Selam ballarım<3
Ben geldimmm^^Keyifler nasıl bakalım? Yorumlara yazın.
Bölümü sonunda attım ashjlmjmsj :) Çok geç oldu ama kafamı toparlamam lazımdı. Neyse zaten bu bölüm çok güzel oldu bence. Yukarıda ki şarkıyı açıp okursanız daha iyi olur ballarım. Çok güzel yiaa şarkı.
Seviliyorsunuz ;) ~D~
'Sanki ben yeni alınmış cam bir bardağım ve beni yere fırlatıp hiçbir şey olmadan üzerimden geçiyorlar. Ve o ufacık kırık cam parçaları onların ayağına değil benim kalbime batıyor.'
Okulun bahçesinden çıkar çıkmaz yürümeye devam ettik. Benim adımlarım onunki ne göre biraz yavaş olabilirdi. Ama aramızda o kadar mesafe yoktu, sadece iki adımlık yer vardı. Zaten benden uzundu, bacakları da uzun olduğu için adımlarını büyük ve güçlü şekilde atıyordu. Adımlarını 'sanırım' kısaltmaya çalışıyordu ona yetişeyim diye. Bende adımlarımı biraz hızlandırıp yanına varabildiğim de ise şükrettim. Kolunu tutup durmasını beklediğim de, durdu. Ve kafasını bana çevirip bakışlarını gözlerime dikti. Gözlerini gözlerimden ayırmadan"Ne var?" diye sorusunu yöneltti.
Normal şekilde sormuştu ama ben sanırım gözlerinde boğuldum. Kurtulmak istedim gözlerinden ama elimde değil. Öyle güzel bakıyor ki... Yani kendimi iç çekmemek için zor tutuyorum. Bir insanın ya bakışları, ya da gözleri güzel olur benim için ama karşımdaki kişinin hem bakışı hem de gözleri güzel. Sizce hem bakışı hemde gözleri güzel olabilir mi bir insanın? Şuan karşımda tam da bir örneği var. İkimizde gözlerimizi kaçırmıyor, gözlerimize bakıyorduk. Gözlerimi kaçırmak istedim. Çünkü daha fazla onun göz hapsinde kalmamam gerektiğini anlayarak gözlerimi yere doğru çevirdim.
Elimi de kolundan çekip, cümlemi kurmaya başlamaya çalıştım. Ne soracaktım ki? Eğer bir şey sormazsam, sinirlenebilir. Boşu boşuna dur durmuştum. Ardından "Ne-nereye gideceksin?" diye sorumu yönelttim. Ama yöneltmez olsaydım. Bir; kekeledim. Ve niye kekeledim. Bu soruyu da niye sorduysam gerçi, çünkü bana ne bundan yani sanki önemsiyorum.
'Kendini kandırma kızım önemsiyorsun. Hem de deli gibi...'
Saçmalama iç ses, yani... sadece... öfff bundan sana ne. Hem ben sana açıklama yapmak zorunda mıyım? Değilim çünkü gerek duymuyorum.
'Evet açıklama yapmak zorundasın. Çünkü ben senin iç sesinim.'
İster açıklama yaparım ister yapmam, sana ne zaten büyük bir ihtimalle o da bana 'sana ne bundan' diyecek. Diye tereddüt ettim. Ama hemen ardından "Ne yapacaksın?" diye Ayaz soruma soruyla cevap verdi. Zaten ben soru sordum bide sen soruyorsun. Neyse zaten iyice saçmaladım böyle dersem şansımı kaybedeceğim. Haklısın, ne yapacağım bana ne dimi? Evet sana ne yani. Aklıma güzel bir fikir geldi. Hem sorusu havada boş kalmaz. "Ben okula gelirken bir kitapçı görmüştüm de eğer işin yoksa birlikte gidebiliriz, ne dersin?" yani bence aradan kitapçı işi de kalkar. Oh, mis. "Peki." n-ne? Gerçekten teklifimi kabul etti mi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Dünyam
Random"Ben kendimi bulamadım, ruhumu bulamadım... Ben kimim tanımadığım biri mi? Evet, ben bir yabancıyım. Işıkları göremeyen yabancı..." ............ Bazen noktalara, bazen boşluğa, bazen de kendime sığınırım. Ben Beyza Bulut. Bazen kara bazen beyaz bulu...