Yeni bolum geldi insallah begenirsiniz sizi cook seviyorum ...
Dudaklarını Zeynebin pürüzsüz cildinden çekip düşündü Kerem. Evet, evet. O ayyaş kafayla düşündü. Önemli olan düşünmektir zaten.
Eğer kendini tutabilirse, kendine hakim olabilirse çok mutlu olucaklardı. Eğer ki tam tersi olursa belki de birbirlerinin yüzüne asla bakamayacaklardı.
Solukla Zeynebe baktı Kerem. Sonrada üzerinden kalkıp kenara geçti.
"Gel güzelim.." Zeynebi kendine doğru çekti ve sımsıkı sarıldı ona. Zeynepse başını Keremin omuzuna koydu. Öylece uyudular.
***
Melis eve girmişti sonunda.
"Ben geldiiim." Ama nafile hiç ses yoktu. Oda Zeynebin odasına bakmaya gitti. Girdi ama tekrar boş. Oda tekrardan aşağıya inip kapının önündeki bavulunu aldı ve odasına girdi.
Girmesiyle refleksle eliyle ağzını kapatması bir oldu. Şaşkınlıklar içerisinde uyuyan Zeynep ve Kereme bakıyodu.
Peki ya napıcaktı şimdi?
Uyandırcakmıydı, yoksa uyandırmıycakmıydı?
En iyisi uyandırmamak diye düşünerekten aşağıya indi Melis..
***
Gözlerini ilk açan Kerem oldu. Yanındaki Zeynebe uzuun uzuun baktı. Onu uyandırmamaya çok dikkat ederekten yataktan kalktı ve gözlerini ovuştura ovuştura aşağıya indi.
"Meraba Kerem."
Tabi yaa, diye düşündü Kerem. Melisler gelicekti. Ama Can yoktu.
"Meraba.. Can nerde?"
"O eve geçti.."
"Hıım. Aa şey o zaman bende geçiyim eve?"
"Şimdimi?"
"Hıhı."
"Ama Zey-"
"Uyuyo.."
"Peki."
Kerem yukarıya çıktı ve eşyalarını toplayıp aşağıya indi.
"Kerem."
"Efendim."
"Zeyneple sen arasında? Kötü bişimi oldu?"
"Ne gibi?"
"Bilmem."