Merhaba baldan bal okuyucularım ^-^
Yukarıdaki müziği açalım ve beni yazarken ağlatmış olan bölümü okuyalım. İyi okumalar.
'Sadece mutlu olduğum an aklımdan gidiyor her şey. Sonra teker teker yerlerine oturuyorlar ve gözlerin kapanıyor.'
On, dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir ve zil çaldı. Herkes uyuklayarak yerinden kalktı. Gerçekten şu dersi anlayamıyorum. Coğrafya, haritalarıyla bile beynimi yakmayı başarıyor. Hoca da esnediğine göre ninni yerine bu dersi dinleyebilirim. Tamam bu kadar saçmaladığım yeter. En iyisi masadaki notlarımı çantama koyayım. Ben çantama notları yerleştirirken Nare'de çıkışta Sensiz Kafe'ye gidip biraz muhabbet edelim diyordu. Bende olur anlamında kafamı salladım. Zaten cumartesi günü de bize gelecekti ve biraz ders çalışıp oturup konuşacaktık. Öyle bir plan yapmıştık yani. Bugün çarşamba olduğuna göre cumartesi gününe üç gün kalmıştı.
"Tatlım bahçeye çıkalım da, biraz uykumuz dağılsın." hemen koluna girip, sınıftan ayrıldık. Hani koridorda her zaman ses olur ama kafanı dağıtır. Aynı o türden ses vardı koridorda. Merdivenlerden inerken eski okulumda ki kızı gördüm. Sinirlerimi bozan bir bakış attığında ağlamamak için kendimi zor tuttum.
"İyi misin? Ne oldu Beyza?" Nare'nin kolunu sıktığımı fark edince hemen kolumu çektim. "Pardon fark etmemişim. Özür dilerim." Kaşlarını çatarak "Soruma cevap ver Beyza. Ayrıca özür dilemene gerek yok." dedi.
"Şuan iyi olduğum sayılmaz ama ne olduğunu burada değil çıkışta kafeye gittiğimizde anlatırım. Olur mu?" dediğimde kafasını sallayıp sıkıca bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Birbirimizi tanıdığımız bu kadar kısa sürede her dakika konuştuk. Çok da değil ama tanıyoruz birbirimizi. Ve Nare gerçekten iyi bir kız. "Tamam tamam. Dur, boğulacağız şimdi sarılmaktan." Birbirimizden ayrılmıştık ki zil çalma sesini duyar duymaz ikimiz birden oflamaya başladık. "Daha merdivenden inmeden zil çalıyor. Bu nasıl iş ya!" oflanarak sınıfa girdik.
********************
"Hadi anlat kızım. Çatlayacağım meraktan." Yol boyunca iyi olup olmadığımı sordu. Ve anlatacağım konunun ne ile ilgili olduğunu. Fakat bende biraz sabretmesini söyledim ama Nare işte benim gibi meraklı.
Benim sipariş ettiğim kahve ve sufle geldiğinde, Nare'nin de kahvesi ve kurabiyesi geldi. "Tamam, anlatacağım." Oturduğum yerde biraz dikleştim. Lafa nasıl başlayacağımı bile bilemiyordum. Benim için anlatması çok zor olacaktı.
"Bugün okulun merdiveninden seninle inerken, bir kızı gördüm. Annemi aldatan adamın kızı. Bu adam, annem beni doğurduğunda gitmiş başka bir kadınla olmuş. Yani anlayacağın benim bir babam hiç olmadı." Yutkundum. Ama bu benim için çok zor oldu. Gözlerim dolmuştu. Ama burada olmazdı, olamazdı. O adam için değil anneme için üzülüyordum. Kadıncağız ne dönemler atlattı elinde küçücük bebekle kim bilir. Nare elimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Dünyam
Random"Ben kendimi bulamadım, ruhumu bulamadım... Ben kimim tanımadığım biri mi? Evet, ben bir yabancıyım. Işıkları göremeyen yabancı..." ............ Bazen noktalara, bazen boşluğa, bazen de kendime sığınırım. Ben Beyza Bulut. Bazen kara bazen beyaz bulu...