ım ❣️

İyi okumalar...🌺

×_×

Batın'ın ağzından;

1 Saat Önce.

Hâlâ tombala oynarken ( kaç yıl önceden kaldık hiç bir fikrim yok. Benim gibi mükemmel biri oynayamaz hem. Dermişim biz de türküz aq) Mete'yi dürtükleyip kaş göz işaretleri ile evdeki planı anlatmaya çalıştım.

Kafasını salladı ve öpücük attı. Bende hem göz devirip hem de öpücük attım ve ayağa kalktım.

"Ben bir su içip geliyorum" deyip içeri giderken Bükem'in inanmayan bakışlarından kaçmaya çalıştım.

Bir boklar çevirdiğimizi anlamıştı galiba. Neyse bir şeyler çalmamız gereken konular vardı.

Ardımdan Mete'nin de geldiğini anladım. Ben mutfağı arayıp buldum ve oraya doğru ilerledim.

O da bulsun artık lavaboyu. Cidden susadığım için su içtim ve karşımdaki odaya girdim. Mete de buradaydı.

"Lan sen ne ara geldin? "

"Daha yeni girdim ya içeri. Neyse boşver. Baksana şuraya her yer test kitabı dolu bu ne ya?" Dedi.

Gerçektende her yerde test kitap kalem gibi şeyler vardı. Anladığım kadarıyla burası Duygu ve Sare'nin odasıydı, çünkü onları fazla çalışkan ve inek olarak anlatmışlardı.

Hemen iğrenerek bu odadan çıktık ve yandaki odaya girdik. İşte aradığımız oda! Gayet düzgün bir çalışma masası gibi duruyordu. Kutuların içi ise jelatinleri açılmamış mustemelen süs amacıyla alınmış makyaj malzemeleri ile doluydu hemen tüm kutuları sırayla karıştırdık.

Kırmızı simli bir ruj garip siyah uzun bir tüp gibi şey ve palete benzeyen içinde farklı renkler olan muhtemelen sulu boya olan şeyi aldım ve donumun içine sıkıştırdım. Biraz batıyorlardı ama olsun. Kutuları tekrar yerlerine koyarak odadan çıktık.

Tekrardan oraya döndüğümüzde herkes bize tuhaf tuhaf bakıyordu ama umursamadan oturduk. Biraz daha sohbet edip kalktık.

Eray'a sigara almasını söyledi Ali Kaan. Ardından parayı suratına attı. On beş dakika sonra Eray da gelince hazırdık.

Ev şuan tam pavyon havasındaydı. Mete'yi tehdit ve tecavüz ederek -şakası bile kötü-  bir çiçekli etek ve başına örtü dolanmıştık. O bizim dansözümüzdü.

"Aga bana para fırlatacaksınız di mi?" Dedi Mete.

"Aga götünü iyi kıvırtırsan iyi para alırsın." Dedi Ali Kaan gülerek.

Kolalarımız, cipslerimiz hazırdı. Taha hoparlörden Ara beni'yi açtı o sırada hepimiz coşmuştuk.

Biraz daha alem yaptıktan sonra kapı çaldı gelen Pera idi. Kız içeriye girince sanki pembe bok görmüş gibi suratımıza bakıyordu.

Ardından telefon ile uğraştığını fark ettim. Gülüyordu, sanırım manitayla mesajlaşıyordu. Enişte kim acaba?

Telefonu bıraktıktan bir kaç dakika sonra zil çaldı. Kesin Uğur ve Alperen'di.

Ayrıca Pera eve geldiğinde Taha uyuyordu. Çaldığımız ruju dudaklarına sürmüştük.

O siyah uzun şeyi kaşlarına ve kirpiklerine sürmüştük. Sonra dudağının çevresine sürmüştük.

Sahiden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin