Tabikide.. Zaten bende sana sorucaktım da. Şimdi kızarsın diye sormadım."
"Çok saol gerçekten. Zaten bir haftacık ya.. Melis gelene kadar."
"Tamam. Sorun değil ki zaten."
"Tamam.." o sırada içeri müşteri girer. "İstersen müşteriyle sen ilgilen Kerem. Hem ilk baştan heyecanını belki atarsın."
"Pekalaa.."
Kafede herşey yolundaydı. Bu sefer fazla yoğunlardı. Kerem servise bile çıkmıştı üstelik..
*
Sonunda akşam olmuştu ve kafeyi kapatıp eve geldiler.
Kerem hemen kendini koltuğa attı. "Off bugün çok yoruldum yaa."
"İlk günden bune yorgunluk? İlk günden böyleyse ohoo. İşimiz var desene."
"Sen yorulmuyomusun hiç ya."
"Aslında pek yorulmuyorum. Neden bilmiyorum ama bugün fazla yoğunduk."
"Allahın bana bi lütfu.."
"Hahaha bencede. Neyse ben üstümü değiştiriyorum."
"Tamam o zaman bende arabadan çantamı getiriyim."
"Tamam getir sonra Melisin odasına yerleştir. Büyük ihtimal toplamıştır neyi var neyi yoksa. Öyle biraz süslüdür de kendisi."
"Tamam." Kerem dışarı Zeynepse odasına çıkar. Kerem arabadan çantayı aldıktan sonra yukarı çıkar ve Melisin odasına girer.
Tahminlerine göre Zeynebin odası yan taraftaydı. Tahmini doğru ve öyleydi zaten.
Keremde üstünü değiştirdikten sonra aşağıya indi. Aşağıya indikten sonra Zeynebinde aşağıda olduğunu gördü.
"Kerem"
"Efendim."
"Yaa. Korku filmi falan izlesekmi? Melisle hep izlemek istemişimdir ama o korktugu için izleyemiyodum. E bende tek korkuyodum. Berbaber izlesek. Hı?"
"Valla hayır demem. Ama filmleri görmem lazım. Çünkü seçiciyimdir biraz.."
Zeynep televizyon dolabını göstererek. "Ordaki dolapta. İkinci raf"
Kerem dolabı açar. "Iım. Pekala.. Buu olmaz. Buda olmaz. İzlemiştim, berbat. Sıkıcı. Evett işte bu."
"Hangisini seçtin?"
"Evil Dead."