2. Bölüm - İlk Adım

1.4K 184 171
                                    

Zaten kaosa düşmüşüm gibi hissettiğimi nasıl açıklayabilirdim? Dün gece Julia kaygılarımı arttırmıştı, oysa ki benim güvenli sığınağım, en güvenilir dayanağım olmalıydı. Benim diğer insanlara dokunmam ise farklı bir süreçti. Bunu değerlendirmem, cesaretimi toplamam, aklımın üstesinden gelmem gerekiyordu. Başkasına dokunma, benim kontrolümde olan bir şey olmalıydı. Ben dokunduğumda bu bir seçimdi, diğerleri dokunduğundaysa bir tehdit gibi geliyordu.


////****////


Eşyaları bırakırken onu yakından izledim. Benden uzak durmaya dikkat ediyordu. Normalden daha fazla. Daha önceki ağzı bir karış açık kalmış şekilde onu incelememin adamı rahatsız edip etmediğini merak ettim. Belki de adam bir homofobikti ve tavrım ödünü koparmıştı? Şimdi ne yapmalıydım? Ondan etkilendiğim için özür mü dilemeliydim? Üzgünüm dostum ama muhteşem görünüyorsun ve kendime engel olamadım.



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Erkekler, devam eden savaşım söz konusu olduğunda kadınlardan daha kötüydü. Erin erkeklerin daha baskın ve daha saldırgan, kadınların ise daha yumuşak huylu olduklarını, bu yüzden davranışlarının farklı olabileceklerini açıklamıştı ama yine de anlayamıyordum. Ben de bir erkeğim ve erkekler beni korkutmuyor, nokta. Ama nedense bir erkeğin kişisel alanımı işgal etmesine izin vermek, bir kadına izin vermekten daha stresliydi. Ve bu bir seçim değildi. Tepkilerim üzerinde sıfır kontrole sahiptim. Bu nedenle, pek fazla olmayan arkadaşlarımın çoğu kadındı. Ayrıca, sayılı ilişkilerimin çoğu da kadındı. Erkeklere yaklaşmak daha zordu ve tuhaflıklarıma karşı da daha az sabırlıydılar.



Park Jimin bu sabah ortaya çıktığında hareketleri kesinlikle tehdit edici değildi hatta etrafımda son derece dikkatli davranmaya çalıştığını fark etmiştim. Ama gözlerimiz buluştuğu andan itibaren içimde bir şeylerin tetiklenmesine neden oldu. Onun hakkında bir şey vardı, iyi bir insan olduğunu söyleyen ama tahmin edilemez olabileceği konusunda beni uyaran bir şeyler. Yakın arkadaş olsaydık samimiyetini göstermek için içgüdüsel olarak sırtımı pat patlayacak, omzuma vuracak veya saçlarımı karıştıracak birine benziyordu. İçten... Bunda yanlış bir şey yoktu, bu tür şeylerin bana tehdit altındaymışım gibi hissettirmesi dışında.


Julia'yla tartışmak şekerimin öğle yemeği zamanı gelmeden önce beklenmedik derecede düşmesine neden olunca bir kutu meyve suyu içmek zorunda kalmıştım. Kasaba merkezinde kiraladığım birinci kattaki daireme giderken yiyecek bir şeyler aldım. Julia'yla yaşadığımız eve yaptığım yatırımlardan sonra bu bok deliğinde yaşayacak olmak sinir bozucuydu. Daha iyi bir yer kiralayabilecek gücüm vardı ama zamanım yoktu. En iyi arkadaşınızın bir gecede en kötü düşmanınız olabilmesi üzücü bir şeydi. Tüm paylaştığımız şeyler, yaşadığımız her şey yok oluvermişti, sanki birileri ilişkimizdeki tüm ışıkları kapatmış gibiydi. Puf, gitti.

Don't Touch Me - YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin