1. Bölüm: Evlilik

486 24 35
                                    

Evet yeni hikâyemize başlayalım biraz heyecanlıyım hemen yazıyorum.

Ekmek almak için hızla sokakta koşuyordum. Bakkala girip iki ekmek aldım. Ve koşar adımlarla evin yolunu tuttum.

Eve gelip ekmeği mutfağın tezgahına bıraktım. Arkadan duyduğum sesle irkildim. Başlıyoruz...
"Neden geç kaldın?" Amcamın sorusuna hızla cevap verdim.
"Şey amca hemen alıp geldim." Sesim çok kırılgan çıkmıştı. Çünkü korkuyordum....
"Hazırlan evleneceksin"
Ne!?
Şaka yapıyorlar değil mi?
Ben evlenemem...
Daha 19 yaşındaydım.
Yeni girdim bir de ya bir hafta oldu. Buna boyun eğemezdim.
"Ne!? Amca sen ne diyorsun ben kimseyle evlenmem, evlenemem sana şu zamana kadar saygısızlık yapmadım. Ama olmaz"

"Ne dedin sen?" Sesindeki sinir apaçıktı.
"Olmaz dedim"
Eline kemerini aldı ve diğerlerine göre daha sert vurdu. Göz yaşlarım sel olmuştu yerlere damlıyordu. Çok sert vuruyordu. Ne zamandır. Vuruyor bilmiyorum. Bana doğru eğilip "evleniyorsun" dedi. Yapamazdı değil mi? Ben onun kardeşinden kalan emanettim. Yapamazdı değil mi? Başımı olumsuz anlamda sallayınca doğrulup gitti. Ve elinde bir bıçakla döndü. Ben korkuyla yerde kıvranıyordum. Yanıma gelip eğildi sırtımı açtı. Ve bıçakla minik kesikler yaptı. Ben ise öylece çırpınıyordum. Doğrulup gitti. Elinde bıçakla geri döndü. Bıçağı kestiği yerlere değdirdi. Bıçağı ısıtmıştı.

"Evleneceksin itiraz istemiyorum" deyip gitti. Ben oracıkta yaralarımla kalmış ağlıyordum. Yavaşça doğrulup minik odama girdim. Üstümdeki kazağı çıkartıp yaralara baktım. Çok kötülerdi. Kıpkırmızıydı sırtım, bazı yerlerden kan akıyordu, ve şu toplamış yerler vardı. Kremim olmadığından birşey yapamadım. Kazagımı çıkarıp değiştirdim. Bu annemden kalmış kıyafetlerdi. Doğrulup kapıya yöneldim kapıyı amcam açtı. Ve bana kıyafet fırlattı. Bunlar kazaktı. "Bunları giy." Çaresizce verdiklerini giydim. Ve çıktım. Çıktığımda bir adam vardı. "Haydi kızım bize bir kahve yap" amcamın sesiyle mutfağa adımladım. Kahveyi yapıp tepsiye koydum ve onlara götürdüm. "Hanım kızımız bu değil mi?" Adamın sözüyle kafamı hızla çevirdim. "Evet bu Adil Bey" kimdi bu adil bey? Kahveleri verdikten sonra mutfağa tepsiyi bırakacakken arkadan duyduğum ses ile durdum. "Adın neydi sesin güzel kızım" bu konuşan Adil Beydi. "B-Başak"
"Başak kızım sen hazırsın değil mi? Birazdan gideceğiz."
Nereye gidecektik ki?
"Nereye" sorduğum soruya kaşlarını çattı. "Eve"
Ne evi?
"Neyse ben gideyim Erdem siz hazır olun birazdan bir araba gelecek ona binin."
Adam ayağa kalkıp gitti.
"Hadi hazırlan" amcamın dediğiyle öylece kalakaldım. Yapamazdı değil mi?
"Ne bakıyorsun öyle"
"Kaç para verdiler?" Soruma sinsice bir tebessüm etti.
"Sanane?"
"Kendim için sormuyorum. Bunu nasıl yaparsın? Beni nasıl satarsın?"
Hâlâ gülüyordu.
"Git hazırlan yoksa elimden kaza çıkacak" ne diyordu bu adam?
"Evlenmeyeceğim"
Kaşlarını çatıp üzerime yürümeye başladı.
"Eğer evlenmezsen o adama vereceğini bana verirsin."
Ne!?
Neyi verecekmişim?
Bir saniye...
Korkuyla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Sert bir şekilde yutkundum. Gözümden yaşlar akıyordu.
"Ben kimseye vermeyeceğim" hızla odama geçip eşyalarımı hazırladım. Şu saatten sonra bu adamla aynı evde kalamazdım.

İşimi bitirip odadan çıktım ve dışarıdaki lüks siyah arabaya bindim.

BAŞLIYORUZ.....

Biraz kısa oldu. Biliyorum... ama diğer bölümde daha iyi olacak. Sizleri seviyorum.

ZORAKİ EVLİLİK (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin