MY KING |yoonmin

7' Mektup

aelihetic bu hesapta yoonmin fici gördüm gayet te güzeldi ve yayılması adına yardım istemişti o yüzden tıklayarak bir şans verin derim <3

Jimin

2 gündür hayatımın en mutlu günlerini yaşamıştım.

Kralı daha önce hep uzaktan görüyordum ve yaptığı güzel şeyleri, otoriter tavırlarını yani otoriter bir erkek olduğunu duyduğumdan beri ona karşı hep hayrandım. O benim için öncesinde ve bugünümde, hatta geleceğimde de çok özeldi. Özel olacaktı. Her daim hemde.

Onunla eskiden daha önce hiç konuşmamıştım ve bu yüzden insanların bahsettiği gibi ağır olan duruşu ve bazen de kaba olması beni korkutmuştu. Ama onunla konuşmadığımız zamanlarda ki sürekli göz göze oluşumuz beni nedensizce o an korkutmuyor sadece ona ittiriyordu. Evet, nedensizce ona ittiriyordu.

Oysa insanlar onu farklı tanımlıyordu.
Kurnaz, agresif, öfkeli, acımasız..
Söylediklerine göre birçok insanı katletmiş bir kraldı. En ufak bir hataya dahi takılan, herkesten nefret eden birisi. O zaman yasağı çiğneyip ormana daldığımda neden beni öldürmemişti?

Beni öldürmedi ya da dövmedi. Kalbimi kıracak bir söz söylemedi. Aksine beni o gün aşağılayacak olan adama karşı savundu ve ardından benimle vakit geçirdi.

Ve ne güzel ki, böyle anlamlı ve benim için hatrı sayılacak bir gece de ailem çakmadan eve gelebilmiştim. Saat gecenin dördü oluyordu ve biz kralla bu gece sadece iki saat geçirebilmiştik. Her daim böyle mi olucaktı peki? Gizli gizli mi buluşacaktık?

Ne olursa olsun son olmayacağı kesindi.

Ve ne olursa olsun her şeye razıydım. Ucunda onu görmek adına ölüm bile olsa... O yola severek giderdim. Ama peşimden de onu sürüklerdim. Eh, tek başıma mı öleceğimi sandınız? Ben Park Jimin... Biraz küstah birisiydim.

Papatyalarımı kalın olan bir kitabın arasına koyarak güzelce yerleştirdim. Suya koysam bir gün çürüyüp gideceklerdi. Ben ise onları sonsuz yapmak istedim sadece. Uzun bir aradan sonra onları bu kitapta bulmak istedim.

Yatağıma uzanarak bana verilen mektubu açtım. Junkook beni evime getirdiği sıra da gitmeden önce bunu vermişti ve kralın yazdığını söylemişti. Onu o an hemen açıp okumak istemiştim ama özel olabilirdi. Özel olmasa mektup yazmazdı bana.

Sevgili Jimin, 'benim' güzelim,

Seninle geçirdiğim bu sınırlı zamanları sonsuz bir hale getirmeyi çok isterim. Ve bunu yapabilirim, bir günde ya da yarım saatte. Ama sen beni onaylamadığın sürece elim kolum hep bağlıdır. Ne yazık ki.

Sana ise güzelim gibi her sözü demek hoşuma gidiyor ama içimden küçüğüm demek geçiyor. Sanırım fazla hızlı gidiyorum ya da olması gereken yerden çok daha ilerisine geçmek istiyorum. Bilmiyorum ama seni yanımda istiyorum.

Bu mektubu yazma sebebim senin yüzüne karşı söylemediğim ama hissettirdiğim duygularım. Senden hoşlanıyorum Jimin. Flört etmeye çalışıyorum, olabildiğince. Ve umarım artık benden eskisi gibi korkmuyorsundur ya da çekinmiyorsundur. Ve umarım seni etkilebilmeyi başarabilmişimdir. Biliyorsun.. Benim hiç eşim olmadı ve konuk olduğum yerlere hep yalnız gittim. Ama ikü gün sonraki davete benimle gelmeni istiyorum Jimin-Ah.

Gelirsen eğer kralın çok mutlu olur.

Daha uzun tutmak isterdim yazılarımı. Bu şekil konudan konuya atlamış gibi gözüküyorum sanırım. Ama sen beni anlamışsındır. Cevabını bekliyor olacağım.

- Min Yoongi

Etkilenmiş ve duygulanmıştım. Ciddi ciddi mutluluktan ağlıyordum ve evet. Davetini kabul edip gidecektim. Onunla tekrar görüşmek adına her şeyi yapabileceğimi, daha doğrusu her şeye razı olduğumu söylemiştim. Buna razıydım. Davete katılmaya razıydım. Ve Min Yoongi resmen beni o davete eşi olarak katılmam için davet etmişti. Bir yakını olarak değil.

Mektubu katlayıp günlüğüme, iki sayfanın arasına yerleştirerek koydum. 2 gün sonrası için çok heyecanlıydım şimdi ve krala onay verdiğimi iletmem için bir mektup ta benim yazmam gerekecekti.

❇

Sanırım kıskanç bir kralın ne zaman çıkacağını artık biliyorsunuz.