GÖKYÜZÜNDEN YEDİ ADIM YUKARIYERALTINDAN YEDİ ADIM AŞAĞI ve YILDIZLARIN PEŞİNDE kitaplarıyla bağlantılıdır.
❝AŞKTA VE SAVAŞTA...❞
1. Bölüm; Göğüs Kafesi Boşluğuna Batan Kıymık
♪all the good girls go to hell, Billie Eilish
Angel On Fire, Halsey♪
Korkularınla yüzleş.
Çocukluğumdan beri sadece bu iki cümle fısıldandı kulaklarıma tatlı masallar ve uyku ninnileri yerine. Korkularınla yüzleş. Gözlerimi beyaz güne açtığım her sabah yüzleştim onlarla, ben çok korkak büyüdüm çünkü; ailemi, başımın üstündeki çatıyı, kıyafetlerimi⎯oyuncaklarımı kaybetmekten korktum. Artık büyüdüm, gözlerimi kara geceye açıyorum ve korkmuyorum. Çoğu zaman... Hâlâ korktuğum bazı şeyler var, en önemlisi de kendimi kaybetmek. Küçükken kaybetmekten korktuklarımı kaybettim çünkü; anne ve babam⎯trafik kazasına kurban gitti, kız kardeşim⎯kayboldu, bir evim yok artık, gündüzlerimi eski bir motelde geçiriyorum, kıyafetler ve oyuncaklar umurumda olmayı çoktan bıraktı. Günlüğümü açarsan okucağın o dokuz yaşında çocuk değilim. Büyüdüm, büyümek zorunda kaldım; korkularımla yüzleşmek. Oysa beni onlardan her defasında koruyan bir kız kardeşim vardı, sırtlanırdı onları ve yetmezmiş gibi beni omuzlarında taşımaya devam ederdi. Ama o da yok, tıpkı eski ben olmadığı gibi. 21 yaşındayım, hayat karşımda değil, hiçbir zaman olmadı, hep ayağıma dolandı. Ben de hep düştüm. Beni kaldıran kişiyi kopardılar benden, tek başıma kalkamayı öğrendim. Dizlerimdeki yaraları kapatan yok, açık bırakıyorum artık, kaptmakla uğraşmıyorum. Çünkü onlar hayatta kaldığımın kanıtı. Yaşıyorum, çünkü kanıyorum. Nefes alıyorum, çünkü hâlâ korkuyorum.
Ama bu gece değil. Bu gece... sadece biraz.
Hayallerimi çalanlar var hâlâ. Hayatlarımı. Umutlarımı. Bu gece hırsız ben olacağım ve kimseye acımayacağım. Bana acımadılar.
Bacaklarıma geçirdiğim deri pantolonu delip geçiyordu Mart rüzgârı. Yanaklarımı şiddetli öpücüğüyle kızartıyor, saçlarımı delice arkaya savuruyordu bir veda gibi. Üzerimde izini bırakıyordu, sanırım tenime asla kazımadığım bir dövme olmak istiyordu. Göz göze geldiğim herkes gibi. Kaburga aralarıma sıkıştırdığım nefes neredeyse keskin bir bıçak gibi kesecekti kemiklerimi⎯biliyordu göğüs kafesimi, hazırlıyordu onu oluşacak fırtınaya. Üzerimdeki deri cekete daha fazla sarılmak istedim, çünkü gerçekten üşüyordum, dizlerimin titremesine çok yoktu. Ama bunu yapmadım. Bu kadar yükseklikte olmanın heyecan verici bir yanı vardı, adrenalin damarlarını bir volkan gibi patlatırken hissizleşmiş yüreğin kan pompalıyordu. Kimyasal bir reaksiyon. Tıpkı aşk gibi.
Korku ve aşk her zaman el ele giden ölümcül silahlardı.
Başımı eğdiğim yolu aydınlatan sokak lambalarının sarı ışığı neredeyse sönecek gibi karardı. Anayolun üstündeki köprüyü aydınlatan ise tek bir ışık vardı dört saniyede bir titreyen. Hiçbir ses yoktu etrafta, hiçbir ses yoktu içimde. Sanki zaman durmuştu. Korkularımla yüzleşmemi bekliyordu ve ben onlarla yüzleşmek için köprünün tam üzerinde duruyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNDEN YEDİ ADIM YUKARI
Romance"Seni kaybetmek yalan söylemekten daha kolay." YERALTINDAN YEDİ ADIM AŞAĞI ve YILDIZLARIN PEŞİNDE kitaplarıyla bağlantılıdır.