9. Bölüm - FİNAL! - Vazgeçmeyeceğim

1.4K 174 132
                                    

" Ben..." Gerçek, beklenmedik bir şekilde aniden suratıma çarptı. Elimi göğsüme koyup gömleğimi kavradım. " Ah Tanrım Erin... Onu seviyorum. Onu çok seviyorum. Eğer mahvedersem... "


Julia'yı asla gerçekten sevmediğimi anlamak için, Jimin'i sevdiğim gerçeğiyle yüzleşmem gerekmişti.


////****////


Hayatım boyunca hiçbir zaman sarılma konusunda iyi olmamıştım. Düşüncesi bile benim için tehdit ediciydi. Beş yaşımdan beri ilk kez, başka bir kişinin sarılmasında rahatlık buldum.


" Duy Beni. Dinle beni, " diye devam etti. " Hiçbir yere gitmiyorum. Seni terk etmeyeceğim. Yapamam. Sana öyle sert düştüm ki Yoongi... Seni seviyorum."


////****////


" Öldü." Yüzüme odaklanmaya çalışıyordu ama gözkapakları kapanıyordu. Çenesi dizlerine düştü ve kendini zorlayarak yeniden kaldırdı. " Lütfen bana dokunma," diye fısıldadı, aramızdaki mesafeyi endişeyle inceledi. " Lütfen, şimdi değil. Yapamam. Sadece yapamam. "


" Mesafe istiyorsan buna her zaman saygı göstereceğim. Bunu biliyorsun. Ne olursa olsun, senin için buradayım. "


" Yoongi," dedim. Durdu ama geri dönmedi. " Seni seviyorum ve bu asla değişmeyecek. "


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


PS: Arkadaşlar Final bölümü ve Epilogue bölümünü birlikte  atıyorum. Final bölümünün yorumunu bıraktıktan sonra hemen ona geçebilirsiniz.^^


Uyuşmuş olmak sanırım kalbimin şu anki içinde bulunduğu durumu tarif edebilecek en iyi kelimeydi. Savaşmama rağmen sonsuz gibi görünen panik beynimi ele geçirmişti. Ne kadar kaçmak istersem isteyeyim yapamıyordum. Annem dünyayı terk etmiş olabilirdi ancak yankıları hiç bu kadar yüksek sesli olmamıştı.


Jimin arabayı sürmek için ısrar etmişti. İki düşünceyi zar zor birleştirebildiğim için muhtemelen iyi bir fikirdi. Ancak onunla aynı araçta olmak şu anda fazlasıyla klostrofobikti. Öyle bir haldeydim ki, kaç santimin bizi ayırdığını tam olarak biliyordum. Cevap; yeterli değildi.



Kafam berbat haldeydi. Bu kadar çok gerilediğim bir zaman hiç olmamıştı. Acil serviste yaşadığım durumda bile. Jimin sadece direksiyonla ilgileniyor olsa bile cildim karıncalanıyordu ve kapıya doğru yaklaşıp cama yapışmamak için kendimle savaşıyordum. Annemin çığlıkları, birkaç dakika sonra onun cenazesini planlayacağımı bilmenin acısıyla birleşmişti, hiçbir şeye odaklanamıyordum. Sanki kafamın içinde bir arı kovanı vardı ve durmadan vızıldıyorlardı. Şu anda Jimin'in bana dokunmasını düşünmek bile olmayan beyin gücümü tüketip kalbimim korkuyla hızlanmasına neden oluyordu.

Don't Touch Me - YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin