Yoongi
Ay ışığının altındaydık, Jimin'de kolumun altındaydı. Birlikte gökyüzünü seyredip güzelce konuşuyorduk. Arada sırada onun için getirdiğim çilekleri ikram ediyordum. Çünkü onu etkilemem gerekiyordu ve böyle bir aurada en iyi gidecek şey bence bir çilek ya da kiraz olacaktı. Ama ben çileği seçmiştim, Jimin'in çileği daha çok seveceğini düşünerek kirazı sunmamıştım. Belki bir sonraki gizli buluşmamızda bu sefer kiraz getirirdim, ikram ederdim? Bu gece getirdiğim çilekleri birbirimize yediriyorduk ve konuşuyorduk sadece.
Bu sefer başka bir ağacın altına yaslanmıştık, ayı ve yıldızları daha iyi görebilmek içindi. Ama biliyordum.. Kolumun altında duran bu oğlanı nereye götürürsem götüreyim bir şikayeti olmayacaktı. Evet, daha 2 gündür tanışıyorduk ama ben onu uzun zamandır tanıyordum, o da benim kim olduğumu biliyordu. Bu yüzden çocukluk yaparak kendimizi ağırdan satmaya, ilişkimizi ve isteklerimizi yavaş yavaş yaşamamıza gerek yoktu.
Dudaklarıma değen çileğe baktım ve gülümsedim. Kabul ettim, bana o çilekleri uzatan parmaklarını kırmadım. O da gülümsedi ve bana iyice sokuldu. Benden hoşlanıyordu, bu gayet belliydi. Benimde ondan hoşlandığımı anlıyordu. Ama bunu bilmemize rağmen bir isim koyamamıştık bu ilişkiye. Bunu en yakın zamanda yapmalıydık.
"Kralım, kardeşim kedisini görünce çok mutlu oldu. Çok sevindi. Çok teşekkür ederim. Bana çok yardım ettiniz."
Göğsüme kafasını koyup konuşan Jimin'e gülümsedim. Sarı saçlarını okşadım. Kokladım. İyice sardım onu.
"Önemli değil. Ve... Sen istediğin sürece her zaman yardımcı olabilirim."
"Ah, gerçekten mi kralım?"
Heyecanını gizleyemiyordu, yerinde duramıyor gibiydi ve bu benim daha da eğlenmemi sağlıyordu. Tanrım... Küçük çocuklar gibi mutlu oluyordu, en küçük şeylerde bile hemde.
"Evet, gerçekten Jimin. Ama yardımcı olabilmem için yanında olmam gerekiyor. Yanında olamazsam eğer nasıl sorununu anlayıp yardım edebilirim sana di mi? Kabul ediyor musun beni?"
Kafasını kaldırıp bana baktı, gözlerinin içi parlıyordu. Kabul edecekti.
"Kralım?"
Meraklı bakışlarına gülümseyerek saçlarını düzelttim. Bir tutamı alıp kulağına doğru götürdüm.
"Hm?"
"Beni bu geceden sonra bırakacağınızı, bir daha görüşmeyeceğimizi düşünmüştüm."
Kaşlarımı çatarak ona baktım. Bakışlarımdan dolayı konuşmaya devam etti. Ama gerçekten... Onu buraya veda etmek için mi getirdiğimi sanmıştı? Bugünü son gecemiz zannetmişti. Fazlasıyla masumdu.
"Buraya aslında beni veda niyetine çağırdığınızı zannettim. O adam... Jungok? Jenkok? Jungo-"
"Ah, Jungkook o."
Gülümseyerek düzelttim. O ise utanarak kafasını eğdi. Parmaklarımla çenesini tuttum ve bana bakabilmesi için kaldırdım. Tanrım... Yanakları kızarmıştı.
"Devam et Jimin."
"Ah.. O Jungkook. Benim pencereme taş attı. Sizin beni görmek istediğinizi söyledi. Neden diye sorduğumda ise son bir konuşma için dedi. Son dediği için geldim kralım."
Ah, Jungkook. Jimin'i buraya nasıl getireceğini iyi biliyordu. Ama Jimin üzülmüştü. Gözleri hüzünlüydü. Beni bir daha göremicek diye bu kadar üzülmesi resmen beni onun üzerine atlamam için zorluyordu.
"Beni bir daha görememek üzer miydi seni Jimin?"
Masumca baktı yine ve çekinerek cevapladı.
"Hmhm.. Üzerdi."
Sırıttım, kocaman sırıttım. Üzerdi demek? Tabakta duran çilekten bir tane daha alarak ona ikram ettim. Gülümsedi ve dudaklarını araladı. Çileği ağzına aldı. Çileğini tatlı tatlı yiyip otlara bakarken konuşma ihtiyacı hissettim.
"Aslında.."
Otlara, çiçeklere bakan kafasını kaldırdı ve söyleyeceklerime odaklandı. Güzel şeyler duymak istiyordu ve bende ondan uzak kalmak istemiyordum.
"Seni bir daha görememe düşüncesi beni korkutuyor Jimin."
Kaşları şaşkınca havalandı. Çileği nazikçe yuttu. Ne söyleceğine karar veremez haldeydi.
"Siz... Beni görmek istediğiniz sürece kaçmam. Benim evimi, yuvamı her şeyimi biliyorsunuz. Beni görmek istediğiniz sürece hep size gelirim."
Gülümsedim ama benden hala emin miydi? Bu yaralı yüzümden bir gün bıkmaz mıydı benden? Elini tuttum ve yaramda gezdirdim. Çekindi ama engel olmadı.
"Seni her istediğimde bu yüze bakabilecek misin gerçekten?"
Şaşkınca bana baktı ve cevap olarak söyledikleri o kadar etkileyiciydiki söylediklerinden sonra benim bir süre kendime gelmemi bekledi.
"O yara bile olsa sizden bir parça ve sizi diğerlerinden ayıran güzel bir detay. Ve bu şekil bir kral olarak çok çekicisiniz."
-Düzenlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY KING |yoonmin
Fanfiction(boy×boy, 20 |by. PlakaYerli) Kral Yoongi, Park Jimin'i kraliçesi yapmak istiyordu çünkü ondan fazlasıyla hoşlanıyordu. Park Jimin ise kralına karşılık vermekten çekinmiyordu. !! s̶̶m̶̶u̶̶t̶ ̶y̶̶o̶̶k̶ !! devam ediyor !! yan shipler: Taekook, Namjin