Zeynep Keremi çağırır.
"Keremmm. İki dakika gelirmisin. Seni birisiyle tanıştırıcam."
"Tamam.."
Kerem masaya siparişi koyduktan sonra gelir.
"Kuzenim Ece.. Ece, arkadaşım Kerem."
Ece Keremi rahatsız edici bakışlarla süzer ve elini uzatır.
"Memnun oldum Kerem."
"Bende.. Zeynep siparişi ayarladıysan servise çıkıyım ben."
"Tamam.. Bi saniye.."
Zeynep mutfağa gider.
"Anlaşılan çok iyi anlaşıcaz Kerem."
"Anlamadım?"
"Anladın bence.."
O ara Zeynep gelir.
"Al canım. Adres üstünde."
Zeynep, Ecenin Kereme yavşadığını hemen anlamıştı. Ecenin huyu böyleydi zaten.
"Tamam. Görüşürüz.."
Kerem kapıdan çıkar çıkmaz Ece hemen açık gözlerle Zeynebe bakar.
"Ohaa. Bu kim."
"Arkadaşım işte."
"Kızım taş resmen taşş. Hemen bana ayarla."
"Sevgilisi var onun." Zeynebin ağzından hemencicik çıkan bi sözdü bu. Söylediği söze kendisi bile şaşırmıştı.
"Ya.. Üzüldümm.."
"Dı. Vardı ama ayrıldılar." Zeynebin lafı çevirmesinin sebebi. Sevgilisi var olayının Keremin uzatacağıydı. Yani bi anlamlar çıkarmasıydı. Hadi canıım. Ne anlam olabilirdiki.
(Biliriz biz o anlamları Zeynoo :D)
"Aaa.. Demek öyle.."
"Aklında ne var Ece."
"Hiiçç.. Zeynep bu Kerem nerde oturuyo?"
"Kısa bi süreliğine benimle kalıyor."
"Aa... Şansa bakkk. Bende kısa sürelik bi yer arıyoduum.."
"Aaa.. Ne tesadüüf."
**